60’lı yaşlardaki Melahat Hanım, sıcak bir Ağustos günü öğle saatlerinde mahalledeki pazara alışverişe gider. Uzunca süren bir alışverişten sonra oldukça ağırlaşan yüklerini elle taşıyarak eve dönmektedir. Yolun yarısına yaklaştığında şiddetli baş ağrısı ve bulantı hisseden Melahat Hanım yüklerini yere bırakır. Başının döndüğünü, gözlerinin karardığını hisseder ve ardından yere yığılır. Başına toplanan kalabalığın içerisinden bir ses yükselir: “Arkadaşlar, ben ilkyardımcıyım, kişinin birinci derece yakını var mı aranızda?”

Herkes meraklı gözlerle birbirine bakar, kalabalıktan yanıt alamayan ilkyardımcı Melahat Hanımın yanına yaklaşır ve dizlerinin üzerine çöker:

“Teyzecim, teyzecim iyi misin?”

Omuzlarından sarsarak yeniden seslenir:

“Teyzecim beni duyabiliyor musun?”

Melahat Hanımda hiçbir tepki yoktur…

Yutkunma, öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybına KOMA denir.

Başka bir deyişle; patron koltuğunda oturup bir yandan kahvesini büyük bir zevkle yudumluyor, bir yandan da tüm çalışanları kameradan izliyorken, çocuklarından birinin yerinde olmadığını fark eder. Odasından koşar adımlarla çocuğunu kontrol etmek için çıkar. Yanına geldiğinde çocuğunun hastalandığını gören patron büyük bir üzüntü içerisinde hiçbir sesi duymamaktadır ve hatta o iyileşene dek de yanından ayrılmaya hiç niyeti yoktur. Fabrikada patronun yokluğunda tüm işler aksamaktadır. Personel giriş çıkışları durdurulmuştur. Tüm makinalar üretimi bırakmış, yalnızca çalışır haldedirler. Patronun yönetimdeki diğer çocukları kardeşlerinin durumuna çok üzülmüş ve bilhassa patronun yani babalarının ve kardeşlerinin dönüşünü beklemektedirler. Hiçbir koşulda dış dünyadaki insanlarla iletişime geçilmemektedir. Bir nevi tüm çalışanlar yastadır. HASTA KOMADA!

60’lı yaşlarda, şiddetli bir ağrı ile seyredip bilinç kaybı ile sonuçlanan durumlar, yüzeyel bir bilinç kaybı değildir. Hasta/yaralının bayılmış olma ihtimali sıfıra yakındır. Kişinin hayati organlarını tehdit eden bir durum söz konusudur ve beyin tüm organlarla iletişimi kesmiştir. Süresi belli olmayan bu derin bilinç kaybında, kişinin solunumu vardır, yani nefes alıyordur. Bilincin yerine gelmesi yani patronun yönetime yeniden geçmesi durumunda hasta yüksek ihtimalle kusacaktır ve yemek borusundan gerçekleşen kusma, yer çekimi nedeniyle yemek borusu ve soluk borusundan geri dönecektir. Akciğerlere kusmuk kaçması durumunda ise, hasta/yaralının durumunun geri dönülmez bir hal alması kaçınılmazdır. Sağlık profesyonellerinin müdahalesi gerçekleşene dek, hasta/yaralının, eğitimli kişiler tarafından iyi bilinen Koma Pozisyonuna alınması, yani yan yatırılması gerekmektedir.

Sağlık profesyonelleri müdahalesi sonrasında, hayati organdaki tehdit kalkarsa, kişi komadan çıkacaktır. Yani patronun çocuğu iyileşirse, patron koltuğuna yeniden oturacak, taze bir kahve söyleyecek ve kameralardan tüm fabrikayı gözlemlemeye devam edecektir. Fabrika kaldığı yerden üretime devam edecektir.

İlkyardım kolaydır. Gözünüzde büyütmeyin, patronu üzmeyin.