CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Kahramanmaraşlı depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Malatya’da kayısının enkaz altında kaldığını belirterek, “Malatya’da, CHP’li belediyelerin iş birliğiyle enkaz altındaki kayısıların alımına bugün itibariyle başlıyoruz. Enkaz altında her çiftçimizden bir ton kayısı alacağız. Kayısısı enkaz altında olan çiftçimizin hiç olmazsa yarasına merhem olmak için, her eve 110 bin lira girmesi için böyle bir kampanya yapıyoruz” dedi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bugün Malatya’da yaptığı açıklamada, kayısı üreticisi depremzedelerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Kayısının Malatya için hayati önem taşıdığını belirten Ağbaba, şunları söyledi:

“ÇADIR PROBLEMİ MAALESEF HÂLÂ ÇÖZÜLEBİLMİŞ DEĞİL”

“Malatya merkezinin neredeyse yüzde 60’ı yıkılmış durumda. Depremle birlikte Doğanşehir, Akçadağ, birçok bölgesi yıkılmış durumda. Malatya’dan çok göç var. Malatya depremden çok hasar görmüş durumda, hayat durma noktasına gelmiş durumda.

Bugün depremin 25’inci günündeyiz. Gittiğimiz her yerde hâlâ çadır talepleri çok yoğun şekilde gelmeye devam ediyor. Çadır problemi maalesef hâlâ çözülebilmiş değil. Kızılay’ın bu konuda sınıfta kaldığını görebiliyoruz. Maalesef kendi yurttaşını görmezden gelen, kendi yurttaşının mağduriyetini görmezden gelen bir anlayışla karşı karşıyayız. Kızılay, İdlib’e 200 binin üzerinde çadır kuruyor, biriket ev yapabiliyor, Somali’ye çadır kurabiliyor, hatta Mogadişu’da kentsel dönüşüm çalışmalarına başlıyor ama maalesef kendi fakirine fukarasına soğukta verebilecek çadırı temin etmekte zorlanan bir Kızılay’la karşı karşıyayız.

Malatya’da Kızılay’ın bir konteyner üretim merkezi var. Yaklaşık 130’un üzerinde insan çalışmasına rağmen burada günlük maalesef 20 konteyner üretiliyor. Şu anda bizim barınma problemimiz var, çadır problemimiz var, konteyner problemimiz var. Ayrıca havalar ısınmaya başladı, 25 günden beri duş alamayan insanlarımız var. Bir hijyen problemiyle de karşı karşıyayız. Halen tuvalet problemi devam ediyor, çok sayıda tuvalet talebi var.

“KAYISI, ENKAZ ALTINDA BEKLİYOR”

Kayısı, Malatya’yla simgeleşmiş bir ürünümüz. Kayısı demek Malatya demek, Malatya demek kayısı demek. Deprem Malatya’yı etkiledi ama çiftçimizi de etkiledi. Kayısı, enkaz altında bekliyor. Toprak Mahsulleri Ofisi, geçtiğimiz yıl ‘Kayısı alacağız’ dedi, almadı. Depremde bütün Türkiye ayağa kalkmış, hatta yurt dışı ayağa kalkmış yardıma koşuyor. Depremi duymayan, çiftçiyi duymayan tek bir kurum var, o da Toprak Mahsulleri Ofisi. Buradan tekrar çağrı yapıyorum: Ey Toprak Mahsulleri Ofisi; bugün, kötü günümüz. Eğer sen, bugün kayısı almayacaksan ne zaman alacaksın? Eğer almayacaksan o Toprak Mahsulleri Ofisi kapatılsın.

“CHP’Lİ BELEDİYELERİN İŞ BİRLİĞİYLE ENKAZ ALTINDAKİ KAYISILARIN ALIMINA BUGÜN BAŞLIYORUZ”

Malatya’da, CHP’li belediyelerin iş birliğiyle enkaz altındaki kayısıların alımına bugün itibariyle başlıyoruz. Enkaz altında her çiftçimizden bir ton kayısı alacağız. Çiftçinin eline geçen fiyat da ton başı 110 bin TL olacak. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’mızın görevlendirmesiyle Sertaç Sağdıç ismindeki arkadaşımız görevli. Malatyalılara çağrı yapıyorum; çiftçilerimiz Sertaç Beyi arayacak, Sertaç Bey gidecek, enkazın başından çiftçi başı bir ton kayısı alacak. Bunu da Türkiye’nin çeşitli belediyelerine göndereceğiz.

Kayısısı enkaz altında olan çiftçimize hiç olmazsa yarasına merhem olmak için, her eve 110 bin lira girmesi için böyle bir kampanya yapıyoruz. İş adamlarına, STK’lara da çağrı yapmak istiyorum. Malatyalı çiftçi için kayısı demek, hayat demek. Kayısı demek, ekmek demek, su demek. İş adamları da STK’lar da kayısı alırsa sevinirim.

“KAYISI, BİZİM İÇİN HER ŞEYDEN ÖTE BİR ÜRÜN ANLAMINA GELMEKTEDİR”

TÜİK verilerine göre, 2020 yılında Malatya’daki toplam ihracat 288 milyon 864 bin dolar, sadece kayısının ihracatı 266 milyon dolar. İhracatımızın yüzde 92’sini kayısı karşılamakta. 2021 toplam ihracatı 405 milyon 221 dolar, kayısı ihracatımız ise 347 milyon 905 bin dolar. 2022’de toplam 449 milyon dolar ihracatı var, kayısının ise 302 milyon dolar. Yani kayısı, bizim için her şeyden öte bir ürün anlamına gelmektedir.

Her şeye rağmen çiftçimiz, üretime devam etmek için yakın zamanda ilaç ve mazot parasına ihtiyaç duyacak. Maalesef evleri enkaz altında kalan, ürünleri enkaz altında kalan insanlarımızın da para olmadığı için gübre desteğine, ilaç desteğine, mazot desteğine ihtiyacı var. 2022 verilerine göre, gübrenin fiyatı yüzde 102, tarımsal ilacın fiyatı yüzde 97, mazotun yüzde 115 artmış durumda. O nedenle Tarım Bakanlığı’nın, çiftçimize karşılıksız destek vermesi gerekiyor. Enkaz altında kalan, depremden zarar gören çiftçimizin de tüm borçlarının silinmesini talep ediyoruz. Faiz erteleyerek, borç erteleyerek buna çare olamazsınız.

“İKTİDAR, KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİN HAK EDİŞ ŞARTLARINI DEPREM BÖLGESİNDE KALDIRMALIDIR”

Küçük ve orta ölçekli esnafımız hem esnaf sanatkarlar odasına kayıtlı esnafımız hem de ticaret odasına kayıtlı esnafımız var. Bunlarında borçlarının ertelenmesi olmaz. Eğer Malatya yaşasın diyorsak, eğer Malatya’dan göç olmasın diyorsak çiftçinin olduğu gibi esnafımızın ve ticaret odasına bağlı, depremden hasar gören, dükkanları yıkılan, evleri yıkılan esnafımızın da borçları tamamen silinmelidir. Bankalara olan kredi borçları tamamen silinmelidir. Çünkü esnafın bunu ödeyecek gücü yok, dükkanı başına yıkılmış, evi başına yıkılmış. Bu konuda hem özel bankalardan hem devlet bankalarından hem de kooperatiflerden ricamız, esnafın borcunun tamamının silinmelidir.

Mutlaka çalışanlara destek verilmeli. İşçilerimizin, bu süreçte kısa çalışma ödeneğinden hiçbir şarta bağlı kalmadan yararlanmasını öneriyoruz. İktidar, kısa çalışma ödeneğinin hak ediş şartlarını deprem bölgesinde kaldırmalıdır. Deprem nedeniyle iyi niyet ve ahlak kurallarının bu süreçte işten çıkarma yasağı kapsamına alınmasını önerdik, maalesef iktidar bu çağrımıza kulak tıkadı. Ayrıca işten ayrılıp tazminatını alarak başka illere gitmek isteyen işçilerimizin tazminatını işveren ödemeli, ama işverene de devlet destek vermelidir.

“DEPREMDE HAYATINI KAYBEDENLERİN HAK SAHİPLERİNE, PRİM ÖDEME VE ÇALIŞMA SÜRESİ ŞARTI ARANMAKSIZIN ÖLÜM AYLIĞI MUTLAKA BAĞLANMALIDIR”

Depremde hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine, prim ödeme ve çalışma süresi şartı aranmaksızın ölüm aylığı mutlaka bağlanmalıdır. Deprem nedeniyle iş gücünün yüzde 60’ını kaybeden çalışanlarımız, çalışma yılı, prim ödeme süresi olmadan malulen emekliliğe ayrılmalıdır. Deprem nedeniyle iş sözleşmesini tek taraflı sonlandırmak isteyen işçilerimizin her türlü hakkı, işverene destek vererek devlet tarafından karşılanmalıdır.

“DEPREM BÖLGESİNDE ÇALIŞAN KAMU PERSONELİNE EN AZ İKİ MAAŞ VERİLMELİDİR”

Deprem bölgesi olması nedeniyle Malatya ve diğer illerde memurlar, çalışanlar, doktorlar, öğretmenler, haklı olarak tayin istemekte. Deprem bölgesinde çalışan kamu personeline en az iki maaş verilmelidir. Depremde yaralar sarılıncaya kadar bu insanların bu topraktan kopmaması için doktorumuzdan polisimize, hemşiremizden öğretmenimize kadar bu insanlara iki maaş verilmelidir. Özellikle sağlık çalışanlarına, polislerimize iki maaş verilmelidir. Burada görev yapan polislerimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz çok zor şartlar altında görev yapmakta. Onlar da depremzede, onlar da depremden etkilenmiş. Malatya, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden birisi, Malatya’yı lütfen terk etmeyin, Malatya’da yaşamaya devam edin. Kentimiz güzel, kentimiz değerlerine sahip çıkmalıyız. El birliğiyle Malatya kısa sürede normale döner ama giden Malatyalılara sesleniyorum; lütfen kentinize geri dönün.”

Kaynak: anka