MEHMET AKGÜN

TBMM Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu’nun raporunda; madende iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemine ilişkin öneriler getirildi. Raporda; “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın iş müfettişi kadroları maden mühendisliği başta olmak üzere ilgili mühendislik bölümü mezunlarıyla güçlendirilmelidir. Yer altı kömür üretimi gibi hassas bir alanda teknik ve idari personelin terfi işlemlerinin doğrudan ‘görevde yükselme sınavları’ ile yapılması ve üretim birimlerinde ara unvanların önceki dönem tecrübeleriyle karşılaştırılarak tekrar gözden geçirilmesi yerinde olacaktır” denildi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait Amasra’daki maden ocağında 42 işçinin yaşamını yitirdiği facianın ardından TBMM’de; Bartın'ın Amasra İlçesinde Meydana Gelen Maden Kazasının Tüm Yönleriyle Araştırılarak Benzer Kazaların Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu çalışmalarını tamamladı.

İlk toplantısı 26 Ekim 2022’de yapılan komisyonda; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, TTK yetkilileri, STK temsilcileri, akademisyenler, sendika temsilcileri dinlenerek, toplam 72 saat ve 11 toplantı süren çalışmalar sonucunda faciaya ilişkin rapor hazırladı. Komisyon, çalışmaların ardından hazırladığı raporu incelemeleri ve görüşlerini bildirmeleri için komisyon üyelerine dağıttı. Hazırlanan raporda; iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemine ilişkin ilave öneriler de belirlendi. Raporda belirlenen öneriler şöyle:

“İŞ MÜFETTİŞİ KADROLARI İLGİLİ MÜHENDİSLİK BÖLÜMÜ MEZUNLARIYLA GÜÇLENDİRİLMELİDİR”

“-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın iş müfettişi kadroları maden mühendisliği başta olmak üzere ilgili mühendislik bölümü mezunlarıyla güçlendirilmelidir.

-İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 25. Maddesinde işin durdurulması ile ilgili hükümde yer alan ‘hayati tehlike’ tanımının yeniden ve yoruma ihtiyaç duyulmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve alt mevzuatta hangi durumlarda işin durdurulacağı ile ilgili açık düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

-Hakkında işin durdurulması kararı uygulanan iş yerlerinde, karara esas teşkil eden iş sağlığı ve güvenliği eksikliklerini gidermeden üretim faaliyetlerinin devam edip etmediğinin kontrolünün hangi mercilerce yapılacağı hususu düzenlenmelidir.

“MADENLERDE İÇ DENETİM MEKANİZMASI KURULMASI İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR”

-İlgili mevzuata madenlerde iç denetim mekanizması kurulması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. İç denetim; maden işçileri, iş güvenliği uzmanları, mühendisler, yöneticiler ve işvereni de kapsamına alan, tehlike ve risklerin etkin bir şekilde tespit edilerek giderildiği bir mekanizma olarak kurgulanmalıdır. Örneğin; çalışanların iş yerindeki tehlike ve riskleri işverene bildirmesi ve gerekli tedbirler alınmazsa ilgili bakanlıklara ihbarda bulunabilmesi için çalışanlar açısından yasal güvence oluşturulmalıdır.

-Ülke genelinde yer altı kömür maden iş yerlerinde programlı ve program dışı teftişlerin dışında; sektöre özel tehlikeleri belirleyerek, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için iş sağlığı ve güvenliği konularında alınabilecek önlemleri saptamak ve iş yerlerinde bu önlemlerin alınmasını sağlayarak çalışma şartlarını iyileştirmek ve bu sektörde yapılacak teftişler için sistematik bir yöntem sağlamak amacıyla proje teftişleri yapılmalıdır.

“GEÇMİŞ TARİHLİ SENSÖR KAYITLARI TEFTİŞLER SIRASINDA MUTLAKA DENETLENMELİDİR”

-Merkezi gaz izleme sensörlerinin lokasyonları ve geçmiş tarihli sensör kayıtları teftişler sırasında mutlaka denetlenmelidir.

-Uluslararası Elektroteknik Komisyonu’na (International Electrotechnical Comission System for Certification to Standards Relating to Equipment for Use in Explosive Atmospheres-IECEx) tabi sertifikasyon eksikliği denetimlerde iş durdurma sebebi olmalıdır.

-Anlık denetim sistemlerinin oluşturulması önem arz etmektedir. ‘Madenlerde denetim sistemi’ gibi bir yazılım vasıtasıyla ilgili tüm kurum ve kuruluşların madenlerin anlık verilerini izlemesine ve raporlamasına imkân sunan bir sistemin kurulması yerinde olacaktır.

“KAMU TARAFINDAN YAPILAN DIŞ DENETİMLERİN TEK ELDEN YAPILMASI HUSUSU DEĞERLENDİRİLMELİDİR”

-Madenlerde iş sağlığı ve güvenliğinin proje aşamasından başlayıp madenin kapatılmasına kadar bir bütün olduğu ve tüm unsurları içerdiği dikkate alındığında kamu tarafından yapılan dış denetimlerin tek elden yapılması hususu değerlendirilmelidir. Kamu tarafından yılda birkaç kez yapılan dış denetimlerin; iç denetim mekanizmasının sürekli yapması gereken saha denetimlerini yapmaktan ziyade iç denetim sisteminin etkin bir şekilde işletilip işletilmediğinin denetlendiği yeni bir denetim sistemi modeline geçilmesi hususu tüm paydaşlarla değerlendirilmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

-Bir önceki maddede önerilen denetim sistemi modeline göre gerçekleştirilecek dış denetimlerin; farklı disiplinlerden akademisyenlere de yer verilen heyetler marifetiyle yapılması hususu da değerlendirilmelidir. Bu geniş katılımlı heyetler tarafından gerçekleştirilecek denetimlerle; maden işletme projelerinin uygunluğu, projelerin uygulanması, madenin faaliyette olduğu dönem boyunca iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığı gibi hususlardaki denetimlerin etkinliği de artacaktır.

“ARA UNVANLARIN ÖNCEKİ DÖNEM TECRÜBELERİYLE KARŞILAŞTIRILARAK TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMESİ YERİNDE OLACAKTIR”

-Yer altı kömür üretimi gibi hassas bir alanda teknik ve idari personelin terfi işlemlerinin doğrudan ‘görevde yükselme sınavları’ ile yapılması ve üretim birimlerinde ara unvanların önceki dönem tecrübeleriyle karşılaştırılarak tekrar gözden geçirilmesi yerinde olacaktır.”

 

Kaynak: anka