CEM HAYAT

Bu yıl 24'üncüsü düzenlenen Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali ödül töreninin sunucuları Şenay Gürler ve Yetkin Dikinciler, tören öncesinde sanat ve sanatçıların durumunu ANKA'ya değerlendirdi. Gürler, "Toplumsal olarak daha sağlam bir yerde durabilmemiz için sadece tiyatro değil sanat çok önemli ve sanata hiçbir şekilde yeterli destek verilmiyor" dedi. Dikinciler ise "Bir sanat üreticisi olarak, oyuncu olarak beklentim sadece kendi iş kolum üzerine değil, gerçekten mağdur olan herkesle ilgili" diye konuştu.

ANKA Haber Ajansı'na konuşan tiyatro ve sinema sanatçısı Şenay Gürler, Kültür Bakanlığı'nın sanatı ve sanatçıyı destekleyici politikalar üretmesi gerektiğine dikkat çekti ve şunları söyledi:

"DESTEKLEYİCİ POLİTİKANIN OLMAMASI ÇOK ÜZÜCÜ"

"Bir an önce Kültür Bakanlığı'nın, bir kültür politikası üretmesi gerekiyor. Müzisyenler de son derece güç dönemler yaşıyor. İntihar eden edene. Maalesef ülke olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz ama birçok ülkede sanatçıların nasıl desteklendiğini görüyoruz. Ve maalesef tiyatrolar eğlence sektörü olarak görülüyor. Bir sanat mekanı olarak değil. Vergi alınmasına ve bir sürü şeye devam ediliyor. En azından bunların ertelenmesi ve maddi olarak desteklenmesi gerekiyor. Özellikle özel tiyatrolar çok zor durumdalar ve ardı ardına tiyatrolar kapanıyor.

Sanat bir toplum için çok önemli, kültürümüzün aktarılması için çok önemli. Algılarımızın her zaman açık olması, toplumsal olarak daha sağlam bir yerde durabilmemiz için sadece tiyatro değil sanat çok önemli ve sanata hiçbir şekilde yeterli destek verilmiyor. Bu konuda bir politika göremiyoruz, biz sadece sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hâlâ vergiler alınmaya devam ediyor. Stopaj vergileri alınıyor tiyatrolardan ve tiyatrolar art arda kapanıyor. O tiyatrolarda olan emekçiler var. İnsanlar çok zor durumda. Anlıyorum ülke olarak çok zor durumdayız ama bu konuda destekleyici bir politikanın olmaması çok üzücü."

"BEKLENTİM GERÇEKTEN MAĞDUR OLAN HERKESLE İLGİLİ"

Tiyatro ve sinema oyuncusu Yetkin Dikinciler ise önümüzdeki günlerde yaz mevsimi nedeniyle açık hava tiyatrolarının ve konserlerinin yapılabileceğini söyledi. Dikinciler, şunları söyledi:

"Gönül, hayatımızda bir denge istiyor. Tedbirleri alırken, tedbirlerin insan yaşamı için olduğunu düşünürken; insan yaşamını ıskalamamak da gerekiyor. Yani insanların yaşamına devam edebilmesini de korumak, kollamak gerekiyor. Bunların çareleri sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflar tarafından dile getiriliyor. Bunların otorite tarafından dikkate alınması da en büyük beklenti. Bunlardan en önemlisi de madem yolculuklarda, AVM'lerde insanlar bir araya gelebiliyor; neden belirli kurallarla insanların sağlığını tehlikeye atmadan sahnelerde, konserlerde de bir araya gelinmesin.

Görünen o ki önümüz yaz, açık havayla bunun önü açılabilir. Kapalı alanlarda toplanmanın tehlikesinden bahsediyoruz ama açık havalar bunun açılışının öncüsü olabilir. Bir de varsak birlikte varız, bu birlikteliği unutmamak gerekiyor. Sadece sanat açısından da bakmayın. Her türlü emek açısından bakarsak sadece sahneler değil; insanların küçük, orta ölçekli, büyük işletmeleri var. Bunlardan gece hayatını sürdürmek zorunda olanlar var. Her türlü emeğin yanında olmak, olabilmek en büyük beklentimiz. Örneğin bir aktör televizyonda, sinemada yer alıyorsa; tiyatroda sahneye çıktığında o fiziki oluşumun sağında, solunda, arkasında gerçekten onlarca insan var. Aynı şey konserler için de geçerli ve bunlara hizmet veren tedarik sektörü için de aynı şekilde. Bunlar durduğunda, dalga dalga bu çevrenin de hayatı durmuş oluyor. Topyekûn düşünmek gerekiyor. Bir sanat üreticisi olarak, oyuncu olarak beklentim sadece kendi iş kolum üzerine değil, gerçekten mağdur olan herkesle ilgili."

Kaynak: anka