Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, “Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir” denildi.

PPK'nın politika faizini 9'a düşürdüğü 24 Kasım tarihli toplantısına ilişkin özet metni yayınlandı. Döviz kurunun enflasyona etkilerinin izlendiğine de yer verilen PPK toplantı özeti şöyle:

“TEMEL MAL GRUBUNDA YILLIK ENFLASYON TÜM ALT GRUPLARDA YÜKSELDİ: Tüketici fiyatları ekim ayında yüzde 3,54 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 2,06 puan artışla yüzde 85,51 oldu. Bu dönemde, yıllık enflasyon enerji ile alkollü içecekler, tütün mamulleri ve altın gruplarında gerilerken, gıdada daha belirgin olmak üzere diğer gruplarda yükseldi. Gıda grubunda genele yayılan fiyat artışları izlenirken, taze meyve ve sebze fiyatlarındaki yükseliş ekim ayında devam ederek grup enflasyonunun artışında öne çıktı. Temel mal grubunda yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükselmiş, yeni sezon geçişinin yaşandığı giyim ve ayakkabı alt grubunda yıllık enflasyondaki artışın diğer alt gruplara kıyasla daha sınırlı olduğu gözlendi. Hizmetler grubu enflasyonunda kira ile birlikte akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak ulaştırma hizmetleri öne çıktı. Akaryakıt ve şebeke suyu fiyatlarında gerçekleşen artışlara rağmen enerji grubunda yıllık enflasyon düşüş sergilemiştir. Son aylarda bir miktar gerilemekle birlikte hala yüksek seyreden küresel doğal gaz fiyatları yurt içi enerji fiyatlarını olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Nitekim elektrik üretimi ve gaz imalatı sektörlerinin katkısıyla, yurt içi üretici fiyatlarındaki artış ekim ayında sürmüştür. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C göstergelerinin aylık değişimleri bir miktar yavaşlarken, yıllık enflasyonlarındaki yükseliş devam etmiştir.

SÜRDÜRÜLEBİLİR FİYAT İSTİKRARI HEDEFİ İÇİN TEMKİNLİ BİR YAKLAŞIM SÜRDÜRÜLÜYOR: Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir.

İLAVE TEDBİRLERİ DEVREYE ALACAKTIR: Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve ilave tedbirleri devreye alacaktır. Bu çerçevede, liralaşma Stratejisi kapsamında uygulanmakta olan Türk lirası mevduata dönüşümü teşvik eden hedefler tamamlanmış olup bankaların yabancı para mevduatları için tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan komisyon oranları yıl sonundan itibaren sadece Türk lirası mevduatın payına ilişkin belirlenen hedeflere göre farklılaştırılacaktır.

KURUL, POLİTİKA FAİZİNİN 150 BAZ PUAN DÜŞÜRÜLMESİNE KARAR VERMİŞTİR: Kurul, söz konusu küresel belirsizlik ve risklerin yatırım ve üretim kapasitesi üzerinde oluşturabileceği etkileri ön alıcı bir anlayışla en aza indirebilmek ve bu şekilde arz sürekliliğinin ve cari fazla kapasitesinin korunması amacıyla firmaların üretime yönelik faaliyetlerinin finansman maliyetlerinin uygun seviyede belirlenmesini değerlendirmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir.

LİRALAŞMAYI TEŞVİK İÇİN GÖZDEN GEÇİRME SÜRECİ DEVAM EDİYOR: Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacaktır.

GEREKLİ POLİTİKA TEDBİRLERİ OLUŞTURULMAYA DEVAM EDİLİYOR: Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam ediliyor.

UYGULANACAK POLİTİKALAR ARALIK AYI İÇİNDE AÇIKLANACAK: Parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini güçlendirmek amacıyla uygulanacak politikalar aralık ayında açıklanacak olan 2023 Yılı Para ve Kur Politikası metninde kapsamlı olarak ilan edilecek. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını desteklemektedir."

Kaynak: anka