Acil cevap bekleyen sorunların başında da Van’da görev yapan memurların durumu geliyor.

23 Ekim depremi üzerinden bir ay’ı aşkın zaman geçti. Yaraların sarılması ve Van’da yaşamın yeniden normal koşullar altında sürdürülmesi için ağır aksak ta olsa çalışmalar sürdürülüyor.

Van’ı hayalet bir şehre dönüştüren deprem sonrası meydana gelen ağır tahribat konutların yanı sıra devlete ait kamu kurum ve kuruluşlarını da vurdu.

Özellikle, Belediye, okul, hastane, emniyet teşkilatı binaları vs. kısacası Van’daki kamu binalarının %70 ya kullanılmaz durumda yâda ağır hasarlı.


Evleri oturulmaz durumda olan Van’daki kamu personelinin büyük bir kısmı Van’dan göç etti.

Deprem bölgesinde kalan ve görevleri başında olan kimi kurum amiri, yönetici ve personel ise çok zor koşullarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Van dışına çıkan memurların durumu ise belirginsizliğini kuruyor.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın 8 Kasım 2011 tarihinde “ 'Kimse bizden Van'ı 'terk etme” yi istemesin demesinden sonra Kimi personel aldıkları rapor ve idari izinlerle durumun netleşmesini beklerken kimileri ise belirsizlik içinde bekleyişlerini sürdürüyorlar.

Görev başına çağrılan memurların barınma, yatma sorunları çözülmemişken ve çalıştıkları kurum binaları kullanılmaz durumdayken Valilik ve diğer kurumların konuyla ne gibi tedbirler alacağı merak konusu oldu.

Konuyla ilgili bilgilerine başvurulan kimi memurlar belirsizlikten dert yanarak şunları söylediler.

Van İl Özel İdaresi memuru :”Tüm izinler, raporlar kaldırıldı. Öğleden sonra görev alıp sabaha kadar çalışıyoruz. Valilik hiçbir konuda bize sahip çıkmadı. Özel sektör çalışana yardım ediyor.

Örneğin bazı banka çalışanlarına ikramiye, çadır verildi. Biz görev başındayız, eşlerimiz, çocuklarımız naylon altında. Amirler, sadece “Bugün birlik beraberlik günüdür” diyor.

Ancak bizim psikolojimiz bozuldu. En azından bu psikolojiyi atmamız için birkaç hafta bizi Van dışına göndermeleri gerekiyor. Bir de dairelerdeki kıymetli evraklar hâlâ güvenli yerlere alınmadı. Bu da ileride sıkıntı yaratacak.


Sözleşmeli bir öğretmen: Depremde binamız gitti. Mecburen Alanya’ya gideceğiz. Çadırdayız ancak ısınamıyoruz. Tayinler kesinlikle kabul edilmiyor.

Ayrıca deprem nedeniyle sadece ek ders ücretiyle görev yapan öğretmenlere ücretleri ödenmiyor. Babam da memur, emekli olmaya çalışacak

Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğrenci işleri şefi: Okul şubata kadar tatil.

Ancak biz pazartesi göreve başlayacağız, Kimseye izin verilmedi, Tayin yok, 2 aylık bebeğim var Hasta, Çadırdayız. Ancak ben ne olursa olsun Van’ı terk etmem.”


Erciş’te bir polis memuru: Depremin hemen ardından tayin için başvurdum. Olacak gibiydi. Ancak Başbakan Erdoğan’ın “Kimse tayin için gelmesin” açıklamasından sonra tayinler durduruldu. Ne yapacağım bilmiyorum.

Van Valiliği’nde çalışan bir şoför: Tayin durmuş, İzin de yok. Ben de bir günde emekli oldum.

Van’a görevli gelen kamu personeli ise depremzedelere göre daha iyi durumda. Çünkü rotasyon var. AFAD’da çalışan arama kurtarma ekipleri, görevleri bitince evlerine geri döndü.

UMKE’ciler için de “10 günden fazla kalmayın” talimatı var. Sağlık çalışanları en fazla 10’uncu gün evlerine geri dönüyor.

Kızılay görevlileri de en fazla 2 ayda bir yeni personele görevi devrediyor. Van’a başka illerden gönderilen polis memurları da en az 4 gün, en fazla 10 gün görev yapıp geri dönüyor.

Deprem bölgesinde görev yapan memurlar Valilik ve bakanlıktan detaylı açıklama bekliyor.