Kar yağar, yollar kapanır, trafik durur, köylere ulaşım sağlanmaz ve insanlar mahsur kalır. Bu kış aylarının olağanıdır. Ancak tüm bu olaylar içinde en dikkat edilesi de, insanların hele hele hasta insanların yolların kapalı olmasından dolayı mahsur kalması ve ihtiyaçlarının karşılanmamasıdır. İşte tam da burada Türkiye’de faaliyet gösteren ve gönüllülerden oluşan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi yani hepimizin kısa adı ile tanıdığımız UMKE girer devreye.

İlk kez 2004 yılında kurulan ve amacı doğal afetlerde hayat kurtarmak olan UMKE  sağlık çalışanlarından oluşan bir birimdir.

Ülkemiz hepimizin bildiği gibi deprem riski epey yüksek bir ülkedir. Deprem ve diğer doğal felaketlerde de malumünuz tıbbi mudahele hayati önem arz etmektedir. Örneğin bir afet sırasında afetzedeye ulaşmak ne kadar önemli ise, ulaşılan yaralıya mudahele, sevk aracına taşınması sırasında çağdaş tekniklerin kullanılması ve dikkatli davranılması da en az o kadar önemli ve üzerinde durulması gerekilen bir konudur. Hatta uzamanlar bu konunun öneminden bahsederken, sevk aracına taşınma sırasında çağdaş teknikler kullanılamaması hayatı tehdit eden kalıcı sağlık sorunlarının (organ kaybı, organ yetersizliği) ortaya çıkmasına neden olabilir.” demektedirler. Bu nedenle UMKE gibi tamamı sağlık alanında bilgili ve uzman kişilerden oluşan bir ekibin varlığı, deprem, sel ve kar gibi zorlu durumlarda insan sağlığı için büyük bir şans ve fayda sağlamaktadır.

Bingöl’de de faaliyet gösteren ve gönüllü sağlıkçılardan oluşan UMKE, bu yıl kış mevsiminin baş göstermesinden bu yana, bir çok olaya anında ve yerinde müdahele ederek aslında ne kadar da önemli bir iş yaptıklarını bir kez daha göstermiş oldu.

Sadece kısa bir süre içinde, 87 yaşındaki yaşlı kadının Bingöl Genç ilçesine bağlı Yayla Demirlibağ köyünden kurtarılırkenki görüntüleri, Sancak Beldesinde Emine Teyzen’in kızaklarla bir yere kadar taşındıktan sonra hava şartlarından dolayı ilerlemenin mümkün olmaması ve UMKE ekiplerinin yetişmesi, yeni doğum yapan ve rahatsızlanan annenin yardımına koşarken karanlığın ortasında ortaya çıkan kurt ve o anın temkini, Adaklı’da, Solhan’da, Karlıova’da ve daha Bingöl’ün bir çok yerinde gönüllü bir şekilde insan hayatı için yardıma koşulması hafızalarımızın bir köşesinde kendine yer edindi.

Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki, kışın bu soğuk ve dondurucu günlerinde evde soba veya kalorifer yanında ısınıp çay yudumlamaktansa dışarı çıkmak büyük bir cesaret istiyor. Ama  emin olun bu ekipler insan için, insan sağlığı için sıcak evlerinden ve yudumlanacak o güzelim çaydan vazgeçip, kar kış, yağmur çamur ve gecenin bir vakti demeden yardıma koşuyorlar. Ve sanırım yardım etmekten geri durmayan, her an yardıma hazır bekleyen, havanın veya ortamın zorlu şartlarına aldırış etmeden yardıma koşan bu ekipler büyük bir teşekkürü hak ediyorlar. Ben burda kendi adıma, vicdanen içime su serpen, kurtarılan her hastanın arkasından dökülen mutluluk göz yaşlarını bize aksettiren, UMKE ekibinin yüreği kocaman bireylerine sonsuz teşekkürlerimi sunar ve hepsini tebrik ederim.

Umarım halk olarak da bu tür konularda duyarlılığımız daha da artar ve insan için, insanın hayatı için koşturan bu insanların azmi çoğumuza örnek oluşturur.

Saygılarımla…

Erkan Sonakan( [email protected] )

Erkan SonakanÇapakçur Gazetesi Yazarı Erkan Sonakan