Saadet Partisi, Geçim İttifakı kapsamında bu akşam Yurtdışı Vatandaşlar Kongresi düzenledi. Yurt dışında yaşayan vatandaşların genel sorunları ırkçılık, bedelli askerlik, otomatik bilgi paylaşımı gibi sorunlar oldu. Bir vatandaş, Türkiye'de covid testlerinin ücretsiz olmasına rağmen yurt dışından gelen vatandaşlardan 150-200 lira test parası alındığını söyledi. Bir başka vatandaş ise, 4 yıl önce bedelli askerlik ücretinin 1000 Euro'ya kadar düştüğünü ancak bedelli askerlik yasasıyla birlikte 5 bin - 6 bin Euro'ya kadar çıktığını söyledi.

Saadet Partisi'nin Geçim İttifakı kapsamında düzenlediği ve Saadet Partisi'nin Youtube kanalından yayınlanan Yurtdışı Vatandaşlar Kongresi'nde, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları sorunlarını dile getirdiler.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu kongrenin açılış konuşmasında sözlerine, 1960 yılında Sümerbank bursuyla yüksek eğitim almak amacıyla Avrupa'ya gittiğini anımsatarak başladı. Özellikle parlamentodayken Avrupa Konseyi'nde de görevli olduğu için sık sık Avrupa'daki vatandaşları ziyaret ettiğini belirten Karamollaoğlu şunları söyledi:

"BULUNDUĞUNUZ MEMLEKETTE VATANDAŞ OLUP, TÜRK VATANDAŞLIĞINI DA DEVAM ETTİRMENİZ BÜYÜK AVANTAJ"

"Ben sizlere baktığım zaman eskiyle kıyas kabul etmeyecek kadar çok farklı bir manzara görüyorum. Her şeyden önce özgüveniniz var. Bulunduğunuz memleketin şartlarına intibak etmiş durumdasınız. Varsa birtakım talepleriniz, onları siz doğrudan doğruya gündeme getirebiliyorsunuz. O zamandan bu zamana büyük değişiklikler meydana geldi. Son zamanlarda birtakım sıkıntılar doğdu. Çifte vatandaşlık tanındığı zamanki biz bu çifte vatandaşlığı Erbakan Hoca’mızla yurt dışına yaptığımız seyahatlerde farkına vardık. Çok önemli bir konu. Çünkü sizin bulunduğunuz memlekette vatandaş olup, Türk vatandaşlığını da devam ettirmeniz çok büyük bir avantaj sağlıyor. Öyle zannediyorum ki bu çok önemli bir eşikti sizler için. Son zamanlarda herhalde biraz zorluklar çıkmaya başladı ama her şeye rağmen birçok kardeşimizin ben çifte vatandaş olduğunu, bu imkanlardan da istifade ettiğini biliyorum. Biz şimdi burada Geçim İttifakı diye bir konuyu gündeme getirmiştik. Önce esnafımızla, çiftçimizle daha sonra çalışan işçi kardeşlerimizle bu kongreyi tertip ettik, bugün sizlerle beraberiz. Yarın nasip olursa öğrenci kardeşlerimizle bir araya geleceğiz."

Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden ve çeşitli şehirlerinden kongreye katılan vatandaşlar sorunlarını şöyle dile getirdiler:

"TÜRKİYE'YE GİTTİĞİMİZDE COVİD TESTLERİNDEN KİŞİ BAŞI 150-200 TL ALINIYOR"

Almanya’dan Remziye Levent: 32 yıldır burada yaşıyorum. Sorunlarımız oldukça fazla. Bir kısmı Türkiye ayağında, büyük bir kısmı Almanya ayağında. Ama Türkiye’nin de çözüm önerileri getirebileceği sorunlar da mevcut. En büyük sorunumuz ırkçılık ve İslam karşıtlığı. Son yıllarda Türklere yapılan saldırılar, camilerimize yapılan saldırılar çok fazlalaştı, birçoğu da medyada dile getirilmiyor. Buna nasıl bir çözüm önerisi olacak bunun da düşünülmesi gerekiyor. Acaba İslam’ı daha iyi bir şekilde mi anlatmak gerekiyor? Savaşlarda sloganlar atılıyor ‘Allahuekber’ deniliyor ve İslam, bu zannediliyor. İkinci olarak izin meselesi var. Tatil dönemlerinde insanlarımız Kapıkule’ye kadar sorunsuz geliyorlar ama sonrasında oraya geldiklerinde sırada 24 saat neredeyse bekleyebiliyorlar. Bir de Koronavirüs döneminde testler bedava yapılıyor Türkiye’de ama buradan gelen vatandaşlar gittiğinde kişi başı 150-200 TL alınıyor. 5 kişilik bir aileyi düşünün 1000 lira. Türkiye bunu illa almak zorunda mı?

Fransa’dan Tayfun Yıldız: 2004’te Türkiye’den Fransa’ya geldim. Dil probleminden bahsetmek istiyorum. Türkiye’den gelen vatandaşlar burada dil problemiyle karşılaşıyor. Bu Avrupa’daki bütün yaşamı boyunca önüne en çok çıkan sorun. Vatandaş kanunları bilmiyor, haklarını bilmiyor, bu şekilde izole bir toplum olarak yaşamaya çalışıyoruz. Eğitim konusunda büyük sıkıntılar var. Türkler ve diğer yabancılar yaşadıkları ülkelerde belirli mahallelerde toplanıyor maalesef. Buralardaki okulların eğitim seviyesi de diğer okullara göre daha düşük. Buradaki çocukların da rol model olarak gördükleri kimse olmadığı için yanlış yollara girebiliyorlar. Büyük çoğunluğu bu nedenle eğitim hayatına başlamadan bırakmak zorunda kalıyor.

"16 SENE VETERİNER HEKİM OLABİLMEK İÇİN EĞİTİM GÖRDÜK, ÜLKEMİZE GELMEDE TEREDDÜT EDİYORUZ"

Romanya’dan Fatih Ağılönü: 23 yaşında öğrenci olarak Romanya’ya geldim. Veteriner sağlık meslek lisesinde okuduk, atanamadık, bir şey olamadık. Sonrasında üniversite okumak vaadiyle meslek yüksek okuluna gitmeye mecbur kaldık. Sonra bize dediler ki siz veteriner hekim olamazsınız, ancak ziraat mühendisi olabilirsiniz. Dikey geçiş sınavı ile geçiş yapamadık. Sonra araştırdık, imkanlar oluşturmaya çalıştık kendimizce Romanya’ya geldik, veteriner fakültesine kaydolduk. Bir sene dil eğitimi gördük, altı sene üniversite okuduk. Bunun içerisinde bir iki sene tekrarla birlikte yaklaşık 8-9 sene eğitim kaybettik. Şimdi topladığımızda 16 sene veteriner hekim olabilmek için eğitim gördük, sonunda hâlâ ülkemize gelebilmek için tereddüt ediyoruz. Ekonomik kaygılar yaşıyoruz. Veteriner Hekimler Odası’nın bize ayırdığı 7500 TL maaş ile bir büyük şehirde ev tutsak 3000-3500 TL’sini kiraya verip 1000-2000 TL’yi giderlere harcadıktan sonra geriye kalanla ay sonunu getirebilir miyiz diye kaygılanıyoruz. Yani ben bir veteriner hekim olmuş insan olarak kendi ülkeme dönmekten kaygılanıyorum.

"GURBETÇİLER MECVUT HÜKUMETLERİN 4 SENEDE BİR AKLINA GELİYOR"

Almanya’dan Ahmet Türk: Özellikle seçim zamanlarında bedelli askerlik ücretlerinde bir indirime gidiliyor sonra tekrardan yükseliyor. Pasaport harçlarındaki bize göre yüksek fiyatlar da sorun. Buradaki Almanlar kimlik kartlarını değiştirirken 15-20 liraya evraklarını halledebiliyorlar ama biz 5-6 nüfuslu aileler gittiğimiz zaman kişi başı 120-130 lira bunu ödüyoruz. Özellikle burada yabancılara karşı olan ırkçılık bazen Türkiye’de mevcut hükumet tarafından pek umursanmıyor. Gurbetçiler mevcut hükumetlerin dört senede bir aklına geliyor. Bazen turistlere verilen ehemmiyet biz gurbetçilere verilmiyor.

"OTOMATİK BİLGİ PAYLAŞIMINA İMZA ATILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ"

Hollanda’dan Mehmet Yüksek: Biz Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşları olarak maalesef dişimizden tırnağımızdan artırdığımız paraları memleketimizde biriktirip, ev emlak gibi bir şeyler almaya çalışıyoruz. 3-5 yılda belki 10 yılda biriktirdikten sonra bu biriken para bankalarda birikecek, ondan sonra ancak bir ev veya emlak alınması söz konusudur. Dolayısıyla bu otomatik bilgi paylaşımına imza atılmasını doğru bulmuyoruz, maalesef hükumetimiz bu konuda kendi ayağına sıkmış durumdadır. Bu konularda hükumet daha cesur olmalıdır.

Almanya’dan Arslan İpek: Avrupa’da yaşayan Türklerin en önemli sorunlarından birisi de genç nesildeki aidiyet duygusunun gittikçe zayıflamasıdır. Genç nesiller ana dillerini konuşma ve kendini ifade etme konusunda çok ciddi problemler yaşıyorlar ve insanlar genellikle duygularını, düşüncelerini, fikirlerini hangi dille daha iyi ifade edebiliyorsa zamanla kendisini o dilin kültürüne ait hissetmeye başlıyor. Bu da birkaç nesil sonra çok ciddi bir asimilasyon tehlikesini gösteriyor.

"ASKERLİK BEDELİNİN TEKRAR 1000 EURO'YA DÜŞÜRÜLMESİNİ ARZU EDİYORUZ"

Almanya’dan Şaban Turhal: Askerlik bedeli 5200 Euro’dan 1000 Euro’ya kadar düşmüştü dört sene önce. Fakat Türkiye’de bedelli askerlik yasası çıkınca, yurt dışı bedelli askerlik fiyatı 5000-6000 Euro’ya kadar çıkıyor. Türkiye’de çıkan bedelli askerlik zengin çocukları için, burada çıkan bedelli askerlik işçi çocukları için. Bunun tekrar 1000 Euro’ya düşürülmesini arzu ediyoruz. Almanya’da 360 farklı branşta 2 ile 3,5 yıl arasında meslek eğitim almış ve bu eğitimi başarıyla bitirerek diploma almaya hak kazanmış olan Türk gençleri mevcut durumda Türkiye’de ortaokul mezunu kabul edilmekte. Meslek eğitimi diplomalarının lise diploması olarak sayılmasını arzu ediyoruz. Otomatik Finansal Bilgi Paylaşımı Sözleşmesi ile paylaşılacak bilgilerin önemi yurt dışı vatandaşlarımızı Türkiye eli ile ateşe atmış hissiyatı oluşturdu bizlerde.

Kaynak: anka