Türkiye Barolar Birliği’nin 36. Olağan Genel Kurulu öncesinde, 1052 kadın avukat, cinsiyet eşitliğine yönelik deklarasyon yayınladı. Kadın avukatlar, “Başta yönetim kurulu olmak üzere tüm kurul ve merkezlerde kadınların eşit temsili sağlanmalıdır. Meslek örgütümüzde gerçek eşitlik sağlanıncaya dek bu mücadeleyi sürdürecek ve sürecin takipçisi olacağız” dedi.

Türkiye Barolar Birliği’nin 36. Olağan Genel Kurulu’nun öncesinde; kadın avukatlar, cinsiyet eşitliği talep eden bir deklarasyon yayınladı. 1052 kadın avukatın imzacısı olduğu deklarasyon şöyle:

“Yargıyı, mesleğimizi ve meslek örgütümüzü kuşatan erkek egemen anlayışa, adliye koridorlarında, kolluk birimlerinde, duruşma salonlarında, çalıştığımız bürolarda, dijital ortamlarda ve yaşamın diğer alanlarında karşılaştığımız toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığa, heteroseksizme ve cisseksizme dur diyoruz.

Kazanılmış haklarımızın gaspına, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadelemizi ev içinde, sokakta, çevrimiçi-çevrimdışı mesleğimizi ifa ettiğimiz her yerde büyüttüğümüz gibi, meslek örgütümüz içerisinde de büyütmekte kararlıyız.

“YENİ OLUŞACAK YÖNETİMİNİ EŞİTLİĞİ SAĞLAYACAK SOMUT ADIMLAR ATMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Kadın avukatlar olarak, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ve ayrımcılığa; cinsel yönelimimize, cinsiyet kimliğimize/ifademize dayalı maruz bırakıldığımız şiddete ve ayrımcılığa karşı verdiğimiz mücadelede meslek örgütlerimizi de bütüncül politikalar oluşturmaya ve bu mücadelede gereken özeni göstermeye, Türkiye Barolar Birliği’nin yeni oluşacak yönetimini eşitliği sağlayacak somut adımlar atmaya çağırıyoruz.

Türkiye Barolar Birliği’nin 04-05.12.2021 tarihinde gerçekleştirilecek olan 36. Olağan Genel Kurulu’nun delegeleri ve birlik başkanlığı adaylarına çağrımızdır!

“TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ, KADIN HAKLARININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ MÜCADELESİNDE, KADIN ÖRGÜTLERİ İLE İLETİŞİM VE KOORDİNASYON HALİNDE OLMALIDIR”

-Türkiye Barolar Birliği’ni, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadele etmek ve bu alanda farkındalık yaratmak için bütüncül politikalar oluşturmaya ve tüm saldırılara karşı etkili bir mücadeleye çağırıyoruz. Türkiye Barolar Birliği; başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere CEDAW'a, Türk Medeni Kanunu’na, Türk Ceza Kanunu’na, 6284 Sayılı Kanuna ve kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılara karşı, gereken özeni göstererek daha etkin bir mücadelenin gerek ulusal düzeyde gerekse uluslararası düzeyde yürütülmesinden sorumludur. Türkiye Barolar Birliği, kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi mücadelesinde, kadın örgütleri ile iletişim ve koordinasyon halinde olmalıdır. Bu mücadelenin büyüterek yürütülmesinin koşulu kadınların karar alma süreçlerine demokratik katılımının sağlanmasıdır.

“TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ, EŞİTLİK EYLEM PLANINI OLUŞTURMALIDIR”

-Türkiye Barolar Birliği hem bir meslek örgütü, hem bir işyeri olarak eşitlik eylem planını oluşturmalıdır. Eylem planında; Birliğin kendi bünyesinde kadınların eşit temsil ve eşit katılımını gerçekleştirecek, tüm üyelerinin ve yurttaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasında insan ve mali kaynaklarının eşit bir şekilde dağılımını sağlayacak tedbirler yer almalıdır.

Eşitlik eylem planı, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılıkla mücadele kapsamında avukatların bürolarında, mesleği icra ederken ve yargının tüm bileşenleri ile ilişkilerinde gözetip uygulayacakları rehber ilkeleri de kapsamalıdır.  Eşitlik eylem planı, kadın avukatların en geniş katılımı sağlanarak oluşturulmalıdır.

-Başta yönetim kurulu olmak üzere tüm kurul ve merkezlerde kadınların eşit temsili sağlanmalıdır. Maruz bırakıldığımız toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için Türkiye Barolar Birliği, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık, Şiddet, Cinsel Taciz ve Saldırıya Karşı Politika Belgesi oluşturmalı ve tüm Baroların politika belgelerini oluşturarak cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadelesini tavsiye ve teşvik etmelidir.

“CİNSEL ŞİDDETE KARŞI DESTEK VE DAYANIŞMA BİRİMİ KURULMALI”

-Türkiye Barolar Birliği bünyesinde Cinsel Şiddete Karşı Destek ve Dayanışma Birimi kurulmalı ve tüm Baroların bünyesinde de aynı birimlerin oluşturulması için çalışmalar yürütülmelidir.

-Din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği/ifadesi, fikir, yaş, felsefi düşünce, etnik, sosyal ve coğrafi köken, bedensel engel ve benzeri özellikler nedeniyle kadınlara, çocuklara, LGBTİ+’lara ve azınlıklara yönelik nefret söylemleri içeren beyan ve savunmaların savunma dokunulmazlığı dışında olduğu ve kabul edilemeyeceği açıkça ifade edilerek bu ilkenin; Avukat Meslek Etik, İlke ve Kurallarında açıkça yer alması sağlanmalıdır. Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Etik, İlke ve Kuralları içinde ayrımcılık yasağının düzenlenmesine dair değişiklik 36. Olağan Genel Kurulunda gündem olmalıdır.

“TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ’NİN TÜM ÇALIŞMA VE FAALİYETLERİNİN PERİYODİK OLARAK CİNSİYET ETKİ ANALİZİNİN YAPILMASI SAĞLANMALIDIR”

-Türkiye Barolar Birliği bünyesinde, İstanbul Sözleşmesi 11. maddesinde belirlenen standartlara uygun olacak şekilde, ekonomik ve dijital şiddet de dahil olmak üzere her türlü toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılıkla ve ayrıca nafaka hakkı ile ilgili, ülke genelindeki Baroların mesleki tüm faaliyetlerinden elde edilen bir veri tabanı oluşturulmalı; düzenli istatistiksel veri toplanmalı, düzenli araştırmalar ve anketler yapılmalıdır. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği’nin tüm çalışma ve faaliyetlerinin periyodik olarak cinsiyet etki analizinin yapılması sağlanmalıdır.

Yaşamımızın her alanında karşımıza çıkabilen toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığın mesleğimizde de olduğunu görüyor ve biliyoruz. Türkiye Barolar Birliği’nin, 4-5 Aralık’ta gerçekleşecek olan Genel Kurulu’nda çağrımız dikkate alınmalı, taleplerimiz doğrultusunda toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılık ile mücadele edileceği taahhüt edilmelidir. Bizler dayanışmamızı büyüterek, meslek örgütümüzde gerçek eşitlik sağlanıncaya dek bu mücadeleyi sürdürecek ve sürecin takipçisi olacağız.”

FOTOĞRAF: ARŞİV

 

Kaynak: anka