Haber: EMRE SERCAN İKE / Kamera: ÜNAL AYDIN

Hatay’ın Samandağ ilçesinde hasta annesi ve oğluyla 20 kişilik çadırda kalan depremzede Zeyna Oğur, “Oğlum TİP-1 diyabetli, annem kanser hastası, ben annemi enkaz altından çektim. Ölümü resmen gözüyle gördü. Onu çıkarttığıma bin şükrediyorum. Onu hayatta tutmak için yardım bekliyorum. Şu an en önemlisi konteyner. Burada 20 kişi kalıyoruz bu çadırda, kendi imkanlarımızla hazırladık burayı, ne kadar sağlıklı bilmiyorum. Hastalarım için kesinlikle sağlıklı değil, biz her şekilde dayanabiliyoruz burada ama hastalarım asla, bunun için ise yardım istiyorum. Sadece yüreğim ağrıyor. Ruhum acıyor artık” dedi.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremin en çok etkilediği illerden Hatay’ın Samandağ ilçesinde depremzede Zeyna Oğur, hasta annesi ve oğlunun sağlıklı koşullarda barınabilmesi için acil konteyner ihtiyacı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“20 KİŞİ KALIYORUZ BU ÇADIRDA, HASTALARIM İÇİN KESİNLİKLE SAĞLIKLI DEĞİL”

"İlk önce herkese geçmiş olsun bütün ölen arkadaşlara da baş sağlığı diliyorum. Durumumuz çok kötü, kıyameti gözümüzle yaşadık maalesef ki… Yardım için ise maalesef kendi çabamızla ne kadar yardım toplayabildiysek topladık ama bizzat kendi şahsımıza yardım gelmedi. Oğlum TİP-1 diyabetli, annem kanser hastası, sağ olsun gönüllü arkadaşlar çocuğun insulinini ve striplerini falan gönderdiler. Ondan yana bir sıkıntımız yok ama barınma açısından çok sıkıntılıyız hastalarımız için. Burada 20 kişi kalıyoruz bu çadırda, kendi imkanlarımızla hazırladık burayı, ne kadar sağlıklı bilmiyorum. Hastalarım için kesinlikle sağlıklı değil, biz her şekilde dayanabiliyoruz burada ama hastalarım asla, bunun için ise yardım istiyorum. Bunun için çekinemiyorum.

“ANNEMİ ENKAZ ALTINDAN ÇEKTİM”

Ben annemi enkaz altından çektim. Ölümü resmen gözüyle gördü. Onu çıkarttığıma bin şükrediyorum. Şu an onu hayatta tutmak için yardım bekliyorum. Yardım istiyorum, kim yardım ederse Allah razı olsun. En azından bir konteyner, temiz bir yer ona ve oğluma çünkü bu sıcaklıkta dayanılmıyor. Sıcak zaten yaz geliyor. Hem annemin hem oğlumun temiz bir yere, temiz bir alana ihtiyaçları var."

“ŞU AN EN ÖNEMLİSİ KONTEYNER”

Depremin yarattığı yıkımın, kanser hastası annesi ve TİP-1 diyabet hastalığı olan oğlunun koşullarını daha zorlaştırdığını belirten depremzede şunları söyledi:

“O verdiği koku çocuğumu ve annemi mahvediyor yani kesinlikle içinde kalınmıyor. O kokuyla beraber düşünsenize bir kanser hastası ona en temiz bir yer olması gerekirken o kokuyla kalması kanserden beter olacak. Şu an en önemlisi konteyner. O ilk başta, geri kalanları da her şekilde kendi imkanlarımızla yapabiliriz. 1 ay oldu, elektrik daha düne kadar anca geldi. Suyumuz kesinlikle hiç yok. Lavabo ve duş alacak yerimiz maalesef yok. Yani anlayacağınız çok çok kötü durumdayız.

“YÜREĞİM AĞRIYOR, RUHUM ACIYOR”

Ne aktarabilirim ne söyleyebilirim? Sadece yüreğim ağrıyor. Ruhum acıyor artık. Bu günleri göreceğim kesinlikle hiç kimse zaten tahmin etmez. Allah hiç kimseye yaşatmasın. Özellikle bebeklerimiz, çocuklarımız yani derdini anlatamazsın zaten bu küçük yavrulara, en çok zaten hastalarım onları ayakta tutayım başka bir şey istemiyorum. Elektrik yokken maalesef ki hem pilimiz yoktu hem cihazımız bozuldu zaten, onu kalem insulinle tedarik etmeye çalıştık. Sağ olsun gönüllü arkadaşlar insulini ve pillerini falan her şeyi gönderince rahat etti birazcık çocuk. Ama şu an şekerler allak bullak, 400-500’ün üzerinde çıkıyor maalesef, özellikle bu sıcakların içerisinde durum kötü.”

 

Kaynak: anka