İzmir'in Bayraklı ilçesinde geçen hafta meydana gelen kazada alkollü sürücünün kullandığı aracın çarptığı motosiklet sürücüsü Haşim Karakoyun (59) olay yerinde hayatını kaybetti. Alkollü sürücü ve yanındaki kuzeni ise hakim tarafından serbest bırakıldı. Haşim Karakoyun’un kardeşi gazeteci Hüsniye Karakoyun, "Bu olay tutanaklara kaza olarak yansıdı. Oysa gerçekte ise bu bir cinayetti. Bilerek, yani bilinçli taksirle adam öldürme suçu işlenmişti her iki şahıs tarafından çünkü, 2.22 promil alkolle trafiğe çıkmak zaten başkalarının canına kastetmekti. Öyle de oldu" dedi.

Tunceli Emek Gazetesi sahibi Hüsniye Karakoyun'un ağabeyi Haşim Karakoyun’un kullandığı motosiklete, İzmir'de aşırı alkollü sürücünün kullandığı hafif ticari araç çarptı ve Karakoyun kaza yerinde yaşamını yitirdi. Haşim Karakoyun Tunceli’nin Hozat ilçesinde Türktaner köyünde toprağa verildi. Alkollü araç kullanarak ölümlü kazaya yol açan iki kuzenin ise sulh ceza hakimliği tarafından serbest bırakılması Karakoyun ailesinin tepkisine yol açtı.

"ALKOLÜN ETKİSİYLE ŞERİT İHLALİ YAPILDI"

İzmir’de meydana gelen kazada; Haşim Karakoyun motosikletle seyir halindeyken Koray T. (26) ve Mehmet Ali T.’ın (37) içinde bulunduğu 34 FJA 904 plakalı hafif ticari araç ön tamponuyla sağ taraftan çarptı. Vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri çarpma noktasından 110 metre ileriye kadar sürüklenen Haşim Karakoyun’un hayatını kaybettiğini belirledi. Olaydan sonra gözaltına alınan, çarpma noktasından 182 metre sonra durabilen aracı kullanan şüphelilerin alkollü oldukları ve emniyetteki ifadelerinde birbirlerini suçladıkları öğrenildi. Alkollü iki kuzen İzmir 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol denetimi ile serbest bırakıldı. Karakoyun ailesi alkollü sürücünün serbest bırakılmasına tepki göstererek karara itiraz etti. İtiraz gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

"İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheliler hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı soruşturma başlatılmış ise de olay sonrası şüphelilerden Koray Tan’ın 20.02.2023 tarih saat 02:27’de alınan alkol raporunda 2,22 promil alkollü olduğu, Mehmet Ali Tan’ın ise 20.02.2023 tarih saat 01:59’da alınan alkol raporunda 0,81 promil alkollü olduğu tespit edilmiştir. Olay anını gösteren İZUM kamera kaydını içeren CD, İZUM kamera kaydı görüntü izleme ve çözümleme tutanağındaki fotoğraflar incelendiğinde şüphelilerin kullanmış olduğu aracın trafikte seyir halinde iken orta şeritten sol şeride geçtiği, aracın daha sonra orta şeride geçtiği, olay esnasında maktulün en sağda kendi şeridinde gittiği, şüphelilerin kullandığı araç orta şeritte iken alkolün etkisi ve hızlı araç kullanılması nedeniyle şerit ihlali yaparak sağ şeride girdiği ve maktule çarptıkları görülmektedir."

"BİZ AYNI GÜN İKİ DEFA ÖLDÜK"

ANKA Haber Ajansı'na da Tunceli'den haberler yazan gazeteci Hüsniye Karakoyun ise ağabeyinin ölümüne sebep olan sürücünün serbest bırakılmasına şöyle tepki gösterdi:

"Bu olay tutanaklara kaza olarak yansıdı. Oysa gerçekte ise bu bir cinayetti. Bilerek, yani bilinçli taksirle adam öldürme suçu işlenmişti her iki şahıs tarafından. Çünkü, 2.22 promil alkolle trafiğe çıkmak zaten başkalarının canına kastetmekti. Öyle de oldu. Biz aslında aynı gün 2 defa öldük. Abimizi henüz toprağa teslim etmeden bu şahısların tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldıklarını öğrenmek toprağa birlikte düşmemiz gibiydi. Düşünün; alkol daha kanlarından çıkmadan, biz daha cenazeyi defnederken, onlar çıkarıldıkları İzmir Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlar. Bu şahıslar, adam öldürdü. Cinayet işledi. Hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmelerini açıklayacak ne olabilir ki? Şimdi; bu olay da gösterdi ki ülkede vatandaşı acılarıyla baş başa bırakan bir adalet mekanizması var. Onlar günlük hayatlarına devam edecek. İşlerine gidecek, çocukları babalarıyla zaman geçirecek. Ticaretlerini yapacaklar. Madem bu iki katil yaşamlarını hiçbir şey olmamış gibi sürdürecek, biz adalet için ne yapmalıyız? Bizden canımızı aldı bu adamlar. Adam öldürdüler. Cezalarını çekmeden, yaptıklarının ağırlığını duyumsamadan, cinayetleriyle vicdan muhasebesine girmeden neden bırakıldı bunlar? Bize kaybettiğimiz canımızın hesabını adalet versin o zaman…Çünkü; birileri bizden aldığı canın hesabını vermeli. Babaları mezara konulduğunda yere kapaklanıp 'baba ne olur gitme…baba bizi bırakma' diyen 13 yaşındaki Yağmur’a birileri çıkıp babasının öldürülmüşlüğünü ve cezasızlığı anlatabilir mi? Vicdan, merhamet duygularıyla büyütülmeye çalışılan o iki kız evladına karşı birilerinin adaleti sağlama sorumluluğu olmalı."

Karakoyun ailesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a seslerini duyurmak için sosyal medyada “HaşimKarakoyununÖlümüKazaDeğilCinayettir” heştek eylemi başlattı.

 

Kaynak: anka