İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu'nun görevden alınmasını, “Koca Profesörü 23 Nisan çocuğu gibi getirip oturttular. ‘Bu direnç 6 ay sürmez’ denildi, doğru 6 ay sürmedi, ama gitmesi altı ay sürmedi, 194 gün... Melih Bulu’nun bu durumu ülkede yasakçı zihniyete prim veren, yasakçı zihniyeti savunan, yasakları getiren herkese ders olsun" sözleri ile değerlendirdi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan; TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Türkkan'ın açıklaması şöyle: 

"FETÖ MÜCADELESİ KONUSUNDA HÜKÜMETİ SAMİMİ BULMUYORUZ"

"Bugün hain darbe teşebbüsünün 5. yıl dönümü. Ülkemiz o gün tarihinin karanlık bir gününü yaşadı. Aziz milletimizin feraseti sayesinde bu darbe bertaraf edildi. Bu darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden şehitlerimize, Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkenin demokrasiyi yok etmeye kalkışanlara karşı tepkisi daim olacaktır. Darbeye karışanları, zemin hazırlayanları, çanak tutanları ülke yönetiminden göndereceğim, diye darbeyi bahane edip muhalif ne kadar kişi varsa cadı avı gibi ava çıkmıştır. Üzerinden beş yıl geçmiş etkileri bitmedi, hala ‘50 yıllık kadrolaşma’ diyorlar. İyi de bu 50 yıllık kadrolaşmanın en az 15 yılı sizin döneminizde gerçekleşen kadrolar. Eğer gerçekten temizlemek istiyorsanız, atamaları siz yaptınız, alırsınız atama listelerini tek tek ayıklarsınız. Eğer samimilerse, gerçekse bu mücadele Meclis’te oluşturulan darbe araştırma komisyon raporu nerde? Bilen var mı? Böyle gayri ciddi bir mücadele olmaz. FETÖ mücadelesi konusunda hükümeti samimi bulmadığımızı vurgulamak istiyorum."

"TORBA YASANIN ZEHRİ OHAL’İN ÜÇ YIL UZATILMASIDIR"

"21 maddelik bir torba yasa geliyor. Birkaç kanunla birlikte esas zehiri arkada tutuyorlar. Bu torbanın zehiri OHAL’in üç yıl uzatılmasıdır. OHAL yetkilerinin 3 yıl uzatılması, erken seçim olmasa dahi yapılacak ilk seçimin OHAL şartlarında yapılmasına sebep olacaktır. Bunların geçmişte OHAL sayesinde mühürsüz oyları saldıklarını biliyoruz. Ona devam etmek istiyorlar. 20. madde kullanılarak TMSF üzerinde kayyım atamak tehdidiyle baskı yapılabilir. FETÖ veya herhangi bir terör örgütü ile hiçbir bağlantısı bulunmayanları da FETÖ borsasının kucağına itiyorlar. FETÖ borsasına göndererek adamın malına çöküyorlar, sebep OHAL. Bu OHAL’i devam ettirmek için bu yasayı çıkarıyorlar. Sayıştay denetçileri yapacakları incelemelerde bazı usulsüzlükleri görmesin diye bunu çıkarıyorlar. Bu OHAL Türkiye’yi demokrasiden gitgide uzaklaştıran sürecin ismidir. 15 Temmuz’dan sonra demokrasiyi kurtardık, diye seviniyoruz. Darbe başarılı olmadı da demokrasi var mı? Darbe olsaydı da demokrasi akamete uğrayacaktı. Darbe olmadı demokrasi yine akamete uğradı. Sebebi de bu OHAL’dir, hükümetin baskıcı tutumudur. Meclis’e gelecek bu OHAL yasasına toplumun bütün kesimlerini direnç göstermeye davet ediyorum.

"PARİS İKLİM ANLAŞMASI MECLİS’E GELİP ONAYLANMALIDIR"

Dün akşam vuku bulan Rize sel felaketinde yitirdiğimiz vatandaşımızın sayısının 7 olduğunu öğrendim, Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum vatandaşlarımıza. Bu sel felaketini sadece iklim değişikliğine bağlamamak lazım. Dere yataklarının daraltılması, hafriyat dökümü, ormanların tahribi, bodrum katta evler var. İkizdere’deki hadiseleri biliyorsunuz Cengiz İnşaat taş ocağı kuracak diye doğa mahvediliyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan siz Rizelisiniz Rize’ye bu zulmü reva görmeyin. Yandaş gruplar para kazanacak diye Rize’yi mahvetmeyin. Dünyada iklim değişikliği söz konusu, çoraklık ve kuraklığa karşı önlem alıyor, 191 ülke bir anlaşma yaptı, Paris İklim Anlaşması. Biz bu anlaşmayı getirip Meclis’e onaylamadık. Üçüncü dünya ülkesi miyiz biz? Bu iklim anlaşmasının bir an önce Meclis’e gelip onaylanması talebimizdir. Gelecek kuşaklara bu utancı taşımamak zorundayız. Bu iktidarın bunu Meclis’e getirmesini istiyoruz.

"BU ÜLKEDE YASAK KOYANLAR MELİH BULU’DAN DERS ALMALI"

Son olarak, 194 günlük bir rektörden bahsetmek istiyorum. Koca profesörü 23 Nisan çocuğu gibi getirip oturttular. ‘Bu direnç altı ay sürmez’ dedi, doğru altı ay sürmedi, ama gitmesi altı ay sürmedi, 194 gün. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir sözünü hatırlıyorum; ‘Melih Bulu orada devrim yapacak’ dedi. Hakikaten devrim yaptı. Boğaziçi geleneğine hiç uymayan, öğrencilerine kampüse sokulmadığı, gözaltına alındığı, dövüldüğü; öğretim üyelerinin tartaklandığı, KYK burslarının kesildiği, kredilerinin ödenmediği; zulüm yapılan bir dönemdi. Bir devrimse, Melih Bulu’nun yaptığı devrim buydu. Bu devrimin sonuçlarını, hep beraber gördük. Dünyada, bir üniversitemiz sıralamaya zaman zaman giriyordu o da Boğaziçi Üniversitesi’ydi, altı ayda getirdiği nokta budur. Melih Bulu, bugünden sonra, Boğaziçi Üniversitesi’ne giremeyecek, sebebi kendi getirdiği yasak. Mezunlarına, üniversite kampüsüne giriş yasağı koymuştu, Melih Bulu. Şimdi kendi yasağı kendisine uygulanacak ve üniversiteye giremeyecek. Melih Bulu’nun bu durumu ülkede yasakçı zihniyete prim veren, yasakçı zihniyeti savunan, bu yasakları getiren herkese ders olsun. Bu yasakçı zihniyet mutlaka gelir, o kişiyi bulur. Bu ülkede bundan sonra yasak koyanlar Melih Bulu’dan mutlaka ve mutlaka ders almalılar."

 

Kaynak: anka