Haber: TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: FATİH NAZIM EFE

 

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adanalılarla bir araya geldiği Millet Buluşması’nda, yakını ya da kendisi madde bağımlısı olmuş yurttaşlar yaşadıkları zorlukları anlattı. Eşi uyuşturucu madde bağımlılığından kurtulan Ayşegül Bal Altan, “9 ay önce eşim maddeyi bıraktı ama hala biz endişeliyiz. Çocuğuma çikolata satan, bana ekmek satan bakkalda bulunabiliyor. Ulaşılması o kadar kolay ki o yüzden biz ailece hala endişeliyiz tekrar başlamasından dolayı” dedi. Oğlunun hâlâ madde bağımlısı olduğunu ifade eden Binnaz Karaca ise “Çocuğu uyuşturucu bağımlısı olan utanan anneler, kesinlikle utanılacak hiçbir şey yok. Biz utandıkça bizim gençlerimiz batağa daha çok batıyorlar. Ben sonuna kadar mücadelemin arkasındayım, sadece o çocuğumu kurtarmak istiyorum. Rus sağlığının önüne gittiğimiz zaman 1 milyar yatış parası istiyorlar, sigortası olmayan insanlar ne yapacak, çocuklarını ölüme mi terk edecekler? Benim ricam bize sahip çıkılsın” diye konuştu.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Adana'da düzenlenen Millet Buluşması’na katıldı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından önce madde bağımlılığı nedeniyle hayatları zora girmiş yurttaşlar da yaşadıkları zorlukları anlattı. Söz alan vatandaşlar sırasıyla şunları dile getirdi:

AYŞEGÜL BAL ALTAN: 9 ay önce eşim maddeyi bıraktı ama hala biz endişeliyiz. Çocuğuma çikolata satan, bana ekmek satan bakkalda bulunabiliyor. Ulaşılması o kadar kolay ki o yüzden biz ailece hala endişeliyiz tekrar başlamasından dolayı. Eşim 1,5 yıl önce dükkanımızı yaktı, oturduğum evi, arabamızı yaktı. Madde bağımlısı olduğundan dolayı bilinçsizce yaptı bunları. Ben bütün ana haberlere, televizyon programlarına çıktım. Ne söylendi; eşi evi terk etti, eşine kızdı, evi yaktı. Madde bağımlısı olduğu söylenmedi. Neden örtbas ediliyor, madde bağımlılarının elinden neden tutulmuyor. Bizi susturuyorlar. Eşim esnaftı, arkadaş kurbanı oldu. Artık kökten çözülsün istiyoruz. Bıraktı diyoruz ama hala endişeliyiz, çünkü bulunması çok kolay.

BİNNAZ KARACA: Bir buçuk sene öncesine kadar çok mutlu, huzurlu bir yuvamız vardı. Oğlum 1992 doğumlu, yanlış bir evlilik yaptı bizlerden habersiz, boşandılar. Çocuğum bunun boşluğundan dolayı bu metamfetamin denilen illete bağımlı kaldı. Evde sürtüşmeler, kavgalar, kendini kesmeler… Utanıyorum bir anne olarak. Polise gidiyorum sürekli uzaklaştırma veriyorlar. 31 yaşından çocuğumu evden bir anne olarak utanıyorum kovmaya. Polise gidiyorum, polis eve geldikten sonra, bizi olay anında çağırın diyor. İlla kafam gövdemden ayrıldıktan sonra mı bu devlet bir şey yapacak. Bizlere birer dernek tahsis etsinler, el ele verelim bizim gibi dertli insanlar. Ben onu yaşıyor gözüyle görmüyorum. 1,5 seneden beri vasi çıkarın diyorum, vasisi ben olayım, çocuğum tedavi olmadan çıkarmasınlar. Ruh sağlığının önüne gittiğimiz zaman 1 milyar  yatış parası istiyorlar, sigortası olmayan insanlar ne yapacak, çocuklarını ölüme mi terk edecekler? Benim ricam bizlere birer dernek, bize sahip çıkılsın.

HASAN POLAT: Ben bu maddeyi 15 ay öncesine kadar her gün içiyordum. Günün 10 saatinden fazlası… Zaten uyumuyorsun, bunu içtiğin zaman 5 gün boyunca hortlak gibi ortalıkta geziyorsun. Hastaneye gidiyorsun yatıyorsun 21 gün, çıktıktan sonra ilk işin bunu içmek, tedavi hikaye. Bu madde bu ülkeye girdiği süre boyunca herkes bunu içiyor kimse de önüne geçemez. Mahallede 10 yaşında çocuklar bunu satıyor. Bu mülteciler geldi, gelmeden önce 6-7 sene öncesine kadar biz bu maddenin ne olduğunu ne biliyorduk ne görüyorduk. Hayalperest, hortlak yarattılar.

ÖMER ÇAKIR: Bizim acımız çok büyük. Benim oğlum küçük kardeşini öldürdü. 2011 yılından beri cezaevindeydi, sonra cezaevinden koronadan dolayı izine çıktı. İzine çıktı fakat hala içmeye devam ediyormuş. Ulubatlı Hasan, Kabaktepe, buralar tam bir kalesi. Nereye gitsen var. Devam edince içtiği şeylere ben bunu yakalatmak zorunda kaldım; 8 sene 4 ay ceza aldı. Hiçbir ananın babanın suçu yoktur. Hiçbir ana bana evladını bu kötü illette alıştırmasını istemez.

 

Kaynak: anka