İYİ Parti’nin “Deprem felaketi sonrası Mersin’de görülen aşırı nüfus artışının yol açacağı sorunlar ve alınması gereken tedbirlerin araştırılması”na ilişkin önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, “Mersin taşıyabileceğinden çok daha ağır bir yüke maruz bırakılmıştır. 2022 yılı itibarıyla 1 milyon 916 bin nüfusa sahip olan; kayıtdışılarla birlikte yaklaşık 400 bin Suriyelinin yaşadığı Mersin’e deprem sonrası 400 bin depremzede vatandaşımızın yerleştiği bilinmektedir” dedi.

İYİ Parti’nin “Deprem felaketi sonrası Mersin’de görülen aşırı nüfus artışının yol açacağı sorunların araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla TBMM Başkanlığı’na sunduğu Meclis araştırma önergesinin bugün Genel Kurul’da görüşülmesine ilişkin grup önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik şunları söyledi:

“MERSİN TAŞIYABİLECEĞİNDEN ÇOK DAHA AĞIR BİR YÜKE MARUZ BIRAKILMIŞTIR”

“10 ili vuran bu büyük felaketin teknik ve sosyal etkileri yurdun dört bir yanında hissedilmeye devam etmektedir. İktidarın ihmalkar, sorumsuz ve iş bilmez icraatları nedeniyle bölgede ikamet eden milyonlarca vatandaşımız başka illere göç etmek zorunda kalmıştır. Mersin taşıyabileceğinden çok daha ağır bir yüke maruz bırakılmıştır. 2022 yılı itibarıyla 1 milyon 916 bin nüfusa sahip olan; kayıt dışılarla birlikte yaklaşık 400 bin Suriyelinin yaşadığı Mersin’e deprem sonrası 400 bin depremzede vatandaşımızın yerleştiği bilinmektedir.

Yüzde 40’lık bir orana tekabül eden bu nüfus artışı kamu ve belediye hizmetlerinde aksamalarına ve altyapı sorunlarına neden olmaktadır. Ekonomik, toplumsal, sosyolojik, demografik açılardan ciddi zorluklarda baş göstermektedir. Kadirşinas, hoşgörülü, yürekli Mersin halkı her zaman olduğu gibi kendi yurttaşlarını en iyi şekilde ağırlamayı bilir, yaralarını oturup sarmayı bilir bizim bundan asla şüphemiz olamaz. Bir ilin üzerine bu denli büyük yük, yüklenmesi afeti felakete dönüştüren iktidarın yeni bir sorumsuzluk örneğini teşkil etmektedir.

“AKP İKTİDARI SORUNA SEYİRCİ KALMAYA, MERSİN’İ KENDİ KADERİNE TERK ETMEYE DEVAM ETMEKTEDİR”

Mersin insanı istiap haddini doldurduğuna yönelik tüm çağrılara rağmen iktidarın ilgisizliğinden şikayetçidir. Mersin’de bulunan sağlık kuruluşlarındaki 23 bin hasta tedavi edilmişken, evler, yazlıklar, boş daireler tamamen dolup taşmışken; başta su temini olmak üzere temel ihtiyaçlarda aksama riskleri oluşmuşken AKP iktidarı soruna seyirci kalmaya, Mersin’i kendi kaderine terk etmeye devam etmektedir. Biz buna asla izin vermeyeceğiz.

22 Şubat 2023 tarihinde Mersin’de faaliyet gösteren 47 sivil toplum kuruluşu bir bildiri yayınlayarak iktidara çağrıda bulunmuştur. Bir; Mersin’in özel bir statüye, desteğe alınması. İki; merkezi bütçeden ayrılan kaynakların artırılması. Üç; İşkur tarafından sadece depremzedelere yönelik istihdam, teşvik programlarının başlatılması. Dört; deprem yardımlarının dağıtımında Mersin’e hassasiyet gösterilmesi. Beş; yatırım teşvik sistemde üçüncü bölgede olan Mersin’in beşinci bölgeye alınması. Altı; ilan edilmiş turizm bölgelerinin derhal yatırıma dönüştürülmesi. Yedi; henüz tamamlanmamış baraj, havaalanı, organize sanayi bölgesi, otoyol, liman, toplu taşıma ve toplu konut projelerinin tamamlanması. Mersin’i sahipsiz zannetmeyin. Siyasi ikbal kaygılarınızla Mersin’i cezalandırmaya kalkmayın. Mersin’in taşıdığı sorumluluğun farkına varın ve bir an evvel halkımızın yükünü hafifletin.”

“GÖÇLERDEN; ANKARA, İSTANBUL, İZMİR’LE BİRLİKTE EN ÇOK ETKİLENEN İL MERSİN OLDU”

İYİ Parti’nin grup önerisi üzerine söz alan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu şunları kaydetti:

“Depremden kurtulan insanların öncelikle düşündükleri şey kenti terk etmek oldu ve yoğun olarak göçler başladı. 5 milyon kişinin bu göçlerden etkilendiği söyleniyor. Göçlerden; Ankara, İstanbul, İzmir’le birlikte en çok etkilenen il Mersin oldu. İnsanların bulundukları alanları terk etmesinin getirdiği sorunlar var. En başta da burada tarım yapan insanların tarım alanlarını işleyememesi, tarım faaliyetlerinin orada durması gibi sorunlar bir taraftan yaşanırken; diğer taraftan da bu insanların göç ettikleri yerlerde yaşadıkları sorunlar var.

Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin’den sonra da Antalya, Muğla, Elazığ, Eskişehir illerinin yoğun göç aldığı ifade ediliyor. Gittikleri yerlerde yine barınma sorunu söz konusu çünkü kiralara çok ciddi artışlar yapıldı. İş bulma, çocukların eğitimi, sağlık ve psikolojik sorunlar gibi sorunlarda devam ediyor. Göç eden insanların bulundukları yerlerde, kentlerin yaşanılabilir hale getirilebilmesi, göç ettikleri illerin nüfus artışından kaynaklı olarak altyapı ve benzeri hizmetlerinin güçlendirilmesi gerekiyor.

“DEPREMZEDELERE YÖNELİKTE ÇALIŞMALARIN YÜRÜTÜLMESİ GEREKİYOR”

Depremzedelere yönelikte çalışmaların yürütülmesi gerekiyor. Ağır bir travma yaşayan vatandaşların yeni yerleştikleri yerlerde ilave sıkıntılar yaşamalarını istemiyorsak bunlara çözüm üretmemiz gerekiyor. Her aileyle tek tek görüşülmesi gerekiyor. Bu ailelerde kimler vefat etmiş, kayıpları ne durumda, ebeveynlerin iş durumları nedir, çocukların eğitim durumu nedir, psikolojik desteğe ihtiyacı var mıdır; bütün bunların incelenmesi gerekiyor.

İşini kaybeden ebeveynlerin yeniden istihdamı konusunda bölgesel kalkınma stratejisi göz önüne alınarak planlı bir yönetim ve yönlendirme yapılması gerekiyor ve çocukların mutlaka okulla bağlarının sürdürülmesi gerekiyor.

“MERSİN’E 400 BİNDEN FAZLA DEPREMZEDE VATANDAŞIMIZIN GELDİĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ”

CHP grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel ise şunları söyledi:

“Deprem sonrasında vatandaşlarımız deprem bölgelerinden göç etmeye başladı. Mersin deprem bölgesine yakın ama deprem riski bakımından güvenli kent olarak birçok vatandaşımızın göç ettiği bir kent halini aldı. Bununla birlikte deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın birçok akrabası Mersin’de yaşıyor. Bir kısım depremzede vatandaşlarımızın Mersin’de yazlıkları var, ikinci konutları var. Dolayısıyla Mersin’e 400 binden fazla depremzede vatandaşımızın geldiğini tahmin ediyoruz.

Depremzede vatandaşlarımızın başımızın üstünde yeri var. Ancak şu da bir gerçek; depremden önce de Mersin’de 400 bin civarında sığınmacı yaşıyordu. Mersin’in nüfusu depremzede vatandaşlarımızın gelmesiyle birlikte yaklaşık yüzde 40 arttı. Bu kadar yoğun, vatandaşımızın Mersin’e gelişiyle beraber Mersin Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, belediyelerin bu yükü öz kaynaklarıyla kaldırması mümkün değil.

“MERKEZİ HÜKÜMETİN MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE EK KAYNAK AKTARMASI GEREKİYOR”

Bu durum göz önünde bulundurularak merkezi hükümetin Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne ek kaynak aktarması gerekiyor. İller Bankası başta olmak üzere Mersin’e destek verilmeli. Mersin’in bu yükü kaldırması için Mersin’in afet bölgesi kapsamına alınması ya da özel bir statü verilerek daha fazla kaynağın Mersin’e verilmesi gerekir. Geldiğimiz noktada özellikle büyükşehir belediye başkanımız Vahap Seçer yalnız bırakıldı. Herhangi bir bakan ya da İller Bankası’ndan arayan soran olmadı. Deprem gibi bir afet sonrasında büyükşehir belediye başkanını aramıyorsanız ne zaman arayacaksınız?

Mersin yaşanan kuraklıkla beraber risk altında. Barajlarımızın su seviyesi tehlikeli noktada. Altyapımız alarm veriyor, yollarımız araç trafiğini kaldırmıyor. Derhal bu konuda merkezi hükümet Mersin’e destek olmalı. Tüm bunlara rağmen Mersin Büyükşehir Belediyemiz ve bütün belediyelerimiz deprem bölgesinde ilk günden beri canla başla çalışıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi deprem bölgesinde sizin yapmadığınız yardımları yaparken Mersin’e gelen depremzede vatandaşlarımıza da destek oluyor.”

Kaynak: anka