Haber: TAMER ARDA ERŞİN - Kamera: ÜNAL AYDIN

“Mutlu kent” olarak tanımlanan Mezitli’nin CHP’li Belediye Başkanı Neşet Tarhan, “Çok az belediye başkanı ‘Sorunum yok, şikayetim yok’ der. Ne bir büyükşehirden ne bir vatandaştan ne başkası... Hiç kimseden şikayetim yok. Bir kusur varsa bana aittir. Yalnız şu var; merkezi hükümetle ilgili sorunlar da bizim sorunumuzdur” dedi. Tarhan, rahatsız olduğu tek konunun, deniz manzaralı ormanlık arazilerin yakılarak yapılaşmaya açılması olduğunu açıkladı.

Mersin’in Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, belediye başkanlığının ikinci dönemini ve ilçede yaptıklarını ANKA Haber Ajansı’na anlattı. “Mezitli, yakın gelecekte Türkiye’nin en önde gelen 15 ilçesinden biri olacak” diyen Tarhan, Mezitli’deki yurttaşların eğitim düzeyi bakımından Türkiye’de ilk 8’e girdiğini söyledi.

Mezitli’nin ekonomik olarak en yüksek gelire sahip ilçelerden birisi olduğunu vurgulayan Tarhan, “Mezitli, mutlu, huzurlu ve özgür bir yer. Bütün belediyelere örnek olmasını diliyorum” diye konuştu.

Tarhan, şunları söyledi:

TEK BELEDİYE BİZİZ: “İmar planı ilçelerde çok önemlidir. Eğer sizin imar planınız yoksa, yatırımcının gelmesi o kente mümkün değil. Bir yatırımcı yatırım yapacaksa ‘İmar planı nedir, var mı, yarın ruhsat alabilir miyim’ diye sorar. Bugün Mersin’de imar planı tamamlanmış tek ilçe biziz. Pek çok ilçemiz binlik dediğimiz imar planlarına yeni başlıyor. Biz 2,5 yılda tamamlamışız. Demek ki buna daha yeni başlayan belediyeler, 2,5 yıldan önce bunu bitiremeyecek.

BELİRLİ GÜCÜ OLAN GELEBİLİYOR: Mezitli’ye kaliteli bir göç hareketi var. Yeni yapılan yapıların fiyatı oldukça yüksek. Arsalar imar planlı ve değeri yüksek. Belirli gücü olan ancak buraya gelebiliyor. Gecekondu bölgesi yok. Kentin çeperi diye tabir ettiğimiz bölgemiz hiç yok. Kentsel dönüşüm yapalım dediğimiz bölge hiçbir yerde yok. Şanslı bir ilçe durumundayız. 142 bin nüfusumuz var ve ayrıca 50 bine yakın da Suriyeli var. Ama yaz olduğu için sahiliyle, yaylasıyla 400 bin nüfusa erişiyor.

MEZİTLİ’DE İNŞAAT SEKTÖRÜ ÇÖKMEDİ: 100’e yakın inşaat ruhsatı var. Siteler şeklinde yerleşim olduğundan birçok bloktan ibaret. Bunu kat sayısıyla çaptığınızda ne kadar ciddi bir nüfus artışı olabileceğini görebilirsiniz. Hiçbir belediyede bu kadar inşaat talebini göremezsiniz. İnşaat sektörü çökmüş durumda ama Mezitli’de bu yok. Hızlı bir yapılaşma var.

15 KİLOMETRE SAHİL: Sağlıklı ve eğitimli bir kent. Deniz kenarındayız, 15 kilometreye yakın sahili var. 2,5 yıla yakın bir zaman oldu. Seçimden sonra başladık, Çevre Bakanlığı’ndan buranın kiralanması için uğraştık. Parayla kiralıyoruz. Aslında bunu bize Hazine’nin tahsis etmesi gerekirdi. Geçen hafta bunun kiralamasını sağladık. 15 kilometrelik sahili yarınlardan itibaren gerçekten göreceksiniz. Herkes görecek; çok temiz, daha sağlıklı, insanların daha rahat yararlandığı bisiklet yollarıyla 24 saat aydınlık, pırıl pırıl bir sahil olacak. Bu iç turizme de dışarıya da destek verecek bir altlık oluşturacak.

YARIM SAATLİK MESAFE İLE İSTER KIŞ İSTER YAZ: Mezitli de bu bir şanstır; 25 dakikada kış olan bölgeye ulaşabiliyorsunuz. Bu sene, belki iyi bir şey değil küresel ısınmadan dolayı ama yılın her ayı Mezitli’de denize girildi. Sürekli denize giren insanlar oldu. İyi bir şey olmamakla beraber kış döneminde isterseniz denize girebiliyorsunuz, isterseniz yarım saatlik yere gidip kar görüyorsunuz, kar zevkini tadabiliyorsunuz.

ÖZ KAYNAKLA BELEDİYE BİNASI YAPILDI: Kendi öz kaynaklarımızla tamamladık, borç almadık. Göreve geldiğimizde modern belediye binası yoktu. Kapalı sanatsal etkinliklerin yapılabileceği kültür binası yoktu. 1500 kişilik amfi tiyatro yaptık. Hiç borçlanmadan iki tane salonu olan kültür merkezini, birisi 700’e yakın kapasiteli diğeri 400’e yakın kapasiteli, bugün bitirdik. Artık Mezitli’de çok güzel şeyler olacak.

ŞİKAYET EDEN BELEDİYE BAŞKANI DEĞİLİM: Ben şikayet eden bir belediye başkanı değilim. Gelen kaynakları iyi kullanır ve kadronuz iyi olursa -tabii ekibinizin iyi olması lazım- çok güzel şeyler yapabiliyorsunuz. 5 yılımızı planladık. Daha çok toplumsal sorunlara önem veriyoruz. Toplumun dezavantajlı kesimler var. Gençler, engelliler, yaşlılar. Belediyeye ait mekanlar yapıyoruz. Emekliler, engelliler için evler yaptık. Gazeteciler için bir basın evi yaptık. Kendileri kullanıyorlar. Muhtarların örgütlenmesini sağladık, dernek kurdular ve onlara yer yaptık.

BAŞKA SİYASİ PARTİDEN HAYIRSEVER MERKEZ YAPTI: Halkı çalışmaların içine sokmanız gerekiyor, sokmazsanız başarılı olmak mümkün değil. Bunu yapmak için de güven sağlamanız gerekiyor. Belediye başkanı güven sağlamamışsa başarılı olmanız mümkün değil. Anaokulunu hayırsever yaptı. İkinci ve üçüncü anaokulunu da bir hayırsever yapıyor. Eylül ayında açmış olacağız. Gençlik merkezimizi, kafe kütüphaneyi bir hayırsever yaptı. Yatırım yapma anlamındaki bu hayırseverlerin yüzde 90’ı benim mensup olduğum siyasi partiye üye değil. Farklı siyasi düşünceye ait iş insanları yaptı bunu. Size güvenirse iş insanı, demek ki bunu yapıyor. Yeter ki o vatandaş size güvensin. Pandemi döneminde birçok belediye ‘Bütçemizi etkiledi’ diye şikayet etmiştir. Biz yasalar çerçevesinde bağış aldık. İş inşalarından benim temizlik işçime herkes verdi. Belediye bütçesine yük olmadan pandemi sürecini başarılı şekilde götürdük.

‘BİZİ GELİN SORGULAYIN’ DİYORUZ: Sivil toplum kuruluşlarının desteğini almanız gerekiyor. 9 tane gönüllü evimiz var. Orada her siyasi partiden insanlar var, geliyor. Bu katılımcı yönetimi ortaya koyalım diye. Lafla katılımcılık ve şeffaf yönetim olmuyor. Biz göreve geldiğimiz andan itibaren 7 yıldır şehrin muhtelif yerlerinde gelir ve giderlerimiz panoda asılıdır. Belediyemizin girişinde de görmüşsünüzdür. Bunun hesabını verelim diyoruz. Belediyeler ve belediye başkanları sorgulanabilir kimseler olmalı. Bu mekanizmayı başkası yaratmayacak, biz yaratacağız. ‘Bizi gelin sorgulayın’ diyoruz. Katılımcılık diyoruz, kent konseyi bizim, en başarılı konseylerden birisi.

HALKA SORACAKSINIZ: Bir mahalleyi okullar kapatılınca trafiğe kapatalım mı, kapatmayalım mı diye tartışıldı. O mahallenin muhtarı sandık koydu, oy kullanıldı. Trafiğe kapatılsın çıktı, trafiğe kapatıldı. Bir yere yatırım yapılacaktı, biz karar vermeyelim, o çevredeki siteler karar versin dedik. Anket formu doldurduk. Gençlik merkezi yapılsın dediler, gençlik merkezi yaptık. Yani insanlar ne derse biz onu yapıyoruz. Belediye başkanı başına buyruk ‘Ben ne istersem onu yaparım’ diyorsa, bu yanlıştır. Halka rağmen yaptığınız yatırım, doğru tercih değildir. Geçmişte Mersin’de de olmuştu. Halka sormadan üst geçit yapıldı ve sonra yıkıldı. Yazık bu paraya. Başka tesisler de yapıldı ve yıkıldı. Halk bir şey istemiyorsa, yapmayacaksınız.

OY ORANIMIZ YÜZDE 57’YE ÇIKTI: Bizim birinci 5 yıllık dönemde ilkemiz, kadınlar ön planda olacaktı. Gerçekten çok başarılı olduk. 9 kadın üretici pazarımızda 750 kadın çalışıyor. 2 tane bu projeyle ilgili dünya birinciliğimiz var. Birincisini Çin’de kentsel inovasyon dalında aldık. Sonra Fransa’da, zor koşullar altında başarılan projelerde birinci olduk. Ben adayken ‘Ben seçimi alacağım ama kadınlar sayesinde alacağım’ diyorum. Seçim bitti, yüzde 43’ken ikinci seçimde oy oranımız 57’ye çıktı.

TARLADAKİ ÜRÜN, TARLADAN SÖKÜLÜP SATILIYOR: Çocukları önemsiyoruz, onlar için kapalı yüzme havuzu yapacağız. Sağlık yönünden sorunlu olan arkadaşlar oluyor. Herkesin sesi olmak istiyoruz. Kadın kooperatifimiz çok başarılı. Kent tarımı yapıyoruz. Moda gibi herkes el atıyor ama. Bizim kent tarımımız şu şekilde. Özel tarlaları olan arsaların sahiplerini ikna ederek, oraya inşaat yapılana kadar para vermeden ‘Gelin burayı kadın kooperatifine verin, orada sebze üretilsin’ diye ikna ettik. Kentin ortasında imarlı arsalarda kadın kooperatifi üretiyor orada, aynı yerde kadınlar satışını yapıyor. Örneğin siz marul alacaksanız, marulu toprağından söküyor, orada satıyor. Daha organik bunlar.

RANTA İZİN YOK: Çoğu belediyede araştırın, belediye meclis gündemlerinin neredeyse yüzde 90’ı imar konusu olur. Bizde ya hiç yoktur ya da teknik olarak trafo yeri değişikliği filan gelir. Bizde imar planı değişikliği gelmez. Çünkü imar planı değişikliği tehlikeli işlerdir. Her değişiklik talebinin yüzde 90’ı ranta dönüktür, değer artışına dönüktür. Bir tek yeşil alanı ranta açmadık. Bir tek yeşil alanda inşaat artışına izin vermedik. Böyle olunca dürüst belediye imajı veriyoruz, gelirimizle doğru orantılı harcama yapıyoruz.

TASARRUF GENELGESİ BİR ŞEY İFADE ETMİYOR: Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi yayımladı ama bizim için bir şey ifade etmiyor. Zaten biz tasarrufa uyan bir belediyeyiz. Biz baştan beri paramızı daha rahat harcarız. Kadro yönünden sorunumuz yok. Kentteki yapacağımız işleri sırasıyla yapıyoruz. İller Bankası’ndan borç almıyoruz. Bu faiz oranıyla borç almak akıl karı değil. Çok yüksek bir faiz oranı var. Borç almadan ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz.

KİMSEDEN ŞİKAYETİM YOK: Çok az belediye başkanı ‘Sorunum yok, şikayetim yok’ der. Ne bir büyükşehirden ne bir vatandaştan ne başkası... Hiç kimseden şikayetim yok. Bir kusur varsa bana aittir. Yalnız şu var; merkezi hükümetle ilgili sorunlar da bizim sorunumuzdur. Ben şöyle anlıyorum belediye başkanını; kentteki uçan kuştan haberi olması gerekir. Her işe karışmalı, şu işe karışamaz diye bir şey olamaz.

ORMAN ARAZİLERİ ÖNEMLİ: Merkezi hükümetten kaynaklanan sorunlar var. Zorlanıyoruz. Hazine ve orman arazileri Türkiye’de çok önemli konudur. Orman vasfını yitirmiş araziler var. Bunların ne yapıldığı çok önemlidir. Ormanlar kesiliyor, yakılıyor. Nerede kesiliyor, nerede yakılıyor? Ona dikkat edelim. Dikkat ederseniz İzmir, Antalya, Muğla, Mersin’de, bizim sahilde yakılıyor ormanlar. Bizim Mezitli’de de yakılıyor ormanlar. Gidiyorum, deniz manzaralı yerler bunlar hep. Önce limon bahçesi yapıyor, daha sonra kadastro geçiyor, daha sonra burayı imarlı hale getiriyor. Sonra tapusunu alıyor, konut haline getiriyor. Bu vurgundur. Buna dur demek gerekir, yüksek sesle konuşmak gerekir. Hazine arazilerinin belediyelere verilmesi gerekir. Hele de yeşil alansa. Ama biz sahili alamadık, parayla kiraladık.

NEREDE HAZİNE ARAZİSİ VARSA TOKİ’YE VERİLMİŞ: Nerede bir Hazine arazisi varsa TOKİ’ye verilmiş. Niye yeşil alanı TOKİ’ye veriyorsunuz, belediye hizmet alanını TOKİ’ye veriyorsunuz. Geçmişte bizim 67 dekarlık yani 670 dönüm bir yeşil ve spor alanı TOKİ’ye otel yapımı için verildi. Biz burada direndik ve iptal ettirdik. Girişimlerimiz sonucunda orada yeşil alan ve spor alanı yapılacak. Yakında inşaat ihalesi yapılacak. Devlet hastanesi için uğraştık, yaptırıyoruz.

KARARLAR OYBİRLİĞİ İLE ÇIKIYOR: Artık Mezitli halkı beni tanıdı. İyi niyetlisi de kötü niyetlisi de. İyi yönümü de biliyor, kötü yönümü de. Birbirimize alıştık. Belediye Meclisi’mizde de öyle. MHP’lisi var, Adalet ve Kalkınma Partilisi var. Bir güne bir gün muhalefet olmamıştır. Kararları oybirliği ile alıyoruz. Bu da kolay değildir. Bu kadar siyasi parti arasında uyum sağlamak. Geçen dönem de öyleydi. Hiçbir kararımız ayrık olmadan, oybirliği ile çıktı. Parti ayrımı gözetmeden insanları mutlu etmeye çalışan ender belediyelerden biriyizdir.”

 

Kaynak: anka