BERKAY VAROL

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Evleri yıkılan hiç kimseden beş kuruş istemeye kimsenin hakkı yok. Yeniden yapılacak ve bu binaların teslim edilmesi lazım onlara. Çünkü binanın yapımına izin veren kamu, denetleyen kamu, kat iznini veren, suyu elektriği doğal gazı bağlayan kamu. Şimdi depreme dayanıklı olduğuna dair raporu veren kamu. O zaman yıkıldıysa sorumlusu vatandaş değil ki. Bütün yetkiler onlara ait. Baroların da bu konuda adım atması lazım” dedi. Adaylık sürecinde yaşananları değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Tartışma olmayan bir yerde hayat olmaz. Tartışmalar olacak. Bütün mesele tartışmalardan sonra tokalaşmasını bilmektir. Sorunu çözüyorsanız bir sorun kalmıyor" diye konuştu.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Grup Toplantısı sonrası, basın mensuplarını Meclis'teki makamında ağırladı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, yeni döneme ilişkin, “İyi bir çaba, iyi bir emekle sorunların tümü çözülebilir. Güven vermek gerekiyor. Toplum çok ayrıştı. Bu atmosferden çıkarmak gerekiyor. Karşılıklı güveni inşa etmek gerekiyor. Siyaset kurumu ile vatandaş arasında güvensizlik oluşmuş, belli bir zaman dilimi içinde. Onun da kalkması lazım. Siyasetçinin halkına, halkın da siyasetçiye güvenmesi lazım. Etik değerleri güçlü olan bir siyaset anlayışı, ahlaki değerleri güçlü olan bir siyaset anlayışının Türkiye’ye gelmesi gerekiyor” dedi.

 “BÜTÜN MESELE TARTIŞMALARDAN SONRA TOKALAŞMASINI BİLMEKTİR”

Adaylık sürecinde yaşananlara ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Hem ‘sakin güç’ diyorsunuz, hem ‘nasıl korudunuz.’ Elbette ki tartışmalar doğaldır. Tartışma olmayan bir yerde hayat olmaz. Tartışmalar olacak. Bütün mesele tartışmalardan sonra tokalaşmasını bilmektir. Sorunu çözüyorsanız bir sorun kalmıyor” yanıtını verdi.

“DEPREM BÖLGESİNE DÖRDÜNCÜ KEZ GİDECEĞİM”

Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı dışında diğer siyasi partileri ziyaret edip etmeyeceğine ilişkin sorulan soruya, “Önce deprem bölgesine dördüncü kez gideceğim. Arkadaşlarım planlıyorlar. Oraya gitmek isterim. Sorunlar var mı? Varsa nedir? Çünkü her aşamada sorunun türü değişiyor. Başlangıçta insanlar enkaz altından acaba bir yakınımızı kurtarabilir miyiz diyor. Sonra oradan çıkınca nerede kalacağız, çadır sorunu. Su sorunu, yer sorunu… Daha sonra kadınların kendine özgü, erkeklerin kendine özgü sorunları var. Hala koşullar çok iyi değil. Koşulların bir an önce iyileştirilmesi lazım. Onlara bakmak gerekiyor. Sonuçta depremzedelerin sorunlarının dillendirildiği bir ortam olması gerekiyor. Benim görevim de o sorunları dillendirmek. Siyasal iktidarın görevi de o sorunlara çözüm üretmek. Ama şu ana kadar sağlıklı bir çözümün üretildiğini görmüyoruz biz. Çadırdan tutun müdahaleye kadar pek çok alanda sorun var. Bir eş güdüm eksikliği var, koordinasyon yok” diye yanıt verdi.

“EVLERİ YIKILAN HİÇ KİMSEDEN BEŞ KURUŞ İSTEMEYE KİMSENİN HAKKI YOK”

Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda deprem bölgelerine ilişkin çalışmaların olup olmadığına ilişkin sorulan soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

“Var tabi. Biz üç ayrı toplantı yaptık. Hem fay hatları hem deprem konusunda uzmanları dinledik. Bütün jeoloji, jeofizik uzmanlarından, mimar, mühendis odaları başkanları… Bütün hepsinden dinledik. Hepsi farklı bir pencereden bakıyor ama bir bütünün parçası. Birisi şunu söyledi; ‘molozlar toplanıyor, götürülüyor, dökülüyor.’ Herkes moloz kaldırılsın diyor ama çevre mühendisi şunu söylüyor, ‘ya bu molozlar bir akarsuyun yakınına dökülürse orada da bir tarım ilaçları var ne olacak’ diyor. Bizim aklımıza gelmeyen doğal olarak çevre mühendisinin aklına geliyor. Buna benzer pek çok sorun var. Bunların bütüncül bir anlayış ile ele alınıp çözülmesi lazım. Onlarla görüşüyoruz. Mesela benim şahsi kanaatim evleri yıkılan hiç kimseden beş kuruş istemeye kimsenin hakkı yok. Yeniden yapılacak ve bu binaların teslim edilmesi lazım onlara. Çünkü binanın yapımına izin veren kamu, denetleyen kamu, kat iznini veren, suyu elektriği doğal gazı bağlayan kamu. Şimdi depreme dayanıklı olduğuna dair raporu veren kamu. O zaman yıkıldıysa sorumlusu vatandaş değil ki. Bütün yetkiler onlara ait. Baroların da bu konuda adım atması lazım.”

Kılıçdaroğlu, “Deprem bölgesinde seçimin sağlıklı gerçekleştirilebileceğine dair bir endişeniz var mı” sorusuna; “Hayır. Sandık güvenliği sağlanır orada. Her partinin temsilcisi olacak. Hayır bir endişe taşımıyoruz” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, “Deprem bölgesinden ayrılan 3 milyonluk bir kitle olduğundan bahsediliyor” sözlerine karşılık; “Söyleniyor, onların dönüşleri nasıl olacak? Siz nasıl basın mensubu olarak izliyorsanız biz de siyasetçi olarak izliyoruz. Dönecekler mi dönmeyecekler mi? Yüksek Seçim Kurulu nasıl bir karar alacak? Onlar oylarını nerede kullanacaklar, bakacağız. Bugünkü dijital dünyada herkesin izlemek mümkün, nerede oturuyor daha önce neredeydi izlemek mümkün” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Adaylığınız ilan edildikten sonra masadaki liderlerin dışında, Cumhur İttifakı üyeleri başta olmak üzere tebrik telefonu aldığınız başka isim oldu mu” sorusuna; “Şimdi söylemeyeyim, birisini atlarız olmaz” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, “Cumhur İttifakı üyelerinden aldınız mı tebrik telefonu” sorusunu; “Hayır” diye yanıtladı.

 

Kaynak: anka