Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası’nın önünde, işçilere “BMC, burada sermayesinin tamamı devlete ait olan ASFAT şirketinin işletmecisi konumundadır. Burası devletin malıdır. Öyle de kalacaktır. Fabrika kadrosundaki hiçbir çalışanımız hak kaybına uğramamıştır. Katar, buranın finansal ortağıdır. Fabrikanın fiili yönetiminde Tosyalı Holding'in dışında bir ortak yoktur” dedi. Erdoğan, “Her kim, bu fabrikanın satıldığını, hele hele, yabancılara satıldığını iddia ediyorsa, bilin ki yalan söylüyor. Bay Kemal işi gücü, akşam yalan, sabah yalan” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası’nda incelemeler yaptı. Daha sonra, otobüs üzerinden fabrika işçilerine ve yönetimine seslendi. Erdoğan, özetle şunları söyledi: 

2019 YILINDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLATTIK: Bu fabrikamız, 1973 yılından beri silahlı kuvvetlerimize, ordumuza hizmet veriyor. Yaklaşık 4 yıl önce de bu tesisi, 1. Ana Tamir Fabrika Müdürlüğü adı ile Milli Savunma Bakanlığı bünyesine aldık. Ardından, 2019 yılında Milli Savunma Bakanlığımız ve bu bakanlığımız bağlı ASFAT (Askeri Fabrika ve Tersane İşletme A.Ş.) ile BMC şirketi arasında imzalanan protokolle fabrikada yeni bir dönemi başlattık.

BMC İŞLETMECİ KONUMUNDA: Esasen BMC, burada sermayesinin tamamı devlete ait olan ASFAT şirketinin işletmecisi konumundadır. Altını çizerek tekrar ediyorum. Fabrikamızın mülkiyeti Hazine'nin, tahsisi Milli Savunma Bakanlığı’mızdadır. Burası devletin malıdır. Tapusu devlettedir. Öyle de kalacaktır.

HİÇBİR ÇALIŞANIMIZ HAK KAYBINA UĞRAMAMIŞTIR: Fabrikanın işletmesini yürüten firma, Türk firmasıdır. Burada çalışan işçilerin kadroları Milli Savunma Bakanlığı’mıza bağlı ASFAT’ta bulunmaktadır. Dolayısıyla fabrika kadrosundaki hiçbir çalışanımız hak kaybına uğramamıştır. Üretim, eskiden olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda askerlerimizin kontrolünde devam etmektedir. Fabrika ile ilgili her türlü denetim yetkisi Milli Savunma Bakanlığı’na aittir.

KATAR, BURANIN FİNANSAL ORTAĞIDIR: Hani diyorlar ya, 'Katar, Katar, Katar.' Evet Katar, buranın finansal ortağıdır, yüzde 49'u ile; yüzde 51 Türk ortaklara aittir. O da evet ve Fuat Bey'in (Tosyalı), şu an itibarıyla ülkemizin demir çelikte en önemli firmalarından bir tanesidir.

TOSYALI HOLDİNG DIŞINDA ORTAK YOKTUR: Fabrikanın fiili yönetiminde herhangi bir, burada Fuat Bey'in dışında, Tosyalı Holding'in dışında bir ortak yoktur. Fabrikanın işletmesini yöneten Türk şirketinin yönetim yapısı da yakın zamanda değişmiştir. Artık buradaki çalışmalar, ülkemizin önde gelen demir çelik sanayicilerinden olan Tosyalı Holding tarafından sürdürülecektir.

KİM YABANCILARA SATILDIĞINI SÖYLÜYORSA, YALAN SÖYLÜYOR: Her kim, bu fabrikanın satıldığını, hele hele, yabancılara satıldığını iddia ediyorsa, bilin ki yalan söylüyor. Bay Kemal işi gücü, akşam yalan, sabah yalan.

İSPAT EDECEKSİN: Daha yeni, ne diyor? Katar'ın çocuklarını, gençlerini; tıp fakültesine biz, sınavsız alıyormuşuz. Yok böyle bir şey, yok. Buna destek ki; ‘gel bunu ispat et. Hangi Katarlı öğrenciyi biz üniversitelerimize, tıp fakültesine sınavsız aldık, ispat et.’ Hukukta bir kaide var. Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer iddianı ispat edemezsen namertsin. Bunu ispat edeceksin. Yok böyle bir şey, olamaz. Ve sen bizim gençlerimize hakaret ediyorsun. Saygısızlık yapıyorsun. Bir gün önce bunu açıklıyorsun, bir gün sonra imtihanlar var. Böyle bir şey olabilir mi?

KİM İFTİRA ATIYORSA, DEVLET VE MİLLET DÜŞMANIDIR: Buna karşı, yiğidin mert olduğu Sakarya, hani ‘kim diyor suya vurulmaz perçin,’ Sakarya böyle, hele hele bu itham üzerinden her kim ülkemize ve ordumuza iftira atıyorsa, bilin ki devlet ve millet düşmanıdır. Bu fabrika ile ilgili yalan ve iftiraları pervasızca tekrarlayan, CHP'nin başındaki bu zat, yargı tarafından tazminat cezasına da çarptırılmıştır. Tabi bunlarda yalan söylemek ve iftira atmak konusunda Allah korkusu da kuldan utanma da olmadığı gibi yargı kararlarına saygı da yoktur. Nitekim aynı yalanları sürekli tekrarlayıp duruyorlar. Milletimiz bu yalancıları, 2023 seçimlerinde bir kez daha sandığa gömerek, hak ettikleri cevabı verecektir.

'ALTI AYI' DAHA ÇOK KONUŞURSUN: ‘Altı ay sonra seçim var’ diyor. ‘Biz geliyoruz’ diyor. Bu 'altı ayı' daha çok konuşursun. Bizim seçim tarihimiz belli, Haziran 2023. Bu; leblebi, çekirdek işi değil. Siyaset, dürüstlük ister, siyasetçi dürüst olacaktır. Ama dürüstlük bunların semtine uğramamış.

ALTAY TANKININ ÜRETİMİNİ DE BURADA YAPMAYI PLANLIYORUZ: Arifiye’deki bu fabrikamızda Fırtına obüsü, Poyraz mühimmat aracı tasarımı üretimi ve entegrasyon çalışmaları yürütülmektedir. Ülkemizde tırtıllı araçlara ait palet ve askı donanımlarının tasarım, imalat ve yenileme konusundaki en önemli entegre tesisi burada. Fabrikamızda, kamu ve sivil kuruluşların optik sistem ihtiyaçlarını tasarlayan bir atölye de buradadır. Fabrikamızda, yıllarca çeşitli modellerdeki tanklarımızın, obüslerimizin modernizasyonları, mekanik ve elektronik kalibrasyon hizmetleri yapılmıştır. Ayrıca Altay tankımızın üretimini de burada yapmayı, inşallah planlıyoruz. Şimdi yazılımdaki gençlerimize sordum. Dedim, ‘ne zaman bitiriyoruz bu işi?’ En kısa zamanda diyorlar. ‘Ne zaman, artık bize bunu söyleyin.’ Kendilerine en son şunu söyledim, ‘2023'ün başında bunu yetiştirmeye var mıyız?’ Siz var mısınız? Biz de bütün ekibi inşallah sıkıştıracağız. Hedef buradan Altay'ı, inşallah 2023'ün başında, orduya teslim töreni yapacağız. BMC, istihdam ettiği ilave mühendislerin katkısı ile buradaki diğer faaliyetleri yürütmenin yanında, yerli ve milli tank projesini de inşallah gerçekleştirecektir. Bu donanım da burada var.

BU FABRİKANIN YABANCISI DEĞİLİZ: Biz bu fabrikanın yabancısı değiliz. 9 yıl önce 15 Kasım 2012’de burada, obüsümüzün kaynağını sizlerle birlikte yapmıştık. Bu fabrikamızda, 2016 yılına kadar, 280 Fırtına obüsü üretilerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hizmetine verildi. Türkiye’nin sınırlarının korunmasında, sınır ötesi harekatlarında destan yazan Fırtına obüslerinin üretiminde emeği, alın teri olan herkese şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Geçtiğimiz yıl itibarıyla da yeni nesil Fırtına obüslerimizin üretimine başladık.

TİHA’LARIMIZLA NASIL GÖKLERDE DESTAN YAZIYORSAK…: Bundan sonra kahraman topçularımız çok daha güçlü, donanımlı bir şekilde düşmanlarımızı yer ile yeksan etmeyi sürdürecektir. Libya’da olduğu gibi Azerbaycan'da olduğu gibi aynen devam edecektir. İHA’larımızla, SİHA’larımızla, yakın zamanda TİHA'larımız (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) ile nasıl göklerde destan yazıyorsak; Fırtına obüslerimizle, Altay tankımızla da karada aynı karada aynı başarılara imza atmakta kararlıyız.

YA DÜNYADAN HABERSİZ YA DA DÜŞMANIN KILICINI ÇEKMEKTEDİR: Bize ne dediler? ‘Ne işiniz var Suriye’de, Libya'da, Karabağ’da, Doğu Akdeniz'de?’ Bunu diyenler ya dünyadan habersiz ya da düşmanın kılıcını çekmektedir. Libya'da varız, Azerbaycan'da varız, Suriye'de varız, Doğu Akdeniz'de varız, olmaya da devam edeceğiz.

DEDİ, ‘ORADAN SERT MESAJLAR VERMESENİZ’: Allah nasip ederse, 20 Temmuz'da, Kuzey Kıbrıs'tayız. Geniş bir ekiple orada olacağız. Geçen gün, Avrupa Komisyon Başkanı ile konuşuyoruz diyor ki, ‘Duydum ki Kıbrıs'a gideceksiniz’ ‘Evet gideceğim.’ Dedi ‘oradan sert mesajlar vermeseniz.’ Dedim, ‘nasıl mesajlar vereceğimi de bana bildirirseniz, ben o metni orada okurum.’ Yani bunlar kimin kim olduğunu hala öğrenememişler. Ben bu milletin bir evladıyım. Erdoğan'ın ne zamandan beri talimatla konuşma yaptığını öğrendin? Biz hakkımız neyse bu hakkımızı söke söke alırız, alacağız.

DOĞAL GAZI ÇIKARDIKTAN SONRA MİLLETİM RAHATLAYACAK: Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'taki özellikle bütün o denizlerde, oralardaki petrol arama işlemlerimizi yürüteceğiz. Sondaj yapıyor muyuz, yapıyoruz. Sismik araştırmalarımızı yapıyor muyuz, yapıyoruz. Devamlı doğal gazın sinyalleri geldi. Hedef bir an önce oradan doğal gazı çıkarmak. Doğal gazı çıkardıktan sonra, benim milletim çok daha rahatlayacak. Çok daha ucuzu kullanma imkanını yakalayacak.”

Erdoğan, otobüs üstündeki konuşmasını tamamlarken de “Üzerinde bulunduğum otobüs de BMC'nin. Ve bu otobüsten sizlere hitap etmek de bizim için ayrı bir zevk” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklama sonrasında bulunduğu otobüsün üzerinden kendisini dinleyen işçilere "çevre dostu bez torba" içinde çay attı. 

 

Kaynak: anka