HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, cezaevindeki hükümlülerden yemek, elektrik gibi ücretlerin alınmaması için TBMM’ye kanun teklifi verdi.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’ye verdiği kanun teklifinde cezaevinde kalan mahpuslardan yemek, elektrik vs. ücretlerin alınmaması ve yakınları vefat ettiğinde cenazesine katılması için ücretsiz ulaşım sağlanmasını önerdi. Gergerlioğlu, teklifinin gerekçesini şöyle açıkladı:

“Cezaevlerinde kalmayı kimse tercih etmemektedir. Bu kendi tercihi olmadığı gibi yiyeceği yemek de kendi tercihi değildir. Tabir yerindeyse mahpus o gün ne veriliyorsa onu yemektedir. Bu sistemde isteyerek bulunmadığı yerde kişiden bir de bu yemeğin parasını istemek yanlış bir uygulamadır. Kimse ücretsiz yemek veriliyor diye cezaevine girmez. Eğer devlet herhangi bir vatandaşının yokluk içerisinde olduğundan cezaevine ücretsiz yemek için gireceğini düşünüyorsa burada devlet kurumlarının derin bir düşünceye girmesi gerekir.

“AYDINLATMA DIŞINDA ELEKTRİK İÇİN PARA ÖDENİYOR”

Cezaevlerinde mahpuslar televizyon ya da vantilatör gibi aletler kullandıklarında yani aydınlatma dışında kullandıkları elektrik için de bir para ödemek zorunda kalmaktadırlar. Televizyon, cezası bittikten sonra insanları tekrar dönecekleri hayata tutan önemli bir araçtır. Verdiğim örneklerden vantilatör konusunda da devlet kişilerin ısınma ve serinleme ihtiyacını giderirse zaten kimsenin de bu aletleri almaya hevesi olmayacaktır.

“BİRİNCİ DERECE AKRABASININ CENAZESİNE KATILABİLSİN”

Gelgelelim Adalet Bakanlığı ile ilgili en sıkıntılı konulardan birisi olan mahpusun 1. derece akrabası için cenazeye gittiğinde ulaşım masrafları konusuna. Burada büyük bir adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Pek çok insan sanki ikinci bir cezalandırmaya maruz bırakılmak için ailelerinden kilometrelerce uzaklardaki cezaevlerine gönderilmektedir. Bu konuda üstüne üstlük AİHM’nin ihlal kararı da olmasına rağmen. Ben son 5 yıl içerisinde bu ziyaretlere gitmek isteyen ailelerin ne yazık ki onlarcasının kaza geçirdiğini ve bu kazalarda yaralandığını, engelli olduklarını ve maalesef sevdiğini görmeye giderken hayatlarından olduklarına şahitlik ettim. Burada öncelikle yurttaşlar 1. derece akrabalarına yakın yerlerdeki cezaevlerine alınmalılar ve yakınları vefat ettiğinde insani ve vicdani olarak son vazifelerinin yapılmasına izin verilip ziyaret masraflarının devlet tarafından karşılanması gerekmektedir.

“ÖZGÜRLÜKLERİNDEN MAHRUM KALMASI EN BÜYÜK CEZA”

Elbette cezaevleri bir ceza aracıdır ancak bu yerler kişilere ikincil üçüncül cezaların da çektirileceği yerler olmamalıdır. Kişilerin özgürlüklerinden mahrum bırakılması zaten cezalandırılmadır. Ben de 96 gün özgürlüğünden mahrum bırakılan birisi olarak cezaevinde 1 günde 1 saatin bile anlamını çok iyi bilirim.”

 

Kaynak: anka