Hani, “Devrim Tarihi” dersinde okurduk ya: bazıları “manda yönetimi” istiyordu. Yani birilerinin sömürgesi olalım… Sonra da çevremizden zaman zaman duyduk: “Elin Amerikalısı olsa, buralar cennet olurdu” diye…

 

Peki durum şimdi ne? Bakın durum şimdi şöyle:

 

Geçenlerde 23 yaşında, kuaför kalfalığı yapan bir genç kız, aslında çok önemli meziyetlere sahip, zeki, yaratıcı ve güçlü olabilecek özelliklere sahipken; aynen şöyle söyledi: “Ben de artık normal insanlar gibi yapacağım. Bana da artık başkaları baksın. Yoruldum!”…

 

Birisinin “kapatması” olurken söylediği mazeretiydi bu. Bu ülkeyi seven birisi olarak, yıllardır bu ülkede bir çok şeyi yapmaya/ öncü olmaya çalışan biri olarak ama en çok da bir kız babası olarak o an hüngür hüngür ağlamak istedim.

 

23 yaşında ve yorulmuş. Okumamış, kariyer yapmamış, ailesine bakmamış; ama yorulmuş

 

Ve diyor ki: “… normal insanlar gibi…”. Çünkü söylediğine göre çevresindeki tüm kızların yaptığı buymuş.

 

23 yaşındaki bir genç kızın kendisine biçtiği değer “asalaklık”.

 

Aslında bu toplumdaki bir çok konunun da açıklaması:

 

Tembelliğin

Sorumluluk almamanın

Cemaatleşmenin

Müridiyetin (Mürit olma)

 

Ve trajik son cümle (Bir değerli Üst Düzey Milli Eğitim Bürokratının sözleri): Hocam; korkum; yakın yıllarda, yetiştirdiğimiz (aslında yetiştiremediğimiz) gençlerimizden, paçamızı nasıl kurtaracağımızı düşünmek zorunda kalacağız.