MUSTAFA USTA

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerin ardından arama kurtarma ve yardım çalışmaları için Elbistan’a giden Sinop Sokak Canlılarını Koruma Derneği gönüllüleri, arama kurtarma ekiplerine destek verdi. Dernek Başkanı Taner Dinçkurt, "Hızlıca bir binaya girdik. Yaşlı bir bayan vardı onu çıkardık. Baba oğul vardı onlara koştuk. Biz bir binayı aldık baştan aşağı kırdık insanları çıkardık diyemeyiz. Oradaki bir dolu insan vardı. Kayseri’den gelen inşaat işçisi, 'bana bir çekiç verin ben duvarı kırıp içeri gireyim' dedi. İnsanlar bir şeyler yapmak için o kadar dolu gelmişler ki. Somalı madenciler vardı" dedi.

Sinop Sokak Canlılarını Koruma Derneği üyeleri, 6 Şubat depreminin ardından Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde arama kurtarma ve yardım çalışmalarına katıldı. Dernek üyeleri, yanlarında götürdüğü birçok malzeme ile arama kurtarma ekiplerine de yardım etti. 

"ELBİSTAN’A GİTTİĞİMİZDE ÇOK İNSAN YOKTU"

Taner Dinçkurt şunları söyledi:

"İlk gün hızlı bir şekilde yola çıkacağımız için Sinop’ta tedarik çalışmalarımızı yaptık. Ne lazımsa her şeyi alalım dedik. Biz Sokak Canlılarını Koruma Derneğiyiz. Hızlı bir şekilde mama tedariki yaptık. Oradaki kedi ve köpekler aç kalır kimse mama yardımı yapmaz diye hızlı bir şekilde onları organize ettik. Arkasından delici, kesici, dinleme cihazlarımızı kontrol ettik ve depremin ikinci günü Sinop’tan hızlı bir şekilde yola çıktık. İlk olarak Adıyaman’a çıktık aslında fakat yolda fikrimizi değiştirdik. Elbistan’a kimse gelmemiş, sıkıntı var dediler çünkü Elbistan depremi ilk depremin arkasından oldu. Biz hızlı bir şekilde Elbistan’a geçtik. Biz Elbistan’a gittiğimizde çok insan yoktu. Elbistan’a birinci depremde 4 bina yıkılmış. İnsanların bir kısmı Elbistan’ı terk etmiş kalanlar da bir şey yok deyip evlerine girmişler ve ikinci depreme yakalanmışlar. Dediğim gibi Elbistan’a gittiğimizde çok fazla insan yoktu. Hızlı bir şekilde yıkık binaların arasında kendimize kamp alanı oluşturduk. Burada duralım dedik. Bir taraftan asıl işimiz olan sokak canlılarını korumayla ilgili çalışma yapalım öbür taraftan da depremle ilgili çalışma yapalım. Orada bir AFAD gönüllüsü vardı. Onlarla görüştük ve ne yapabileceğimizi sorduk. Elimizde neler olduğunu sordu. Biz de kesici, delici tüm aletlerin olduğunu söyledik. Adam çok sevindi, 'uzmanlar gelmiş' diye bağırmaya başladı. Biz de uzman olmadığımızı gönüllü olduğumuzu söyledik. Arkasından hızlıca bir binaya girdik. Yaşlı bir bayan vardı onu çıkardık. Baba oğul vardı onlara koştuk. Biz bir binayı aldık baştan aşağı kırdık insanları çıkardık diyemeyiz. Oradaki bir dolu insan vardı. Kayseri’den gelen inşaat işçisi, 'bana bir çekiç verin ben duvarı kırıp içeri gireyim' dedi. İnsanlar bir şeyler yapmak için o kadar dolu gelmişler ki. Somalı madenciler vardı. Sürekli onlarla beraber dolaştık. Biz dinlemede bir ses yakalıyorduk. Burada insan var buraya girelim deyip hızlı bir şekilde çalışma yapıyorduk. Toplam 7 kişinin çıkmasına vesile olduk. İnsanlar birbirlerine çok yardım etti. Zor zamanlardı. Çok soğuktu.

"ÜST KATLARDAKİ İNSANLARIN ÇOĞU BENCE DONARAK ÖLDÜ"

Hepimiz bir binaya girdiğimiz zaman ilk baktığımız şey oraya yaşayan insan var mıydı? Ölü mutlaka önümüze çıkıyor zaten. Çok soğuk olmasına rağmen 3. günde inanılmaz bir koku sarmaya başlamıştı etrafı. Bir şekilde ölen insanları alıyorsun battaniyeye sarıp yolun kenarına koyuyorsun cenaze araçları da gelip topluyordu. Ondan sonrasında ne yapıyorlar ne ediyorlar bilemiyorum ama biz her gün bir binada 2 kişi sağ çıkarıyorsak 8 kişi de ölü çıkıyordu. Şöyle bir sıkıntı vardı ben enkaz altına da girdim. 5- 6 katlı bir bina çökmüş binanın nerden baksan 4 katı resmin yerin dibine girmiş. 2 kat gözüküyor bina. Üst katlarda olan binanın dairelerin etrafı açık. Hava soğukluğu eksi 17-18 derece oluyor. Bu kadar soğuk havada biz çalışırken yarım saatte bir ateşin başına gidip ellerimizi ısıtıp geri gidiyorduk. O insanlar o rüzgârın içerisinde hava sirkülasyonunun olduğu yerde donmama ihtimalleri yok. Alt katlar sıcaktı. Bodrum katlarda ve birinci, ikinci katta kalanlar sağ çıktı. Neden, çünkü donmadılar. Ama üst katlardaki insanların çoğu bence donarak öldü."

Kaynak: anka