CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası'nda (TCMB) faiz kararından önce "Ekonominin gereği neyse onu yapın. Birilerinden talimat almayın. Vatandaşı daha perişan ettirecek kararlar almayın. Vatandaşı mağdur etmeyin. Aklınızla, fikrinizle, bilginizle, birikiminizle, eğitiminizle karar verin. Birilerinin isteği üzerine karar vermeyin. Yazıktır, günahtır bu millete” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kars'ta; muhtarlar, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu, Kars'ın tarihi önemine dikkat çekerken, "Kars Kalesi, Ani Harabeleri, Taş Köprüsü, Katerina Köşkü, Harekani Türbesi var. Dolasıyla burası her hâlükârda kültürün merkezi. Turizmin, hayvancılığın, tarımın merkezi olmayı hak eden bir kent" dedi. 

Süleyman Şah Türbesi'nin ana toprağına götürme sözü veren Kılıçdaroğlu, "İçimi yakan bir şey daha var, kendi toprağımızdan bayrağımız indirdik ve Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdık. İçimde ukdedir. Allah nasip eder, iktidara gelirsek dostlarımızla beraber, göreceksiniz bir hafta içinde o şanlı bayrağı götüreceğim, Süleyman Şah Türbesi’ni ana toprağına götüreceğim ve o bayrak orada dalgalanacak" diye konuştu.  

Kılıçdaroğlu'nun, Kars'ta "Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Temsilcileri Buluşması" programında yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle: 

“HER EVDE HUZURSUZLUĞUN EGEMEN OLDUĞUNU BİLİYORUZ: Kars’ta olmaktan, dostlarımızla beraber olmaktan son derece mutluyum. Sizinle güzel bir sohbet gerçekleştireceğiz. Çünkü, memleketin kötüye gittiğini, sorunların her geçen gün arttığını, neredeyse her evde huzursuzluğun egemen olduğunu biliyoruz. Bunu çözmemiz lazım, nasıl çözeceğiz, beraber çözeceğiz. İşçisi, emeklisi, memuru, ev kadını, çalışanı, işsizi hep birlikte çözmek zorundayız. Vatan bizim vatanımız, bayrak bizim bayrağımız. O bayrak bu vatanda şanlı dalgalansın ve her evde huzur olsun. Bunun için Kars’tayım.

HERKESİN İŞİ, AŞI OLACAK VE BEREKETLİ BİR TÜRKİYE OLACAK: Sadece Kars’ın değil, Türkiye’nin sorunlarını çözeceğiz. Beraber çözeceğiz, inançla, kararlılıkla çözeceğiz. Bunu yaptığımız zaman göreceksiniz, Türkiye çok daha güzel, yaşanılır bir ülke olacak. Gencecik evlatlarımız, ya yurtdışına mı gidelim, böyle bir arayış içinde olmayacaklar. Herkesin işi, aşı olacak ve bereketli bir Türkiye olacak. Buna inanıyorum.

KARS’IN GERÇEKTEN DE GÖRKEMLİ BİR TARİHİ VAR: İzin verirseniz Karslı birisi olmayarak ama bu bölgenin bir evladı olarak beni kabul ederseniz Kars’ı ben size anlatayım. Kars’ın gerçekten de görkemli bir tarihi var. Olağanüstü zengin bir kültürü var. Aşıklık geleneği var, az önce içeri girerken de Aşık Bilal’i dinledik. Bu geleneği sürdürülmesi, genç kuşaklara bu geleneklerin anlatılmasının ayrıca bir özelliği var. Kars Kalesi, Ani Harabeleri, Taş Köprüsü, Katerina Köşkü, Harekani Türbesi var. Dolasıyla burası her hâlükârda kültürün merkezi. Turizmin, hayvancılığın, tarımın merkezi olmayı hak eden bir kent.

HERKESİN KARNI İSTANBUL’DA DOYARSA KARS’I NE YAPACAĞIZ O ZAMAN?: Bu kadar zengin kültürü, tarihi, coğrafyası, ovaları, bereketli toprakları varken Kars neden son 20 yıldır kan kaybediyor, neden Kars’tan gençler, İstanbul’un varoşlarında, İzmir’in varoşlarından acaba asgari ücretle de olsa bir iş bulabilir miyiz diye bir arayışa giriyorlar? Bunu hep beraber hafızamın bir yerinde güçlü bir soru olarak tutmak zorundayız. Kars’ın ciddi bir genç nüfus kaybı var, bu Kars’ın geleceği açısından ciddi bir risk. Gençlerin burada kalması, üretmesi, çalışması, karnını doyurması, evlenmesi lazım. Turist olarak İstanbul’a, İzmir’e gidebilir; İstanbul’dakiler de turist olarak buraya gelebilirler, gezebilirler. Bütün bu coğrafyayı bir barış havzasına döndürmek mümkün. Herkesin karnı İstanbul’da doyarsa Kars’ı ne yapacağız o zaman? Sadece yaşlılar kenti mi olacak Kars, hayır, buradan çıkarmamız lazım.

7 BİN 441 KİŞİ BU SİSTEMDEN ÇIKMIŞ: Kars’tan devletin resmi rakamlarını vereceğim. 2002 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt yaptıran çiftçi sayısı 35 bin 528. 2020 yılında bu rakam 28 bine düşüyor. 7 bin 441 kişi bu sistemden çıkmış. Soru, 7 bin 441 kişi bu sistemden çıktıysa bu insanlar nereye gittiler? Beraber sorgulamamız lazım.

ÇOCUĞUM İŞSİZ DİYENLERİN YÜZDE 99’U ANNELER: Hayvanlar doğal ortamları içerisinde besleniyorlar, bu kadar değerli bir coğrafya başka bir ülkede hemen hemen hiç yok. Besiciler de büyük ölçüde şikayetçi. Az önce Kars’ta çarşıda küçük bir gezi yaptık. Allah inandırsın herkes burnundan soluyor. Geçim sıkıntısında, kış geldi, kömüre yapılan zamdan, nasıl ısınacağız demekten, çocuğum işsiz üniversiteyi bitirdi, 5 çocuğum var hepsi işsiz… Tam bir sorunlar yumağı. Çocuğum işsiz diyenlerin yüzde 99’u anneler. Babalar daha farklı şeylerden bahsediyorlar. Bu kadar bunalmamıştık. Bu kadar sıkıntılı bir tablo ile hiç karşılaşmamıştık. Peki biz tarımı, hayvancılığı bıraktık, kim bizi besleyecek? Avrupa’nın gelişmiş ülkeleri, emperyal ülkeler bizi besleyecek.

SADECE KARS’I, TÜRKİYE’Yİ DEĞİL, BÜTÜN ORTADOĞU’YU BESLERDİK BİZ: 2020 Ağustos ayı itibariyle 5 milyon 659 bin 291 büyükbaş canlı hayvan ithal ettik. Türkiye’de yetişmez miydi, yetiştirebilirdik. 5 milyon 600 bin küçükbaş hayvan ithal ettik, 7 milyon 365 milyon dolar para ödedik. Yani yurtdışında besicilik yapanların canlı hayvanlarını aldık, 7 milyon 365 milyon dolar ödedik. Sadece 7 milyar 365 milyon doları bu bölgeye ödeseydik ne olurdu? Sadece küçükbaş. 3 milyon 94 bin 634 yine hayvan ithalatımız var. 374 milyon 215 bin dolar yine para ödemişiz. Kırmızı et ithal etmişiz, 301 bin 269 ton, 1 milyar 433 milyon dolar ödemişiz. Sadece üçüne, büyükbaş, küçükbaş ve et ithalatına ödediğimiz toplam rakam 9 milyar 171 milyon dolar. 9 milyar doları yurtdışındaki üreticilere değil de kendi besicimize ödeseydik acaba ne olurdu? Sadece Kars’ı, Türkiye’yi değil, bütün Ortadoğu’yu beslerdik biz.

BUNLAR İŞ BEKLİYORLAR. HERHALDE BABALARINDAN, ANNELERİNDEN DEĞİL: İşsizlik temel bir sorun, hepiniz canlı tanığısınız, Kars’ta bunu görüyorsunuz. Türkiye’de de çok ciddi bir sorun, 10 milyonun üzerinde işsizimiz var. Gencecik fidan gibi evlatlarımız var. Üniversiteyi bitirmiş 1 buçuk milyon evladımız işsiz. Bunlar iş bekliyorlar. Herhalde babalarından, annelerinden değil. Babası sanayiciyse, annesi iyi bir servet edinmişse dükkânı, hanı, hamamı varsa doğru. İşsizlik sorunu yok orada. Ama baba, anne düşük bir gelire sahipse veya emekliyse bu çocuk nerede iş bulacak? Nerede evlendirecek bu çocuğunu…

BİRİLERİNİN İSTEĞİ ÜZERİNE KARAR VERMEYİN: Bugün Merkez Bankası’nın bürokratları toplanıyorlar, faizle ilgili karar verecekler. Buradan Kars’tan onlara sesleneyim, bütün namuslu bürokratlara seslendim, yine sesleniyorum, ekonominin gereği neyse onu yapın. Birilerinden talimat almayın. Vatandaşı daha perişan ettirecek kararlar almayın. Vatandaşı mağdur etmeyin. Aklınızla, fikrinizle, bilginizle, birikiminizle, eğitiminizle karar verin. Birilerinin isteği üzerine karar vermeyin. Yazıktır, günahtır bu millete. Gerçekten yazıktır, günahtır. Her birimizin içi kan ağlıyor. Buradan Türkiye’yi geçip çıkartmamız lazım.

EN GÜÇLÜ TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ OLACAK: Burası, sadece Türkiye değil, Ortadoğu’dan, Kafkasya’ya kadar uzanan bölgenin en güçlü tarım ve hayvancılık sektörü olacak bu bölge. Bunlar düşünemediler ama bu kardeşiniz düşünüyor. Yapacağım bunu, kesinlikle yapacağım. Tarım ve hayvancılık derken böyle buğdayı ektik biçtik, hayvanı besledik sütünü aldık değil, aynı zamanda et ve süt ürünleri sanayinin de gelişmesi lazım. Deri sanayinin, dericilikle ilgili fabrikaların burada olması lazım. Bir entegre sistem oluşturmanız lazım. Oluştururken sağlık ve tutarlı bir yapının oluşmasını isteyeceksiniz. Teknolojiyi, dünyadaki gelişmeleri yakından izleyecek, dünya ile rekabet edecek.

AİLE ÇİFTÇİLİĞİ SON DERECE ÖNEMLİ: Kaz üretimi meşhur bu bölgede, yemekleriniz de meşhur. Bu konuda aile çiftçiliği son derece önemli. Bunun teşvik edilmesi lazım. Bu konuda Türkiye’de aslında yeteri kadar talep var. Arz ve talep bazen buluşamıyor ama bunu buluşturmak lazım. Sizin kaz üretiminde aile işletmeciliğini büyütme konusunda özel bir teşvik, yöntem uygulanması lazım. Bu gerçekten de Türkiye açısından da bölge açısından da bizim açımızdan da son derece önemli bir adım olacaktır.

İLK BİR HAFTA İÇİNDE O PARALARI ŞEHİT AİLELERİNE VE GAZİLERE AYNEN FAİZİYLE BERABER İADE EDECEĞİZ: Şehitler ve gaziler için ben çok duyarlıyım, ayrım yapılmaz. Şehitler için neden duyarlıyım, eğer biz evimizde rahat yastığa başımızı koyuyorsak, eksi 35, 40 derecede o insanlar dağda, taşta, kayalıkta bizim sağlığımız, vatanın geleceği, bayrağımız için mücadele ediyorsa şehitler arasında ayrım yapılmaz. Şehit, şehittir. Terörden ötürü şehitlerimiz var, kampanyalar açıldı, paralar toplandı ama o paralara çöktüler. İlk bir hafta içinde o paraları şehit ailelerine ve gazilere aynen faiziyle beraber iade edeceğiz. Herkes emin olsun.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ’Nİ ANA TOPRAĞINA GÖTÜRECEĞİM: İçimi yakan bir şey daha var, kendi toprağımızdan bayrağımız indirdik ve Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdık. İçimde ukdedir. Allah nasip eder, iktidara gelirsek dostlarımızla beraber, göreceksiniz bir hafta içinde o şanlı bayrağı götüreceğim, Süleyman Şah Türbesi’ni ana toprağına götüreceğim ve o bayrak orada dalgalanacak."

 

Kaynak: anka