KERİM UĞUR

Eğitim sendikaları, İzmir’deki okullarda imam, Kur’an kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirilmesine tepki gösterdi. Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, “İktidar, din görevlilerini okullarda görevlendirerek aslında belli bir inanç sisteminin de siyasallaşmasına neden olmaktadır” dedi. Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal ise “Diyanet personellerinin okullarda görevlendirilmesinin hem Anayasa hem de yasalara aykırı olduğunu ve bu görevlendirmelerin geri çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İzmir Müftülüğü arasında imzalanan protokol kapsamında, İzmir’deki 842 okulda imam, Kur’an kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirildi. Bu görevlendirmelere eğitim sendikaları tepkisi gösterdi.

“BU PROJELERLE KAMU KAYNAKLARI HEBA EDİLİYOR”

İktidarın din görevlilerini okullarda görevlendirerek aslında belli bir inanç sisteminin de siyasallaşmasına neden olduğuna dikkat çeken Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, şunları söyledi:

“Bize gelen son bilgiler, 842 okula ‘manevi rehberlik’ adı altında vaiz, imamların ve din görevlilerinin atandığı yönünde. Bu, ÇEDES projesi. Bu projede görevlendirilen din insanlarının pedagojik formasyonun olmayışı, yani öğrencilerle birebir ilgilenecek kişilerin pedagojik formasyondan geçmeleri gerekiyor, öğretmen arkadaşların formasyon sahibi kişilerden oluşması ve çevre uyarlılığı ve değerlere sahip çıkma konusundaki yetkinliklerinin de tartışmaya açıldığı aşikardır. İkinci bir husus; Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür projelere ayırdığı kaynaklarla birlikte kamu kaynaklarının heba edildiğinin de farkındayız. Mesela İzmir’de derslik ihtiyacı varken, daha inşaatı tamamlanmamış, deprem sonrası yıkılmış ya da yıkılma kararı olan okullar tamamlanmamışken büyük bir kaynağın bu protokollerle heba edildiği bir gerçek. Diğer bir konu ise 200 bin öğretmen ihtiyacı varken ve dışarıda 700 bin arkadaşımız atama beklerken bunları görevlendirmek, atamak adına ‘kaynak yok’ bahanesinin arkasına saklanan siyasal iktidar, din görevlilerini okullarda görevlendirerek aslında belli bir inanç sisteminin de siyasallaşmasına neden olmaktadır. Laik ve bilimsel eğitimin ortadan kaldırılmaya çalışılan bir süreçte Eğitim-İş olarak biz, bu projenin bu şekilde kabul edilmesini ve yürütülmesini doğru bulmuyoruz. Bununla ilgili genel merkezimiz gerekli zemini oluşturup hukuki süreci de başlatacaktır.”

EĞİTİM-İŞ’TEN VELİLERE ÇAĞRI

Velilere seslenen Yıldırım, “Belli bir inanç sisteminin siyasallaşacağı endişemiz aşikarken çocukların bu tür faaliyetlere katılması konusunda velilerden izin belgesi isteyecek. Bizim net bir çağrımız var. Velilerimizin çocuklarını bu konularla ilgili kulüplerde görevlendirmelerini, görev almalarını ya da etkinliklere katılmamalarını istemeleri en doğal süreç olacaktır diye düşünüyoruz” dedi.

“ANAYASA’YA AYKIRI”

Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal da “İzmir Valiliği, ÇEDES projesine dayanarak İzmir genelinde 842 okulda ‘manevi danışman’ adı altında Diyanet İşleri’nden vaiz, imam hatip, Kur’an kursu öğreticisi gibi görevlileri okullarda görevlendirdi. Biz, bu görevlendirmenin Anayasa’ya, Anayasa’nın laiklik ilkesine, milli eğitimin kendi mevzuatına uygun olmadığını değerlendiriyoruz. Görevlendirilenlerin pedagojik formasyonun belirsiz olması, pedagojik formasyona sahip olup olmadığının bilinmemesi, okullarımızda eğitim-öğretim süreçlerinin ihtisas sahibi kişiler tarafından yürütülmesinin gerektiği ve buna ilişkin geçmiş yıllarda çeşitli protokollerle ilgili yargı kararlarında bunun altı çizilmekte. Hem kamu eliyle hem de uzman, ihtisas sahibi kişiler tarafından yürütülmesi zorunluluk olmasına rağmen Diyanet personellerinin bu okullarda görevlendirilmesinin hem Anayasa hem de yasalara aykırı olduğunu ve bu görevlendirmelerin geri çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili Eğitim Sen Genel Merkezi, protokole bu hafta içinde dava açacak. Bununla ilgili çalışmalarda sürüyor. İptali için protokol yargıya götürülecektir” diye konuştu.

Kaynak: anka