CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e dert yanan Ulukışlalı üretici Kerim Altınsoy, “Çiftçiye destek yok, işleri güçleri yalan. Bizi bitirdiler. Çiftçiliği ben bıraktım kendisi yapsın” dedi. Altunhisarlı besici Kazım Yalçın, hayvanlarının çoğunu satmayı düşündüğünü belirterek “Yem pahalı, merada ot yok, çoban kaçıyor durmuyor” diye konuştu. Tarım sektörünün ciddi bir kriz içinde olduğuna dikkat çeken Gürer, “Yetkililer sahaya inerek gerçekleri görmeli ve sektörün sorunlarının gerçek manada çözümü için gerekli düzenlemeleri hayata geçirmelidir” dedi.

 CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Ulukışla ve Altunhisar ilçelerinde çiftçi ve besicilerle bir araya geldi, sorunlarını dinledi. Ulukışla’da üretici Kerim Altınsoy, gübrede ve mazot fiyatlardaki artıştan dert yandı. Altınsoy, can gübrenin geçen sene 900 lirayken bu yıl neredeyse 9 bin liraya yükseldiğine, üre gübresinin de 13 bin 500 lirayı geçtiğine dikkat çekti.

Altınsoy, “Çiftçi ekemiyor, benim gücüm yetmiyor. Bakanlar ekin ekin diyor, ben neyle alıp ekeceğim. Mazota, ilaca gücüm yetmiyor” diye isyan etti. Geçen yıllarda ektiği fasulye, patates gibi ürünleri bu yıl ekemediğini anlatan Altınsoy, “30-40 dönüm arazim var, boş kalacak. Sürdüreceksin mazot, ekeceksin mazot. Çiftçiye destek yok; işleri güçleri yalan. Bizi bitirdiler, bittik. Çiftçiliği ben bıraktım kendisi yapsın. Geçen sene 100 liralık ilaç bugün 500 lira ben neyle alayım” dedi.

 “ÇİFTÇİNİN TARLALARI BOŞ KALIYOR; BU İLERDE GIDA GÜVENCESİ VE GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN DE SORUN YARATACAK BİR OLAY”

CHP’li Gürer de “Çiftçimizin arazisi var, yıllardır ektiği ürünleri ekecek ekonomik gücü olmayınca tarla boş kalmış. Onun için de yetkililerin verdiği destek lafının gerçekleşmediğini düşünüyor. Ne yazık ki tarlaları boş kalıyor; bu ilerde gıda güvencesi ve gıda güvenliği için de sorun yaratacak bir olay” açıklamasını yaptı.

 “AFGAN ÇOBANLAR DENETLENİRSE HEM KAYIT DIŞILIK ORTADAN KALKAR HEM DE BESİCİLER MAĞDUR OLMAZ”

Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde de çiftçi ve besicilerin sorunlarını dinledi. Gürer’in konuştuğu besici Kazım Yalçın, çoban olarak iki Afgan’ı çalıştırdığını belirterek “500 koyunum var ben geçinirken korkuyorum. Bunun 300’ünü satacağım; 200’e kendi yapacağım şekilde çalışacağım. Benim çobanım 4 bine çalışıyor, başkası gel 4 bin 200 liraya diyor ona gidiyor. Başkası 4 bin 500 lira diyor onu bırakıp öbürüne gidiyor. Devlet diyecek ki kaç tane Afgan’ın var, iki tane. Bunlar sana zimmetli. 4 bin lira bunların aylığı, başka hiçbir yere gidemezler. Jandarma gelecek kontrolünü yapacak, gidecek. Hem kayıt dışı ortadan kalkacak hem de beni ve diğerlerini mağdur etmez” diye konuştu.

 “DEVLET DESTEĞİ BANKAMATİKTEN BURYA GELENE KADAR BİTİYOR”

 Gürer’in hayvanları için süt yemi alıp alamadığını sorduğu Yalçın, “Hayır, Geçen sene 90 -100 liraydı şimdi 300-320 lira. Bizim kuzu gene bin lira, geçen sene de kuzuyu bin liraya sattık” dedi. Gürer’in devlet desteği görüp görmediklerini sorması üzerine Yalçın, “Destek veriyor; çoban desteği, 25- 30 bin küçük baş desteği alıyorum ama bankamatikten buraya gelene kadar bitiyor o para. Bana onu yapacağına senin 30 binin bende, ben senin hanımın sigortasını yaptım o para senin olsun desin. Benim sigortalı işim var, ben küçükbaşı bırakamam emekli olana kadar” ifadelerini kullandı. Gürer de “Senin eşin ve oğlun varsa onun da sigortasını devlet karşılamalı başka türlü kırsala dönüş olmaz” dedi.

 “BU MİLLET EKMEK PİŞİRİP EKMEK YİYECEK DURUMA GELECEK”

Yalçın, “Bana desteğin var diyor ama 6 aylığımı ben yatıracağım 6 aylığı sen yatıracaksın, BAĞ-KUR’a, sağa sola borcum olmayacak. Zaten biz bitmişiz. Sen benim sigortamı yap, ben devam edeyim bu işe sigortam olmayınca bırakacağım. Yem pahalı, merada ot yok, çoban kaçıyor durmuyor, beni mağdur ediyor” diye dert yandı. Yalçın, AKP iktidarı seçimleri bir kez daha kazanırsa milletin ekmek pişirip yiyecek duruma geleceğini, herkesin devamlı küçülmeye gittiğini söyledi.

 “YETKİLİLER SAHAYA İNEREK SEKTÖRÜN SORUNLARININ GERÇEK MANADA ÇÖZÜMÜ İÇİN GEREKLİ DÜZENLEMELERİ HAYATA GEÇİRMELİDİR”

Besicilerin ve üreticilerin sorunlarını dinleyen Gürer de çiftçinin de besicinin de siyasi iktidarın yanlış tarım politikaları nedeniyle perişan olduğunu kaydetti. Salgın sürecinde yaşanan sorunların, ekonomik kriz ve yüksek enflasyonun girdi maliyetlerinde artışa neden olduğunu ve bu durumun son birkaç yıldır çiftçilik ve hayvancılığı büyük ölçüde olumsuz etkilediğini ifade eden Gürer, şöyle konuştu:

“Gittiğimiz her yerde hem çiftçiler hem besiciler yüksek girdi maliyetlerinden şikayetçi. Geçen yıla göre yüzde 342 gübre artış var. Üre gübre 13 bin 500 TL ton fiyatı. İlaç fiyatları, yem fiyatları 3-4 kat arttı.  Çiftçi yeraltından enerji ile çıkardığı suyun elektrik faturası nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Girdi maliyetleri artarken besicinin yetiştirdiği hayvan ya da çiftçinin yetiştirdiği üründen giderine göre gelir ile satış yapmakta zorlanıyor. Öte yandan marketlerde raf fiyatları çok büyük oranda arttı. Bu durumda üretici para kazanamazken, tüketici yüksek fiyata ürün almak zorunda kaldı. Aracı ise bu kısır döngünün karlı çıkanı oldu.”

Gürer, tarım sektörünün ciddi bir kriz içinde olduğuna dikkat çekerek, “Yetkililer sahaya inerek, gerçekleri görmeli ve sektörün sorunlarının gerçek manada çözümü için gerekli düzenlemeleri hayata geçirmelidir” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: anka