"Temiz Gediz, Temiz Körfez" turunu tamamlayan Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 12 maddelik acil eylem planı açıkladı. Gediz'in bir an önce temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Soyer, kirlilik yaratan kurum ve kuruluşlara yönelik davalar açacaklarını açıkladı. Soyer, "Bilsinler ki bu vatan, bu Gediz sahipsiz değildir. Yeni bir sayfa açacağız. Temizlemek için ne gerekiyorsa yapacağız... İstanbul'da Kanal İstanbul'un maliyeti 70 küsur milyar lira. 50 Gediz'i temizleyebilirsiniz. Önce Gediz temizlenecek" dedi.

Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Körfezi'ndeki koku ve kirliliğin sebeplerini araştırıp çözüm üretmek amacıyla Gediz Nehri boyunca başlattığı bin 800 kilometrelik "Temiz Gediz, Temiz Körfez" turunu tamamladı.

Başkan Soyer, Kütahya Murat Dağı'ndan doğup Ege Bölgesi'ndeki pek çok şehir ve ilçeden geçen 401 kilometre uzunluğundaki Gediz Nehri'ndeki incelemenin sonuçlarını Foça Eski Gediz Ağzı'nda açıkladı. Başkan Soyer'in açıklamasında ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasiler ve yurttaşlar hazır bulundu.

"4 ÖNEMLİ FELAKETLE KARŞILAŞTIK"

Türkiye tarımının yüzde 10'unu üreten Gediz Havzası'nın sadece İzmir için değil Türkiye için büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Soyer, tur boyunca 4 felaketle karşılaştıklarını belirterek şöyle konuştu:

"İlki iklim değişikliği yani küresel ısınma. İnsan bedeni 37 derecede nasıl sağlıklıysa 38 derece olunca vücut hasta ise yerküre de artık hasta. Gezegenimiz 1-1,5 derecelik ısınma ile aslında hastalandı. Yerküre ısındıkça su kaynaklarımız azalıyor. Marmara Gölü'nün yüzde 90'ı kurumuş, içimiz parçalandı. 15 metreden su alan üretici artık 200-300 metreden çekemez hale gelmiş. Yarın 400-500 metrede su bulamama ihtimali var.

İkinci felaket tarım politikalarımız. Başka bir tarım ürünü tasarlamak gerekirken vahşi sulama gerektiren ürünler yetiştirmeye devam ediyoruz. Ürüne göre su değil, suya göre ürün tasarlamak mecburiyetindeyiz.

Üçüncü felaket sulama. Kaynaklar bu kadar azalırken mısır üretimi ile yüzbinlerce dekar alanda mısır üretiyoruz.

Dördüncüsü ise Gediz'i kirletmeye ve zehirlemeye devam ediyoruz. Bu böyle devam edemez, etmeyecek. Çünkü bugüne kadar bu 4 şehirden süzüle süzüle giden Gediz Nehri'nin sahibi yoktu. Ben elimi taşın altına sokmaya karar verdim. Murat Dağı'ndan İzmir'e kadar ne yapılması gerektiğini ne zaman, nasıl olacağını bürokrat arkadaşlarımızla beraber belirledik. Yeni bir sayfa açacağız. Temizlemek için ne gerekiyorsa yapacağız."

"MEYVE SEBZE TARLALARINI ZEHİRLE SULUYORLAR"

Kuraklık ve yoksullukla mücadele edeceklerini dile getiren Tunç Soyer şöyle devam etti:

"Bu karanlık tablo kader değil. Yepyeni bir ürün deseniyle bu bolluk üreten toprakların eski haline getirilmesi ve geleceğe taşınması mümkün. Menemen'de küçükbaş hayvan dağıtımı yaptık. Bu topraklarda küçükbaş hayvancılık silajlık mısır gerektirmiyor. İklimle, doğayla uyumlu bir tarım olan küçükbaş hayvancılığı desteklemeye devam edeceğiz. Karakılçık buğdayı binlerce dönüm alanda yayıldı. Şimdi buna doğayla, iklimle uyumlu saz çavdarını ekledik. İki metreye uzanan başaklar su gerektirmeden yağmurla yetişiyor.

“BİLSİNLER Kİ BU VATAN BU GEDİZ SAHİPSİZ DEĞİLDİR."

Bana 'İzmir'i bitirdin de mi Gediz'e gidiyorsun' dediler. İzmir'de doğup büyüyen bütün dere yataklarıyla ilgili proje ve imalat çalışmalarımız sürüyor. Bizim irademiz dışında Körfez'imizi zehirleyen Gediz'le başka türlü mücadele edemezdik. Çok kısa sürede Gediz'i tertemiz yapacağız, kirletmelerine izin vermeyeceğiz. Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi atıkları bırakın dere yatağını, sulama kanalına akıyor. Sulama kanalının yanında sebze ve meyve tarlaları var. Üretici oradan su alıyor. Vatandaş bilmiyor ki meyve sebzesini zehirle suluyor. Biz bilmiyoruz ki masamıza gelen meyve o zehirle sulanmış. Gıda güvenliği kalmamış. Her şeyi bitirmişler. Kirleten ne varsa suç duyurularında bulunacağız, davalarımızı açacağız. Bilsinler ki bu vatan bu Gediz sahipsiz değildir."

ALAŞEHİR'E 25 MİLYON LİRALIK PAKET ARITMA TESİSİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak harekete geçeceklerini söyleyen Tunç Soyer şöyle devam etti:

"Küçükbaş hayvancılığı teşvik etmek için destek vereceğiz. Atalık tohumlarla susuz hububat tarımı yapan üreticilerin ürünlerini taban fiyatının üç katına, samanı ise güncel fiyatın iki katına almayı taahhüt ediyoruz. Gediz'in en kirli kollarından biri olan Alaşehir Çayı'nı temizlemek amacıyla o bölgede 25 milyon liralık paket arıtma tesisini yapıyoruz. Bu yaptığımız şey siyasetin ta kendisidir. Siyaset hayatı dönüştürmenin sanatıysa biz böyle yaparak bu hayatı değiştireceğiz. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları yalın ayak ölüme giderken bize cennet vatan bıraktılar. Nehirleri pırıl pırıl akıyordu. Gölleri pırıl pırıldı, dağları, meraları yemyeşildi. Biz bunları katlettik, yok ettik, zehirledik. Şimdi onların mirasına ve gelecek kuşakların geleceğine sahip çıkmalıyız. Çünkü milletçilik de yurtseverlik de budur. Biz bu vatana sahip çıkacağız. Gediz'in temizlenmesinin yaklaşık maliyeti bir milyar 500 milyon lira civarında. İstanbul'da Kanal İstanbul'un maliyeti 70 küsur milyar lira. 50 Gediz'i temizleyebilirsiniz, ya da Kanal İstanbul gibi proje yapabilirsiniz. Önce Gediz temizlenecek."

12 MADDEDE YAPILMASI GEREKENLER

Başkan Soyer, Gediz Nehri'nin temizlenmesi için kısa vadede acil olarak yapılması gerekenleri ise 12 madde olarak şöyle açıkladı:

1. Gediz Nehri'nin doğduğu Murat Dağı Milli Park, denize döküldüğü Gediz Deltası UNESCO dünya doğa mirası ilan edilmeli.

2. Marmara Gölü'ne ivedilikle su verilmelidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Ağustos ayında göle 10 gün süreyle can suyu vereceğiz. O gölü kurutmayacağız.

3. Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi'nin arıtma tesisi yapılmalı, aksi taktirde o OSB derhal kapatılmalıdır.

4. Gördes'teki nikel madeni, Murat Dağı'ndaki madenler derhal durdurulmalı, Gediz Havzası madenciliğe, taş ocaklarına kapatılmalıdır.

5. Havzadaki tüm köy yerleşimleri için paket arıtma tesisleri yapılmalı.

6. Havzadaki küm kaçak kuyular DSİ tarafından kontrol altına alınmalı, yeni kuyuların açılmasına izin verilmemeli.

7. Tarımda havza ölçeğinde ürün planlaması yapılmalı, su tüketmeyen ürünler tercih edilmeli.

8. Havzada damlama sulama tekniklerine geçiş hızla tamamlanmalıdır.

9. Havzadaki tüm arıtma tesisleri eksiksiz işletilmeli. Tüm tesisler yüzde 100 denetlenmeli.

10. Gediz Nehri ve kolları boyunca temizleyici bitkilerin oluşmasına olanak verecek göllenme alanları oluşturmalı.

11. Havzadaki düzensiz katı atık sahalarının tümü rehabilite edilmeli.

12. Havzadaki tüm jeotermal deşarjları ve sondajları kontrol altına alınmalı.

 

Kaynak: anka