CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Saros Körfezi’nde 14 sahilde kumsalların kiralanmasına tepki gösterdi. Sahillerin Edirne’de kurulan Çevre Vakfı’na devredildiğini belirten Gaytancıoğlu, yapılacak ihaleyi ‘çevre talanı’ diye niteledi. Gaytancıoğlu, “Müsilaj konusunu konuşuyoruz bakın nerede AKP? Ama iş kiralamaya, ranta, paraya gelince en başta. Yandaşlara parsel parsel satışlar yapılıyor. Anayasa'ya göre sahiller halkındır. Halk denize girmek için para mı verecek" dedi.

TBMM’de bir basın toplantısı yapan Gaytancıoğlu şunları söyledi:

HALK NEREDE DENİZE GİRECEK: “(Edirne Çevre Vakfı) 23 Haziran’da bir ihale açıyor. Toplam 4,5 milyon TL’lik bir ihale ve 14 parsel, 127 bin 464 kilometrekarelik kumsalı kiralıyor. Bize göre, Anayasa’ya göre sahiller halkındır. Halk nerede denize girecek? Kiralanan yerde para mı ödeyecek? Bu son derece yanlış. Kaldı ki burası Doğal Sit Alanı. Yani hükümetler burası kamu yöneticileri tarafından korunmalı demiş, illa kiralanmalı dememiş. Yöneticiler şöyle bakıyor: Orada şezlongları, güneşlikleri kuralım; oradaki plajları tek tip altına alalım. Buradan da rant sağlayalım. Kamu bedelsiz bir şekilde de bunu yapabilir. Sahiller halkındır.

ANAYASAYA GÖRE HALKIN OLAN SAHİLLER RANTA AÇILDI: Kıyı Kanunu gereği kıyılar korunması gereken hassas bölgelerdir. Anayasamıza göre de halkın olan sahiller AKP döneminde her şey gibi ranta açıldı. Halkımızın özgürce kullanması gereken alanlar yine birilerine ‘kiralama’ adı altında veriliyor. Onlar da başkalarına devrediyor. Vatandaş bundan sonra neredeyse para ödemeden denize giremeyecek. Oralarda yaşayanlar, o köyden, o ilçeden olanlar bile sahilde denize girmek için para ödeyecekler.

İŞ RANTA GELİNCE AKP EN BAŞTA: Denizi korumakta AKP hiç yok. Müsilaj konusunu konuşuyoruz bakın, çevre kirliliğini konuşuyoruz. Nerede hükümet, nerede AKP? Ama iş kiralamaya, ranta, paraya gelince en başta. Hemen şirketler, vakıflar kuruluyor. İhaleler yapılıyor, yandaşlara parsel parsel satışlar yapılıyor. Aynı Moğol akıncıları gibi. Korumada yoklar, yağmalamada en önde gidiyorlar. Bunun bir örneğini Saros’ta yaşıyoruz.

BİZ ANCAK KAMUCU POLİTİKALARA EVET DERİZ: Geçen yıl MUÇEV vardı şimdi de EÇEV var. Valilik tarafından kurulan bir vakıf. Vakfa karşı değiliz, iyi şeyler yapacaklarını söylüyorlar ama sahiller halkındır. Bu ihale bedelleri olmasa, oradaki STK’lara ya da belediyelere devredilse, turizm müdürlükleri yapsa ve bu işler çok düşük bedellerle yapılsa buna tamam diyoruz. Ama bakın 4 buçuk milyon liralık bir yıllık ödeme var. Bu uzun yıllar devam edecek. Saros’ta biz ancak kamucu politikalara evet deriz. Kamunun bu işe el atması lazım. Özel sektörün amacı aşırı kârdır. Orada yaşayanlar var. Buradaki halkı da düşünmemiz lazım. En önemlisi de Saros Körfezi’nin doğal yapısını korumamız lazım. Dünyanın kendi kendini temizleyebilen ender körfezlerinden birine sahibiz, orayı adeta yok etmek için uğraşan bir hükümet var.

LİMAN PROJESİ: İşte liman yapmaya çalışıyor, e limanın 7 metre ilerisinde fay hattı var. 170 bin imza toplanıyor halk tarafından ‘olmaz’ diye. Bunu görmezden geliyorlar. 10 bilim adamının, uzmanın vermiş olduğu ‘çevreye, jeolojiye, peyzaja, hukuka, tarıma, böcek örtüsüne, ekolojiye aykırı raporuna rağmen 5’li çeteden biri olan yüklenici firma LİMAK tarafından sponsoru Katar ortaklı ve BOTAŞ’ın güdümünde bir yatırım yapılmaya devam ediliyor. Edirne Bölge İdare Mahkemesi’ne verdiğimiz yürütmeyi durdurma kararına rağmen işlem yapılmıyor. Ülkemizde hukuk üstünlere işlemiyor. Biz hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Bu yeni bir çevre talanıdır. 14 sahil, kumsal kiralanmasına CHP olarak karşıyız. Sahiller halkındır."

Kaynak: anka