CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, “Sosyal ve siyasi gerçeklik, iktidarın hamaset söylemleri nedeniyle sığınmacı sorununun giderek insanlık ayıbına dönüştüğünü göstermektedir. İktidarın sorumsuz ve popülist politikaları sonucunda ülkemiz, sığınmacılar için bir geçici koruma merkezi olmaktan ziyade kalıcı bir açık hava hapishanesine dönüşmüştür” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili İlgezdi, bugün yaptığı yazılı açıklamada; Suriye’de Mart 2011’den beri süren savaş ve çatışma ortamının sadece Suriye’yi değil, tüm bölgeyi istikrarsızlığa ve kaosa sürüklediğini vurguladı. İlgezdi, “Bu bakımdan CHP, Suriye konusunda bütüncül, barıştan yana yeni bir siyaset dilinin oluşması için sorumluluk almayı, diyalog ortamı yaratmayı ve sorunu konunun bütün paydaşlarıyla dayanışma içine çözmek için politikalar üretmeyi görev kabul etmektedir” dedi.

İKTİDAR SIĞINMACILARLA SÖMÜRÜ DÜZENİ YARATTI

İlgezdi, açıklamasında şunları kaydetti:

“Ne var ki iktidarın sorumsuz ve popülist politikaları sonucunda ülkemiz, sığınmacılar için bir geçici koruma merkezi olmaktan ziyade kalıcı bir açık hava hapishanesine dönüştüğünü göstermektedir.

Ülkemizi sonu belirsiz bir maceraya sürükleyen iktidar bloğunun sorumsuz politikaları nedeniyle kontrolden çıkan işsizlik, enflasyon ve geçim zorluğu, milyonlarca haneyi derin yoksulluğa mahkûm etmişken son günlerde iktidar cephesinden yapılan açıklamalar, Suriyeli sığınmacıların başta kayıt dışı istihdam olmak üzere güvencesiz çalışma ve sömürü düzenini besleyen ana damar haline geldiğinin itirafıdır.

Bir tarafta asgari ücretin de altına çalıştırılan sığınmacılar, diğer tarafta iş bulamayan milyonlarca yurttaşımız iktidarın eseri olan sömürü çarkının kurbanlarıdır. Bu sömürü çarkı emek istismarcılığını, çocuk işçiliğini yaygınlaştırdığı gibi fiziki ve cinsel şiddeti de körüklemektedir.

Sosyal ve siyasi gerçeklik, iktidarın hamaset söylemleri nedeniyle sığınmacı sorununun giderek insanlık ayıbına dönüştüğünü göstermektedir.  

CHP olarak, sorunun çözümü için formülümüzü bir kez daha açıklamakta fayda görüyoruz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı, zaman yitirmeden kurulmalıdır. Diyalog ortamı süratle oluşturulmalıdır.

Suriyeli Sığınmacıları Türkiye’de ‘geçici’ konumdan çıkartarak ‘kalıcı’ statüye kavuşturmak için mesai harcayan iktidarın bu tutumu, sorunu insani boyutlardan soyutlayarak iç politika malzemesi haline getirmektedir.

Doğrusu ve olması gereken ise komşularımızın toprak bütünlüğünü bozmadan, yurtlarından edilen milyonlarca sığınmacının huzur içinde eve dönüşlerini güvence altına alacak barış ve refah temelli yeni bir siyasetin kurgulanmasındır.

Hamasi ve maceracı dış politikalar, sığınmacı sorununu sürekli deprem üreten fay hatları haline dönüştürmektedir. Türkiye’nin karşı karşıya kalması muhtemel yeni sığınmacı dalgalarına hazırlıksız yakalanmaması için mutlaka bir Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kurulmalıdır.

Böylece ülkemizin kanatları altına sığınan milyonlarca kişinin güven, huzur ve barış içinde kendi vatanlarına dönmesinin yolu açılmalı, Türkiye tarihsel misyonuna uygun şekilde üzerine düşen görevi eksiksiz biçimde yerine getirmenin onuruyla savaşı, sömürüyü, adaletsizliği ve hukuksuzluğu körükleyen emperyalist odaklara insanlık dersi vermelidir.”

Kaynak: anka