Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, zemin katlarda kolon kesilmesi ve taşıyıcı duvarların kaldırılmasıyla ilgili vize uygulamasına geçeceklerini belirterek, “Yeni yapılacak binalarda her üç yılda bir vize alma zorunluluğu getireceğiz. Bina statik açıdan doğru mu, kolon kesildi mi, kolonun yanındaki duvar yıkıldı mı, bunların hepsinin kontrolü yapılacak” dedi.

Konak Belediye Meclisi'nin mart ayı birinci olağan toplantısı Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde bugün yapıldı. Oturumu yöneten Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, meclis toplantısını, deprem felaketinde yaşamını yitiren vatandaşları anarak, yakınlarında sabır, yaralılara şifa dileklerini ileterek açtı. “Bizi ayakta tutan dayanışmadır” diyen Başkan Batur, bölgeye yardım elini uzatan duyarlı Konak halkına, muhtarlara ve esnafa teşekkürlerini iletti.

DEPREME KARŞI MADDE MADDE ÖNLEM LİSTESİ

Batur, meclis gündemine geçmeden önce depreme karşı dirençli, sağlıklı bir kentleşme için önerilerini madde madde sıraladı. Önerilerini İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası’na da ilettiklerini de ifade etti. Batur, “Tüm projelerimizde İnşaat Mühendisleri, Makine Mühendisleri ve Mimarlar Odasından yeniden vize alma zorunluluğunu getirmeyi planlıyoruz. Çünkü meslek odalarının denetiminden ne kadar proje geçerse binanın sağlamlığı açısından ve projenin denetimi açısından çok daha uygun olacağını düşünüyoruz” dedi.

“YAPI DENETİM KANUNU MUHAKKAK YENİDEN ELE ALINMALI”

Yapı denetim firmalarıyla ilgili kanuni bir düzenlemenin şart olduğunu dile getiren Başkan Batur, “Yapı denetim firmaları kanununun muhakkak yeniden ele alınması lazım. Yapı denetim firmalarının yaptığı çalışmalarda bazı aksayan bölümler var. Bu kanun eskidi. Bunun yeniden, günün şartlarına göre, jeoloji ve jeofizik mühendislerinin de içinde olacağı yeni bir yapılanmanın muhakkak ortaya konulması lazım. Çünkü binada en önemli olayın zemin olduğunu artık hepimiz biliyoruz” diye konuştu.

“ZEMİN ETÜDÜ BİNANIN OTURACAĞI ALANDA YAPILMALI”

Zemin etüdü konusuna değinen Başkan Batur, “Parseldeki eski bina yıkılacak, yeni bir bina yapılacak. Jeoloji mühendisi bahçesinden bir jeolojik etüt alıyor. Ama binanın oturacağı yerde maalesef herhangi bir etüt çalışması yapılmıyor. Yapılacak binanın alanından jeolojik etüt alınması çok doğru olacaktır “dedi.

ŞANTİYE ŞEFLERİ İÇİN ORTAK HAVUZ

Batur şunları söyledi:

“Şantiye şeflerinin de yapı denetim gibi ortak bir havuzdan ve belli kıstaslara göre atanması konusunda fayda var diye düşünüyoruz. Şantiye şeflerinin, yüksek bina katsayısı, inşaat adedi getirilerek görevlendirilmesi doğru olacaktır. Bir şantiye şefi on tane inşaatı denetleyemez. Bu mümkün değil. Ama sistem şu anda yirmi taneyi bile denetleyecek şekilde.”

“JEOLOJİ, JEOFİZİK, GEOTEKNİK MÜHENDİSLERİ ALANDA OLMALI”

“Jeoloji ve jeofizik mühendislerinin aktif bir şekilde inşaatın her noktasında olmasında fayda var. Yapı ruhsatında proje müellifleri alanına geoteknik mühendislerinin de artık girmesi gerekiyor. Bu inşaat mühendislerinin bir dalıdır ama zemin belli olduktan sonra, inşaatın betonarmesi, statiği belli olduktan sonra o alanın içindeki zemine göre inşaatın yönlendirilmesi ve sistemin oturtulmasında geoteknik mühendislerinin alanda olmasında fayda var.”

“BODRUM KATININ ÖNEMİ HAYATİ”

Özellikle binaların sağlamlığı açısından bodrum katı yapılmasının teşviki muhakkak sağlanmalı. Deprem bölgesine gittik gördük. Bodrum katlı bina da yıkılmış. Ama bodrum katlı bina yan yatmış, tam yıkım olmamış. Tabii ki bunun istatistikleri gelecek. Ama bizim alanda gördüğümüz, rijitlik açısından bunun sağlanması gerektiğidir.

“BİTİŞİK NİZAM ÇEKİÇ ETKİSİ YARATIYOR”

“Depreme dayanıklı ve hafif yapılar olarak bundan sonra çelik yapı sisteminde geçilmesi düşünülmelidir. Her tarafta teşviki yapılmalıdır.  Bitişik nizamdan artık mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Çünkü binalar çekiç etkisiyle birbirlerini etkileyerek sağlam binaların da yıkılmasına neden oluyor.

“MESLEK ODALARIYLA BİR ARAYA GELİNMELİ”

Dönüşümlerin parsel bazında sağlanması için Şehir Plancıları Odası ve TMMOB’un mahkemeye vermesiyle Bayraklı bölgesindeki planlar iptal edildi. Bununla ilgili gerek İzmir Büyükşehir Belediyesi gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, gerek ilgili ilçe belediyeleri hep birlikte odalarımızla oturarak bu işi çözmemizde fayda var.”

“MÜTEAHHİTLİK KANUNLA DÜZENLENMELİ”

En önemli noktalardan bir tanesi, Türkiye’de 400 bine yakın müteahhit var. Almanya’da mesela 3 bin 500 müteahhit var. Her önüne gelen müteahhidim dememeli. Bununla ilgili mesleki denetim olmalı. Müteahhitlik sisteminin muhakkak ve muhakkak yeni bir kanuna ihtiyacı var. Bilimsel anlamda yapılan binalarda hiçbir sıkıntı yok. Kahramanmaraş’ta da Hatay’da da örnekleri var. Müteahhitlik kanunun muhakkak ele alınması lazım. Etütler yapıldı, mühendis doğru çizdi, uygulaması doğru, zemini doğru. Bunu uygulayacak kim? Kalfa Mustafa. Kalfa Mustafa’nın ve yanındakilerinin de sertifikalarının yansıra sık ve doğru bir denetimden geçerek doğru işler yapılması sağlanmalı. Fay hattı ve çevresi ile dere yataklarına kesinlikle imar izni verilmemeli.

“YAPI DENETİM FİRMALARI SİGORTAYI DA YAPSIN”

Yapı denetim firmalarına sigorta sistemlerinin bağlanması. Yani inşaatı denetleyen yapı denetim firması sigortasını da yapsın. Böylece sorumluluk hissetsin. Böyle bir önerimiz var.

“ZEMİN KATLARA VİZE ZORUNLULUĞU”

Yakın sürede uygulamaya geçireceğimiz bir önerimiz var. Deprem bölgesinde sık gördüğümüz ve gerçekten de nasıl bir anlayışla yaptıklarını bilemediğimiz kolon kesilmesi olayı var. Birçok bina bu sebeple yıkıldı. Yeni yapılacak binalarda her üç yılda bir veya beş yılda bir zemin kat deprem tasdiki yani vizesi yapacağız. Esnaf arkadaşlarımız biraz üzülecek ama kusura bakmasınlar. Her üç yılda bir vize alma zorunluluğu getireceğiz. Bina statik açıdan doğru mu, kolon kesildi mi, kolonun yanındaki duvar yıkıldı mı, bunların hepsinin kontrolü yapılacak.

“ZEMİN KATLARA ÜCRETSİZ KOLON DENETİMİ”

Konak halkına çağrı yapan Başkan Batur, yaşadıkları binaların zemininde kolon kesilmesiyle ilgili tereddüdü olan vatandaşların Konak Belediyesi’ne başvurmalarını istedi. Batur,

“Bu konuların hepsinde kararlıyız. Buradan da vatandaşlara, Konaklı hemşerilerimize seslenmek istiyorum. Tereddüt halindeyseniz, oturduğunuz binada zeminde bir kolon kesilmesiyle ilgili tereddüdünüz varsa lütfen belediyemize müracaat edin. Teknik arkadaşlarımıza kontrolünü ücretsiz olarak yaptıracağız. Bunu da buradan duyurmak istiyorum” dedi.

“ARTIK İMAR BARIŞI İSTEMİYORUZ”

“Bizi bugünkü noktaya getiren şey imar barışıdır” diyen Başkan Batur, imar barışına kesinlikle karşı olduklarını şu sözlerle dile getirdi:

“En önemlisi artık imar barışı istemiyoruz. İmar barışı bu ülkede bu yıkımların en büyük sorumlusu. İmar barışı defalarca çıktı. Su, elektrik bağlanacak siye dolaylı imar afları da çıktı. Bu dolaylı imar barışlarının dışında üç tane imar barışı gördük. Artık imar barışını yeniden gündeme getirecek bir sistem olmamalı. Bizi bugünkü noktaya getiren şey imar barışıdır.”

“DİRENÇLİ KENTLER DİRENÇLİ BİNALARLA OLUR”

Batur, şapkayı masaya koymak gerektiğini, dirençli kentler için dirençli binalar yapılması gerektiğini ifade etti. Kentsel dönüşüm vurgusu yapan Batur, depremden sonra bölgeye gittiğini, önümüzdeki günlerde yeniden bölgeyi ziyaret edeceğini söyledi. Depremin siyaset konusu yapılmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Batur şunları söyledi:

“Deprem olduğundan beri depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz. Belediye Başkanı olarak bütün teknik Arkadaşlarımızla beraber neler yapabiliriz, bundan sonraki süreçte daha sağlıklı, depreme dirençli bir kent nasıl yapabiliriz bunu çalışıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’mızın önderliğinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Deprem olmaması diye bir durum yok. Deprem olacak. Ama depreme karşı dirençli bir kent oluşturulmasında bazı kararları, bununla ilgili çalışmaları gerek merkezi hükümet gerek Çevre Bakanlığımız, Büyükşehir Belediyemiz, Konak Belediyemiz hep birlikte yürütmemiz lazım. Şapkayı masaya koyup yeni bir beyaz sayfa açmanın zamanı geldi de geçiyor. Dirençli kent, dirençli binalarla olur. Binaların sağlamlaştırılması, güçlendirilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu hepimiz özümsedik. Bu konuda siyaset yapılıyor, buna üzülüyorum. Bari bu konunun siyasetini yapmayın.”