Haber: MERVE SABCIOĞLU – Kamera: FATİH NAZIM EFE

“Yasaklı ırk” olarak belirlenen köpeklerin kayıt altına alınması için tanınan süre yarın doluyor. Son tarih öncesinde, sahipleri tarafından sokağa terk edilen köpekleri sahiplenen gönüllülerden Eda Sarıer, 4 bölgede 50-55 köpeğin sorumluluğunu aldıklarını söyledi. Sarıer, "Ya özgürlük ya müebbet için size ihtiyacımız var" diyerek yetkililerden yardım istedi. İstanbul'da yaşayan Gökçe Ekin Nehas ise maddi imkanları olmadığı halde barınağa gönderilmesin diye 5 köpeği arkadaşları ile birlikte kendi üzerlerine kaydettirmek zorunda kaldıklarını anlattı.

“Yasaklı ırk” olarak belirlenen Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully cinsi köpeklerin kısırlaştırılıp mikroçip takıldıktan sonra il ve ilçe tarım müdürlüklerinde sahibinin üzerine kaydettirilmesi için tanınan süre yarın (14 Ocak) dolacak. 14 Ocak’tan sonra kaydı yapılmayan “yasaklı ırk” köpekleri besleyenlere para cezası verilecek. Kaydı yapılmayan köpeklere el konularak belediyelerin barınaklarına gönderilecek. Ayrıca kayıt altına alınan köpekleri terk edenlere de para cezası uygulanacak.

Hayvan hakları için mücadele eden kişiler 14 Ocak öncesi sokağa terk edilen “yasaklı ırk” olarak tanımlanan köpeklerin sayısında ciddi bir artış olduğunu söylüyor. Sosyal medya üzerinden haberleşen gönüllüler sokağa terk edilen köpeklere sahip çıkıp kısırlaştırdıklarını, ancak kısıtlı zaman aralığında köpekleri sahiplendiremedikleri için kayıtlarını yaptıramamaktan şikayetçi.

Bazı hayvanseverler köpeklere el konulmaması için köpeklerin kaydını kendi üzerlerine aldıklarını ancak bakımlarını sağlayacak maddi imkanları olmadığını ifade ediyor. Bunun yanında kısırlaştırılması mümkün olmayan yaşı küçük ve gebe köpekler konusunda da endişe duyuluyor.

"4 BÖLGEDE 50-55 ÇOCUĞUMUZ İÇİN YARDIMA İHTİYACIMIZ VAR"

Sivas’ta bireysel olarak sokak köpekleri için gönüllü faaliyet yürüten Eda Sarıer, “Ya özgürlük ya müebbet için size ihtiyacımız var. Bu çocuklarımızın size ihtiyacı var” diyerek yetkililere seslendi ve sokağa terk edilen “yasaklı ırk” köpekler ile ilgili şunları söyledi:

“Son günlerde 20-25 tane ‘yasaklı’ diye tabir edilen çocuğumuzu kurtardık. Son hafta ne yazık ki bir yığılma yaşandı. Yasaklı ırk besleyen kişilerle birebir görüştük, kısırlaştırma ve çip şartlarını anlattık. Gerekirse kısırlaştırma desteği vermeye hazır olduğumuzu belirttik ama ne yazık ki dövüştürenler ya da ‘kısırlaştırmak günahtır’ diyenler çocuklarını şu an kısırlaştırmadıkları için barınaklara terk ettiler cezadan kurtulmak adına. Bu 4 bölgede şu an 50-55 çocuğumuz için yardıma ihtiyacımız var. Buralarda gece acil klinik, pansiyon hizmeti veren donanımlı bir yerimiz yok. Kendi imkanlarımızla oraya buraya birkaç tanesini yerleştirebildik ama onun dışında geri kalanların hepsi barınaklarda.”

"ORMANA, ISSIZ ALANLARA TERK EDİLİYORLAR VE BİZ BUNLARIN İHBARLARINI ALIYORUZ"

Ankara'da yaşayan oyuncu Güliz Gündüz, sürenin uzatılması için çağrıda bulundu ve şöyle konuştu:

“İnsanlar korkup köpeklerini terk ediyorlar. Üreticilerin zaten umurlarında değil. Çünkü satış yapıyorlar, onları bir mal olarak görüyorlar. Bu yüzden ormana, dağa, taşa, ıssız alanlara terk ediyorlar ve biz bunların ihbarlarını alıyoruz. Biz birkaç gönüllü arkadaş olarak yaklaşık 25 tane hayvanın ihbarını aldık. Bir kısmına yuva bulduk, bir kısmını hala yuvalandırmaya çalışıyoruz. Son günler ve yuvalanmayanlar himayemize alınıp pansiyona yerleştirilecek. Bu bizim için hem maddi bir külfet demek hem de o hayvanların ömür boyu bir pansiyonda yaşamaları demek. Bu hiç adil değil. Hayvanlar için adalet istiyorum. Bütün bunların suçlusu aslında insan. ‘Yasaklı ırk’ kavramı zaten bizim için geçerli değil, kediden korkan ‘yasaklı ırk’ biliyorum. Siz nasıl yetiştirirseniz ona göre şekilleniyor hayvan. Devlet üreticileri, satıcıları ya da dövüştürenleri durdurmak yerine bütün bu suçların faturasını hayvanlara kesti.”

"ARTIK ÖMÜR BOYU 5 ÇOCUĞUMUZUN PANSİYON ÜCRETİNİ ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ"

İstanbul Kağıhane’de yaşayan ve sokak hayvanlarının ihtiyaçları ile gönüllü olarak ilgilenen Mühendis Gökçe Ekin Nehas, arkadaşları ile birlikte iki gün önce kötü muamele gören bir köpeğe sahip çıktıklarını söyledi ve şöyle devam etti:

“Gerekli bağlantıları yaparak bu çocuğu bir şekilde aldırdık, kısırlaştırdık, Ankara’da pansiyona gönderdik. Aynı şekilde bugün 4 tane daha yasaklı ırk kapsamındaki canımızı pansiyona gönderdik barınaktan çıkartıp. Biz artık ömür boyu bu beş çocuğun pansiyon ücretini ödemekle yükümlüyüz. Çünkü sahiplendirmemiz yasak. Sadece pansiyon ücretiyle de bitmiyor bu çocukların mama ve aşı masrafları da olacak. Biz bu sorumluluğun altına elimizi soktuk. Vazgeçmiyoruz, bu çocuklara sahip çıkıyoruz.”

"BARINAĞI DÜN BOŞALTTIK, BU SABAH YİNE 9 PADOK 'YASAKLI IRK' İLE DOLUYDU"

İstanbul Sancaktepe’de yaşayan Hemşire Ayşe Cengiz, arkadaşları ile birlikte bugüne kadar 17 köpeğe sahip çıktıklarını ifade etti. Cengiz şöyle konuştu:

“14 Ocak’a kadar süre verildi tamam ama yavrular ne olacak belli değil. Yavru ve gebe pitbull’ların hiçbir şansı yok. Diyelim ki yavrular o gün doğdu ne olacak? 2,5 aylık bir köpeğin kısırlaştırılmasının imkânı yok. Bunların hepsinin sebebi vaktinde üreticilere, satıcılara yeterli denetleme yapılmaması. Barınaklar yeni doğum yapmış ‘yasaklı ırk’ köpeklerle dolu. Hepsinin çocukları elinden alınıp satılmış. Bakın bebekler yine satılmış birilerine, onların da sonu bu olacak. Anneleri de o şekilde barınağa terk edilmiş. Biz bulduğumuz köpekleri bir derneğin barınağına yerleştirdik. Bir kısmını da Ankara’da pansiyona yerleştirdik ve üzerimize çiplettirdik. Bu hayvanları artık sahiplendiremeyeceğiz yasak olduğu için ve ömür boyu bu yavrulara biz bakacağız, bütün masraflarını karşılayacağız. Yeni hayvanlar bırakılacak barınağa ancak bizim kurtarabilecek gücümüz kalmadı.  Lütfen sokağa terk etmeyin.

Bu hayvanlara barınaklar 10 – 15 yıl yaşasalar da bakmayacaklar. Hiçbir yer, hiçbir devlet, hiçbir bütçe bir köpeğe 15 yıl bakmaz, bakamaz. Barınakların hali zaten ortada. Baktı diyelim ki hayvan zaten hastalıktan ölecektir. Her gün internette insanlar bize ulaşıyor 'bu köpek terk edildi' diye. On beş gündür uykusuzuz.

Yavru ‘pitbull’lara, gebelere ek süre tanınmasını istiyoruz. Bu hayvanlara resmen bu genelgeyle ölüm talimatı verilmiş gibi oldu. Bugün ilçe tarımı aradım, ‘Bu yavru pitbull ne olacak’ diye, ‘Cezaya düşecek’ dendi. Yani “elinizde tutarsanız para cezası ödeyeceksiniz, o yüzden götürüp en yakın barınağa teslim edin’ dediler.

Evlerindeki sıcak ortamdan barınakların buz gibi padoklarına (barınak kafesi) gelmiş köpekler. Hepsi şaşkınlar, üzgünler, depresyondalar. Ne yiyorlar ne içiyorlar. Lütfen hiçbir hayvanınızı, yalnızca yasaklılar değil hiçbirini çiftleştirmeyin.

Bu yasa Temmuz’da çıktı ama insanlar buna rağmen köpeklerini çiftleştirmeye devam ettiler. Sahiplerinin suçu var bunda. Son dönemde çıkan pitbull saldırısı haberleri nedeniyle ‘yasaklı ırk’ sahipleri korkmaya başladılar, terk ettiler. Son 10 günde inanılmaz şekilde pitbullar terk ediliyor. Yavru, yetişkin, gebe demeden her yerden pitbull yağıyor. Barınağı dün boşalttık bu sabah yine dokuz tane padok yasaklı ırk doluydu."

 "BU YASA HİÇBİR İŞE YARAMADI. KÖPEK ÜRETİMİ DEVAM EDECEK"

“Yasaklı ırk” kaydı için tanınan altı aylık sürenin yeterli olmadığını ifade eden, Ankara’da yaşayan Aybüke Gezerel, “AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Sokak köpeklerini barınaklara alacağız’ diyordu, ama peki şu nasıl halledilecek? Barınaklar yasaklı ırklarla doluyken sokak köpeklerini nasıl barınaklara alacaksınız? Barınakların durumu zaten belli. Orası bir ölüm kampı” dedi. Gezerel, kendi yaşadıklarını şöyle anlattı:

“İki gün önce arkadaşımın eline dövüştürülürken kurtarılmış bir köpek geçti. Bu köpek daha sekiz aylık. American Stuff bir köpek. Bu köpeğin iki gün içerisinde kısırlaştırma işlemlerini yaptırmamız lazım, çipini taktırmamız lazım, İlçe Tarım’a götürüp kaydını yaptırmamız lazım. Sadece iki gün süremiz var. Maddi anlamda yetersiziz ne yapacağımızı bilmiyoruz.

Bu yasa aslında hiçbir işe yaramadı.  Bundan sonra da bu köpeklerin üretimi devam edecek. Yapılması gereken asıl şeyi yapmıyorsunuz. Bu köpeklerin üretimini ve sahiplerini denetim altına almıyorsunuz. Bu iş böyle olmaz. Terk edilen köpekler barınaklarda ne hale gelecek? Aileleri tarafından terk ediliyor bu köpekler. Buna bir çözüm getirilmeli.”

Erzincan’da yaşayan öğretmen Seda Tekin, bulunduğu bölgede kendi gibi gönüllü olarak sokak hayvanlarıyla ilgilenen arkadaşlarıyla birlikte yıllardır barınaklardaki sorunların çözülmesi için çalıştıklarını ama sonuç alamadıklarını söyledi. “Bu problemlerinin sebebi sokak hayvanları değil onları vaktiyle kısırlaştırmayan, belediyedeki sorumlular” diyen Tekin şunları kaydetti:

“Yıllar önce kısırlaştırma çalışması için çok mücadele ettik valilik de o dönem için destek vermişti. ‘Biz toplayamıyoruz siz getirin’ dediler, götürdük. ‘Biz tedavi edemiyoruz siz alın’, dediler aldık. Yüzlerce can taşıdık. Elimizden gelen desteği verdik ancak geldiğimiz noktada barınaklarla iletişim kopukluğu yaşadığımız için bir süredir rakam alamıyoruz. Bizim almadığımız vakalar neredeler? Başlarına ne geldi?

Şu an Erzincan’daki rehabilitasyon merkezinde tanı konmak için dahi hiçbir teçhizat maalesef yok. Eksikliklerin olmasını bu zamana kadar sorun etmedik, elimizi taşın altına koyduk. Tedavi için hepsini taşıdık, yeter ki siz kısırlaştırma yapın dedik ama yetmedi.”

 "KISIRLAŞTIRMA MÜMKÜN DEĞİLSE BU TİP DURUMLAR DEĞERLENDİRİLMELİ"

Türk Veteriner Hekimler Birliği Başkanı Ali Eroğlu, hayvanseverlerin ‘yasaklı ırklar’ için sürenin uzatılması yönündeki talepleri ile ilgili şunları söyledi:

“14 Ocak’tan sonra sürenin uzatılması halinde benzer alışkanlıkların devam etmemesi gerekiyor. Uzatılıp uzatılmaması konusunda bir şey söyleyemiyorum bu devletin alacağı bir karardır. Ama bir zaruret varsa mesela bir hamilelik durumu söz konusuysa ya da başka bir hastalığı söz konusuysa, kısırlaştırma mümkün değilse bu tip durumların değerlendirilmesinde fayda var.

Türkiye tablosuna baktığımız zaman önemli bir popülasyon var. Bu popülasyonun daha da çoğalmaması için öncelikle yapılması gereken üremenin önüne geçmek. Bunun için de birinci adım köpeklerin kısırlaştırılması.”

Görüntü Dökümü:

video

-Eda Sarıer

-Güliz Gündüz (02.50)

-Gökçe Ekin Nehas (05.33)

-Ayşe Cengiz (07.00)

-Aybüke Gezerel (14.10)

-Seda Tekin (17.27)

2. video

 - Türk Veteriner Hekimler Birliği Başkanı Ali Eroğlu

3. video

-Sokakta bulunan hayvanlar, Barınaklar

Kaynak: anka