NİSANUR YILDIRIM

Madımak Katliamı’nın 30. yılında ‘Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Projesi’, dijital kütüphane ile kapılarını yarın açacak. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat, “Biz her sene Sivas Madımak önünde ‘Unutmadık, unutturmayacağız’ sloganını atıyoruz. Unutturmamanın önemli koşullarından bir tanesi de bu projenin hayata geçmesidir. İşte o sloganın ete kemiğe büründürülmüş halidir aynı zamanda bu proje” dedi. Mat, “Bu katliamla ilgili 3 tane davadan bir tanesi maalesef zaman aşımına uğratıldı. Bu katliamın bir diğer duruşması da Eylül’de olacak. 30’uncu yıl olmasından dolayı yine bir zaman aşımı durumuyla karşı karşıyayız. Bu projeyle farkındalık yaratmak istediğimiz en önemli unsurlardan bir tanesi, insanlık suçlarının asla zaman aşımına uğraması olmaz. Eylül’de görülecek davanın zaman aşımına uğratılmaması adına da bu projenin son derece önemli bir yerde durduğunu ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.

Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli, 2 Temmuz 1993’te radikal İslamcı gruplar tarafından yakılmış ve bu otelde kalan çoğunluğu Alevi 33 yazar, şair, aydın ve ozan katledilmişti. Madımak Katliamı’nda yaşananları gelecek kuşaklara aktarmak ve toplumsal hafıza yaratmak isteyen Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) öncülüğünde, birçok Alevi derneğinin ve konfederasyonunun desteğiyle Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Projesi başlıyor.

Madımak Katliamı’nın 30. yıl dönümünde Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, dijital kütüphane ile kapılarını yarın Türkiye saatiyle 18.00’de açacak. Beş aşamalı olan bu bellek projesinde dijital kütüphanenin ardından; sanal müze, web belgeseli, sözlü tarih görüşmeleri-röportajlar ve belgesel film yer alacak. Projenin belgesel filmini, belgesel sinemacı Ümit Kıvanç çekecek.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı ve Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Projesi’ni ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Mat, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Projesi’ni şöyle anlattı:

“İNSANLIK SUÇLARININ ZAMAN AŞIMINA BIRAKILMASI VE ZAMAN AŞIMI ÜZERİNDEN BU BARBARLIKLARIN YAŞANMAMIŞ GİBİ DEVAM ETTİRİLMESİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMADIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ”

“Sivas Katliamı’nın üzerinden tam 30 yıl geçti. Biz Alevi kurumları, Aleviler olarak her yıl 2 Temmuz’da Sivas Madımak Oteli’nde hem anma organizasyonları düzenliyoruz hem de bu katliamın siyasi ve hukuki sorumlularının bir an önce açığa çıkartılması ve kamuoyunun vicdanını yaralayan bu sürecin tamamlanması konusunda kararlılığımızı sürekli dile getiriyoruz. Tabii sonuçta, yaklaşık 30 yıl, bu katliamla ilgili birçok dava görüldü. Ama gördük ki bu katliamların bir türlü hesabı sorulamadığı gibi sonuçları tam anlamıyla, bütün boyutlarıyla ortaya çıkarılmadığı gibi örtündüğünü, gizlenildiğini ya da zaman aşımına uğratılması için zaman kazanıldığını ve özellikle de bürokraside ciddi bir bu katliamların açığa çıkmaması konusunda ısrarcı olunduğunu, özellikle devlet bu konuda üstüne düşen sorumluluğu diğer katliamlarda olduğu gibi olması gerektiği gibi yerine getirmediğine hep birlikte şahit olduk. Zamanla bu tür katliamların unutturulması konusunda bir stratejik bir planlama, uygulama var. Bu asla kabul edilemez. Özellikle insanlık suçlarının zaman aşımına bırakılması ve zaman aşımı üzerinden bu barbarlıkların yaşanmamış gibi devam ettirilmesi, sürdürülebilir olmadığını anlatmaya çalışıyoruz.

“YAKLAŞIK 7-8 SAAT TELEVİZYONLARDA CANLI YAŞANAN BİR KATLİAM DÜNYA TARİHİNDE BAŞKA BİR YERDE YAŞANMAMIŞTIR”

Özellikle son dönemde yaşadıklarımız, 1993 Sivas öncesi ve 1993 Sivas sonrası gelişmelere baktığımızda, bu katliamın Türkiye açısından çok önemli bir mihenk taşı olduğunu, önemli bir yerde durduğunu bize gösteriyor. Daha dün IŞİD barbarlığının Orta Doğu’da neler yaptığını gördük. Aynı zamanda Sivas Katliamı’na baktığımızda insanların diri diri yanmasına hep birlikte tanıklık etmiştik. Yaklaşık 7-8 saat televizyonlarda canlı yaşanan bir katliam dünya tarihinde başka bir yerde yaşanmamıştır.

“UNUTTURMADIĞIMIZI ANLATMAK ADINA DA BİR BİLGİ BANKASININ OLUŞTURULMASI SON DERECE ÖNEMLİYDİ”

Bu bağlamda Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’ni oluşturmamızdaki amaç; bu katliamı biz her sene Sivas Madımak önünde de ‘Unutmadık, unutturmayacağız’ diyoruz. Unutturmamak ve ne olursa olsun, tarihsel bir süreç içerisinde, tarihin herhangi bir zamanında, bu bugün, yarın olur, başka bir döneme denk gelir ama mutlaka suçluların, bu katliamın arkasında olanların, planlayanların, bu katliamı yapanların hakkında vicdani bir sorgulama gerçekleştirilir. Bu amaçla unutturmadığımızı anlatmak adına da bir bilgi bankasının oluşturulması son derece önemliydi. Bilgilerin derlenip toplanması önemliydi. Çünkü Sivas Katliamı’yla ilgili birçok yanlış, yalan, doğru olmayan, iftiralar kapsamında hatta şu an özellikle iktidar medyasının dünkü uzantılarına baktığımızda katliamın yarattığı tahribatları bir tarafa bırakın, kendilerini bile mağdur gösterebilecek kadar vicdansız olduklarına tanıklık ettik.

“MADIMAK OTELİ’NİN UTANÇ MÜZESİ OLMASINI İSTEDİK AMA GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ. O ZAMAN GÖKYÜZÜNE BU MÜZEYİ İNŞA EDELİM. HERKES GÖKYÜZÜNE BAKTIĞINDA ORADA KATLEDİLEN İNSANLARI DAHA YAKINDAN TANISINLAR DİYE SANAL MÜZE YAPACAĞIZ”

O nedenle de doğru bilgilerin, zaman içerisinde kaybolmaması, doğru bilgilerin zamanla daha doğru bir şekilde geleceğe aktarılabilmesi açısından biz aslında belgeselle bu işe girmek istedik. Sivas Katliamı’nın belgeselini yapmak istedik. Daha sonra bu konuda uzman olan arkadaşlarımızın da vermiş olduğu öneriler doğrultusunda 5 aşamalı bir projeye dönüştü. Bu cumartesi günü açacağımız dijital kütüphane, ardından sanal müze. Biz Madımak Oteli’nin utanç müzesi olmasını istedik ama bu halen gerçekleştirilemedi. Biz de o zaman gökyüzüne bu müzeyi inşa edelim. Herkes gökyüzüne baktığında bu müzede, orada katledilen insanları daha yakından tanısınlar, yaşanan bu vicdansızlığı bir kez daha görsünler, tanıklık etsinler diye sanal müze yapacağız.

“BÜTÜN BELGELERİN, KİŞİLERİN RÖPORTAJLARININ YER ALACAĞI ÇOK GENİŞ KAPSAMLI BİR WEB BELGESELİ OLACAK. BU KATLİAMDA YAKLAŞIK 120’YE YAKIN KİŞİ DİNLENİLDİ”

Ardından sözlü tarih projesi olacak. Bu sözlü tarih projesinde, katliamı bütün yönleriyle, öncesi, katliam esnasında ve sonrasında yaşanan hukuki, siyasi bütün gelişmelerin, tanıkların, ailelerin, katliamda mağdur olanların, katliama dair ilişkisi olanların, o dönem çıkan basının… Aklınıza katliama dair ne geliyorsa bütün belgelerin, kişilerin röportajlarının yer alacağı çok geniş kapsamlı bir web belgeseli olacak. Ardından röportajların yayınlanması, bu katliamda yaklaşık 120’ye yakın kişi dinlenildi. Hem katliamda yaşamını kaybeden canlarımızın aileleri konuştular hem bu katliamda ikna edebildiğimiz, röportajı kabul eden kamu yöneticileriyle, bu konuyla ilgili araştırma yapan bilim insanlarıyla, toplumun genel belleklerinde oluşturmuş olduğu tahribatların araştırılması konusunda çalışma yürütenlerin de yer aldığı çok geniş kapsamlı, 120 tane çekim gerçekleştirdik. Bunları buluşturacağız.

“MADIMAK KATLİAMI’NIN BELGESEL FİLMİNİ HAZIRLAYACAĞIZ. ÜMİT KIVANÇ BU BELGESELİ ÇEKECEK”

Son olarak da belgesel film. Yani Madımak Katliamı’nın belgesel filmini hazırlayacağız. Bunun sorumluluğunu da Ümit Kıvanç’a verdik. Sevgili Ümit Kıvanç bu belgeseli çekecek. Bu belgeselin yapımcısı Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu. Avrupa’da 14 ülkede örgütlenen federasyonların bir araya gelmiş olduğu çatı kurumu. Ortaklarımız da var. Birlikte bu çalışmayı yürüttüğümüz Türkiye’deki Alevi kurumlarımız da var. Alevi-Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi, Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Dernekleri Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri, Avustralya Alevi Birlikleri Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri. Bunlar Türkiye’deki çatı kurumlarımız, süreci birlikte yürüttük. Ama dediğim gibi yapımcısı Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’dur.

“BU BİR HAFIZA, BİLGİ BANKASI. ‘SÖZ UÇAR YAZI KALIR’ MİSALİ BU 5 AŞAMALI PROJEDE BU KATLİAMLA İLGİLİ KİM NE SÖYLEMİŞSE DOĞRU BİR ŞEKİLDE YERİNDE OLACAK VE GELECEĞE AKTARILACAK”

Bu cumartesi günü ayın 10’unda hazırlamış olduğumuz dijital kütüphaneyi kamuoyuyla paylaşacağız. Bu kütüphanede bugüne kadar katliamla ilgili yazılan, çizilen hukuki metinlerden tutun siyasi metinler ve gelişmeler, tanıklık edenler, gazeteler, yazılan kitaplar, tanıklar, katliamda yaşamını kaybeden canlarımızın biyografileri, yani A’dan Z’ye kadar… Sivas Katliamı’yla ilgili bir belgesel hazırlamak, kitap, tez yazmak isteyen birinin girdiğinde bütün bilgilere bir elden, aynı zamanda doğru bilgilere, ulaşabilme imkan ve olanağını yaratmış oluyor. Bunu kamuoyuna açık bir platform olarak oluşturduk. Dünyanın her yerinden bu kütüphaneye, bu hafıza merkezine girip dijital kütüphanede katliama dair istedikleri her şeyi bulabilecekler, okuyabilecekler. Son derece önemli. Bu bir hafıza, bilgi bankası. ‘Söz uçar yazı kalır’ misali bu 5 aşamalı projede bu katliamla ilgili kim ne söylemişse doğru bir şekilde yerinde olacak ve geleceğe aktarılacak.

“HER SENE SİVAS MADIMAK ÖNÜNDE ‘UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ’ SLOGANINI ATIYORUZ. UNUTTURMAMANIN ÖNEMLİ KOŞULLARINDAN BİR TANESİ DE BU PROJENİN HAYATA GEÇMESİDİR”

Bir de biz her sene Sivas Madımak önünde ‘Unutmadık, unutturmayacağız’ sloganını atıyoruz. Unutturmamanın önemli koşullarından bir tanesi de bu projenin hayata geçmesidir. İşte o sloganın ete kemiğe büründürülmüş halidir aynı zamanda bu proje. Umuyorum, bu belgeselden başlamak üzere diğer bütün projelerle birlikte bir amacımız da bir daha bu katliamların ülkemizde yaşanmamasıdır. Bu acılara herkesin tanıklık etmesidir, görmesidir, bilmesidir, unutmamasıdır. Unutturulan her şeyin bir sonraki dönemlerde yine yapılabilme ihtimalinden yola çıkarak bu gibi acıların hiçbir toplumsal kesimin yaşamaması ve ülkemizde insanların, toplumların birbiriyle olan münasebetine, ilişkisine, barışına, sevgisine, ortak, bir arada kardeşçe, eşit koşullarda yaşamasına engel olabilecek, zarar verecek her türlü yaptırımdan uzaklaştırmaya yöneliktir. Sivas öncesi Türkiye’de Maraş, Çorum, Malatya, Dersim’de çok büyük katliamlar yaşandı. Bu katliamlardan sonra Sivas’ı, Sivas’tan sonra da biz Gazi Katliamı’nı yaşadık. Sadece Alevilere yönelik bu katliamların dışında demokrasi adına mücadele veren Gar’daki, Sur’daki katliamı da unutmamak lazım. Türkiye’de nerede mazlum, masum insanlara yönelik bir haksızlık, hakaret, katliam varsa onun yanında durmak ve bir daha bu gibi olumsuzlukların yaşanmaması için bu projeler son derece önemli ve değerli. Umuyorum, Türkiye barışına, Türkiye’nin birlikte yaşama kültürüne, haksızlıklara yardımcı olacak, destek, yeni bir perspektif sunacak bir çalışma olacak. Çünkü bu sadece bu katliamı anlatmak değil. Dediğim gibi bir daha bu acıların yaşanmamasına, toplumsal barışa hizmet etmek amacıyla hazırlanmış olan bir projedir.”

Mat, Eylül’de duruşması görülecek Madımak Katliamı Davası’nın zaman aşımına uğraması ihtimaline ilişkin ise şunları söyledi:

“EYLÜL’DE GÖRÜLECEK DAVANIN ZAMAN AŞIMINA UĞRATILMAMASI ADINA DA BU PROJENİN SON DERECE ÖNEMLİ BİR YERDE DURDUĞUNU İFADE ETMEK İSTİYORUZ”

“Bu davalar yaklaşık katliamın yapıldığı ilk günden itibaren sürüyor ve halen devam ediyor. Bu katliamla ilgili 3 tane davadan bir tanesi maalesef zaman aşımına uğratıldı. Bu katliamın bir diğer duruşması da Eylül’de olacak. 30’uncu yıl olmasından dolayı yine bir zaman aşımı durumuyla karşı karşıyayız. Bu projeyle farkındalık yaratmak istediğimiz en önemli unsurlardan bir tanesi, insanlık suçlarının asla zaman aşımına uğraması olmaz. Biz bunu Almanya’da Nazi Soykırımı’nda da yaşadık. Bunu dünyanın birçok ülkesinde, bölgesinde yaşanan katliam ve soykırımlarda birçok örnekleri var. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nde de Kopenhag Kriterleri’nde de bunlar mevcuttur. O anlamıyla da Eylül’de görülecek davanın zaman aşımına uğratılmaması adına da bu projenin son derece önemli bir yerde durduğunu ifade etmek istiyoruz. Eylül’de yapılacak duruşmaya da demokratik, laik bir Cumhuriyet’ten yana olan, özgürlükçü, çoğulcu, eşitlikten ve barıştan yana olan herkesin de katılmasını önemle rica ediyoruz.”

 

Kaynak: anka