ÖNÜMÜZ Kurban Bayramı. 
Öyle gördük, öyle büyüdük. 
Her Kurban Bayramı'nda kurban keserim. 
Bu yıl da keseceğiz haliyle. 
"Bu yıl kurbanı Van'daki depremzedeler için keselim" diye düşündüm. 
Kızılay'ı aradım. 
Her yıl kurban organizasyonu yaparlar. Namuslu da yaparlar bildiğim kadarıyla. 
Sordum. 
"Kurban organizasyonu yapıyor musunuz?" diye. 
"Evet" yanıtını alınca sevindim. 
"Van'daki depremzedeler için kurban kestirmek üzere Kızılay'a para vermek istiyorum. Nasıl vereceğiz? Nereye havale çıkarmamız lazım?" dedim. 
Karşıdan yanıt gelmedi bir süre. 
"Orada mısınız?" dedim. 
"Evet sizi dinliyorum" dedi. 
Sorumu duymadı zannettim. 
Tekrarladım. 
Yine bir sessizlik. 
Sonunda yanıt geldi. 
"Beyefendi, Van için bir kurban organizasyonumuz yok. Eğer arzu ederseniz Somali için kurban bağışı kabul ediyoruz" dedi. 
"Onu biliyorum, ben Van'ı sordum" dedim.
"Maalesef Van için bir çalışmamız yok" dedi. 
Şaşırdım. 
"Düşünmüyor musunuz peki" diye ısrar ettim. 
"Beyefendi buna biz karar vermiyoruz. O yüzden bilemem"dedi. 
Teşekkür ettim, kapattım. 
Somali için kurban kesmeye, Somali'ye yardım etmeye hiçbir itirazım yok. 
Ama kendi evimizde yangın varken, Kızılay'ımız niye Van için böyle bir organizasyon yapmaz anlamadım. Ama telefondaki görevlinin ses tonundan ve yanıt verme biçiminden hissettiğim, onun da anlamadığıydı.
http://www.fatihaltayli.com.tr/