İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mersin'in Akdeniz ilçesinde yurttaşın ve esnafın sorunlarını dinledi. Üniversiteye hazırlandığını söyleyen bir genç, Meral Akşener’e yaşadığı sorunları anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Kitap ve sınav ücretlerine yapılan zamlardan şikayet eden genç, "Dershaneye giriş çıkışta hiçbir şey alamaz olduk. Her şey çok pahalı. Bizim şu anda tek derdimiz, geleceğimizin nasıl bir düzen altında olacağı” dedi.

Meral Akşener, bugün Mersin'in Akdeniz ilçesinde esnafı ziyaret etti. Akşener'in "İşler nasıl" diye sorduğu bir dönerci, "Şu anda salonu görseniz, bomboş. Her şey açıkta yani, bir şey söylememize gerek yok" diye konuştu.

"KİRAYA ÇALIŞIYORUZ, KİRAYI DA ÇIKARAMIYORUZ"

Kıyafet satan bir esnaf ile Akşener arasındaki şu diyalog yaşandı:

Akşener: İşler nasıl?

Esnaf: Kan ağlıyoruz.

Akşener: Bugün kaç siftah yaptınız.

Esnaf: Bugün 50 TL. O da burada.

Akşener: Nasıl bir şey bu?

Esnaf: Yok, gerçekten yok. 5 milyar (bin) elektrik faturası geldi sadece.

Akşener: Kira mı burası?

Esnaf: Kira evet.

Akşener: Nasıl geçiniyorsunuz?

Esnaf: Şimdi kiraya çalışıyoruz, kirayı da çıkaramıyoruz.

"HİÇBİR ŞEY ALAMAZ OLDUK. HER ŞEY ÇOK PAHALI"

Üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenci ile Akşener arasında duygusal bir diyalog yaşandı. Gelecek kaygısı yaşadığını aktaran 18 yaşındaki öğrenci, sorunlarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Akşener ile öğrenciler arasındaki diyalog şöyle:

1. öğrenci: Sınav ücretlerini duymuşsunuzdur. Her sene 20-30 liraya yakın zam yapıyorlar. Ama bazılarımızın ailesi karşılayabilirken bazılarımız kendi karşılamak zorunda kalıyor. Kitap fiyatlarına 10 dakika da bir zam yapıyorlar ve bizim her kaynağı görmemiz lazım. Çünkü ÖSYM'nin başında kimlerin olduğunu bilmiyoruz. Saçma sapan sorularla, olimpiyat sorularıyla hepimizi aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Sadece eğitim sorunu da değil ekonomik açıdan da böyleyiz. Dershaneye giriş çıkışta hiçbir şey alamaz olduk. Her şey çok pahalı. Esnafa da bir şey söyleyemiyoruz, onlar da pahalıya alıyorlar.

2. öğrenci: Sürekli günümüzü nasıl geçireceğimizi planlamaya çalışıyoruz. Yani dışarı çıktık, bir şeyler yapacağız. Bir aktiviteden sürekli mahrum kalıyoruz. Bizim şu anda birkaç ülkeyi dolaşmamız gerekirken, yabancı ülkelerdeki yaşıtlarımız birkaç ülke gezerken biz şehirden şehre bile gidemiyoruz. Ve bunun için de çözüm istiyoruz. Çünkü geleceği düşünmekten çok sıkıldık ve çok yorulduk.

1. öğrenci: Bizim şu anda tek derdimiz, geleceğimizin nasıl bir düzen altında olacağı. Yani seçimlerde ne olacağını hiçbir zaman kestiremiyoruz. Umudumuzu kaybetmemeye çalışıyoruz. Ama hiçbir şeyin garantisi yok. Siz gittikten sonra bizim ne olacağımızın da bir garantisi yok.

Akşener: Cemre, bu yaşta ağlıyorsun kızım, yuh olsun bize.

1. öğrenci: Ben 18 yaşındayım. Ailem bir sürü devlet başkanından bahsederken ben tek bir kişi gördüm. Ve yani... Ben aynı zamanda işlere de gidiyorum. Harçlığımı çıkartıyorum.

Akşener: Ne iş yapıyorsun?

1. öğrenci: Organizasyon, yani ne olursa yapmak zorundayım. Parti deyince benim aklıma, yabancılar gibi gezmek, eğlenmek değil siyasi partiler geliyor sadece. Buna da büyüklerimiz izin verdiler. Keşke oy verme reşit yaşına göre değil de belli bir statüye göre belli olsa.

Kaynak: anka