KERİM UĞUR

30 Ekim İzmir depreminin ardından Bayraklı’da alınan emsal artışı kararı mahkeme kararı ile durduruldu. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, “Yarın olacak olan olası bir afetin felakete dönüşmesi ile ilgili asıl sorumlu bu emsal artışına el kaldıranlardır” açıklamasını yaptı. TMMOB’un toplantısına katılan bir depremzede ise “Depremden ve sonrasından sorumlu olan yöneticilerdir diyorsunuz. Ben yönetici değilim ama siz mahkemeyi bana açtınız. Mahkemenin sonuncundan ben etkileniyorum” tepkisini gösterdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, 30 Ekim İzmir depreminin ardından hasarlı konutların dönüşümü için emsal artışı kararı almıştı. TMMOB, kararı yargıya taşımıştı. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı aldı. TMMOB yetkilileri, İzmir Mimarlık Merkezi’nde mahkeme kararı ile ilgili açıklama yaptı. Açıklama sürerken, salonda bulunan bazı depremzedeler mahkeme kararına, kendilerini mağdur ettiği gerekçesiyle tepki gösterdi.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, mahkeme kararını değerlendirdiği açıklamasında; “Defaatle ifade ettiğimiz üzere; mühendislik, mimarlık ve şehircilik disiplinlerini yok saymadan, bilimsel ve teknik çalışmalar aracılığıyla elde edilecek analiz ve sentezler sonucu imar planı revizyonu yöntemiyle sorunun bütüncül bir tarzda ele alınarak çözümlenmesi gerekmektedir” dedi. Sorunun çözümüne ilişkin önerilerini sıralayan Akdemir, şunları söyledi:

“Sorunun çözümü bilimsel çalışmaların yanında ülkede uygulanan üretim politikaları ile doğrudan ilişkilidir. Sorunun çözümü gayet açıktır: Ülkemizin kamu kaynaklarının, hasta garantili şehir hastaneleri, geçiş garantili otoyollar, uçuş garantili havalimanlarına aktarılmak yerine vatandaşların sağlıklı ve güvenli kentlerde yaşaması için kullanılması durumunda kentlerimizde var olan problemlerin büyük bir kısmı çözülecektir. Barınma hakkının temel bir insan hakkı olduğundan hareketle ülkemizde uygulanan kentsel politikalar nedeniyle konutu yatırım aracına dönüştüren kredi teşvikleri, kamu mülklerinin satışı, yabancı konut satışı, kira ve konut fiyatlarının denetlenmemesi, vergilendirmenin adil yapılmaması ve benzeri tüm iş ve işlemlerden vazgeçilmelidir. Anayasanın 56 ve 57. maddelerinde de açıkça belirtildiği üzere tüm vatandaşlarımız için sağlıklı ve güvenli konut alanları planlanmalıdır. Bu nedenle idarecilere, meslek odalarını hedef göstermek yerine, vatandaşları serbest piyasa koşullarına terk etmeyen, kamu kaynaklarını herkes için adil ve hakça kullanılmasını öngören gerçekçi çözümler konusunda görev ve sorumluluklarını hatırlatıyoruz.”

Basın açıklamasını sonunda toplantıyı dinlemek için gelen depremzedeler TMMOB yetkililerine tepki gösterdi. Bir depremzede “Depremden ve sonrasından sorumlu olan yöneticilerdir diyorsunuz. Ben yönetici değilim ama siz mahkemeyi bana açtınız. Mahkemenin sonuncundan ben etkileniyorum” dedi.

“BUGÜN EMSAL ARTIŞINA EVET DİYENLER YARININ KATİLİ OLACAKTIR”

Depremzedelere yanıt veren Aydemir ise “30 Ekim günü saat altıda hiçbir kurtarma ekibi gelmeden o binaların yanındaydık. Bu açıklamada muhatabımız depremzedeler değildir. Kamu üzerine düşeni yapmak zorundadır. Kahramanmaraş depreminde 40 binin üzerinde can gitti depremde İzmir’de 117 kişiyi kaybettik. Bugün diyoruz ya hani orada yıkılan binaların hepsinde imzası olanlar payı olanların hepsinin eline kan bulaşmıştır diyoruz ya siz bu emsal artışı ile beraber kime ve neye göre verildiği bir emsal artışıyla bugünün katillerini besliyorsunuz. Bugün emsal artışına evet diyenler yarının katili olacaktır diyoruz. Yarın olacak olan olası bir afetin felakete dönüşmesi ile ilgili asıl sorumlu bu emsal artışına el kaldıranlardır” dedi.

 

Kaynak: anka