Gelecekte daha da anlamlı, olgun ve tam olarak dinlenmeyi ve yenilenmeyi içeren tatillerin ve tatil olgularının değişimi için de işin uzmanlarının halkı aydınlatma zamanı bence gelmiştir.
Yaz, demek bilinç dışımızda tatil anlamına gelir ve yazı çağrıştıran deniz, güneş, kumsal, balıklar v.s. hep bize gizemli bir göz kırpar.
Yoğun ve ağır çalışan herkes tatil özleminde günlük yaşamında yapamadıklarını yapmak ister. İşten kaçmak, dinlenmek, tembellik yapmak, yüzmek, güneşlenmek, dalmak, yeni yerler görmek için insanlar yer değiştirir ve turizm hareketini başlatır; bir anlamda turizm “özgürlük” anlamına da gelmektedir.
Hele tatil aşkları diğer sevdalardan farklıdır. Birçok insanda farklı anlamlar uyandırır ama asıl konumuz tatili sadece eğlence olarak algılamak yanlışlığı üzerine aslında. Tabii ki tatil eğlence, dinlenme ve biraz da tembellik yapmaktır.
Bununla birlikte zihin sağlığı da dinlenmek, eğlenmek kadar önemlidir. Tatilde kişi düşünmek, yalnız kalmak ve eski hesapları kapatmak için de zaman ayırmalıdır.  Kişi içe bakış geliştirerek yaptıklarını yapamadıklarını sorgulamalı; yeni hedefler koymalıdır. Varsa bazı aşılamayan sorunlar, bir danışmandan da yardım alınarak kişi kendini yenilemelidir.
Çünkü tam anlamıyla yenilenmeyen birey eski sorunları yeni döneme taşıyacak, birikmiş sorunlar altında ezilecektir. Her yeni gün değişen koşullar, mücadeleler derken tam anlamıyla yenilenmeyen ve değişimlere açık olmayan zihin, beden, duygu yeni sorunları taşıyamayacak, kişi verimli olamayacağı gibi kendini daha da yorgun ve bitik hissedecektir.
Tatil sadece deniz, güneş, kum, eğlence değildir. Bir bütün olarak yenilenme, kendini gözden geçirme, sorunları çözme, yeni bir kimlik edinme, yeni hedefler ve amaçlar belirleme, kendini bilgi ve kültür açısından geliştirme; hayatı daha yaşanılabilir hale koyma ve gelecekteki sorunların daha da kolay üstesinden gelme sürecidir aynı zamanda.
Çoğunlukla tatil yerleri ne yazık ki hala -bazı yerler hariç- kalabalık, sağlıklı olmayan yiyecekler, gürültülü müzik, uykusuzluk, okumama, kazıklanma, grup psikolojisiyle hareket etme, gösteriş, güneş altında saatlerce yatma gibi aslında insanı yenilenmekten çok yoran faaliyetler demektir; tevekkeli değil, kişiler tatil dönüşlerinde bir de tatilin yorgunluğunu atmak için başka bir tatile (!) gereksinim duymaktalar.
Bireyin aydınlanma ve gelişme süreci arttıkça ihtiyaçları da değişecektir kuşkusuz. Yaşla da orantılı olan bu değişim umarım kişiye daha olumlu olarak döner. Gelecekte daha da anlamlı, olgun ve tam olarak dinlenmeyi ve yenilenmeyi içeren tatillerin ve tatil olgularının değişimi için de işin uzmanlarının halkı aydınlatma zamanı bence gelmiştir.