Haber: TAMER ARDA ERŞİN- Kamera: FATİH NAZIM EFE

Yüksek enflasyon, okul kantinlerine kadar yansıdı. Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin, “Okul kantin kapısına yığılan ve boynu bükük dönen öğrenci sayısını gözlemliyoruz. Her geçen gün artış oluyor” dedi. Öğrenci- Veli Derneği Ankara Şube Başkanı Hülya Daran Deveci çocukların su almakta bile zorlandığını belirterek, “Bütün okullarda ücretsiz yemek verilmeli” diye çağrıda bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı okullarda çocukların sağlıklı beslenebilmesi için logo uygulaması başlatmış ve kantinlerde satılacak ürünleri belirlemişti. Proje için, kantinde sandviç almak için sıraya giren öğrencilerin yer aldığı bir kamu spotu da hazırlanmıştı.

Ancak, enflasyon artışı; kantincilerin girdi maliyetlerini de etkiledi. Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin, pandeminin başından bugüne; girdi maliyetlerinin yüzde 70 oranında arttığını belirtti.

“GİRDİ FİYATLARI YÜZDE 70 ARTMIŞ DURUMDA”

Şahin, “Alınan ürünler, işçilik maliyetleri, elektrik, su. Bütün giderler katlanarak arttı” dedi. Çocukların harçlıklarının da azaldığına dikkat çeken Şahin, şunları söyledi:

“Öğrencilerin yüzde 30’u belki yüzde 35’i kantine gelebiliyor. Birçoğu zamlardan dolayı okul kantinine uğramıyor. Okul kantinin yolunu unutmuş durumda. Bizim kâr marjımızda artış olmadı. Son 2 ayda bile, okulların açıldığı süreçte. Firmalar 3 defa zam geçişi yaptı. Biz bu zam geçişlerini ürünlere yansıtmadık, yansıtmamak için mücadele ediyoruz. Pandemi öncesi girdi fiyatları yüzde 70 arttığı için biz de mecburen bu ürünlerin üzerine yüzde 25-30 oranında kar marjı uygulayarak vermek zorundayız. Bizim de katlanmamız gereken kira, elektrik, su gibi yüksek maliyetlerimiz var… Pandemiden önce 300-400 lira olan kantinin elektrik fiyatları, 900-1000 lira arasında değişiyor. Yüzde 100 katlanmış durumda. Sonuçta bu bir tostun, hamburgerin fiyatına yansıyor.”

“BOYNU BÜKÜK ÇOCUK SAYISI ARTIYOR”

Birçok çocuğun kantinin önünden boynu bükük ayrıldıklarına şahit olduğunu aktaran Şahin, “Maalesef en üzüldüğümüz nokta bu. Çocuklarımızın, okul kantin kapısına yığılan ve boynu bükük dönen öğrenci sayısını gözlemliyoruz. Her geçen gün artış oluyor. Bu da bizi üzüyor” dedi.

Şahin; okula 2 lira, 1 lira ile gelen öğrenciler olduğunu söyleyerek, “Bir simit alamayan öğrenci de var. Maalesef gelen zam bütün toplumu etkiliyor. Gelir düzeyi düştükçe kantine gelen öğrenci sayısı azalıyor. Boynu bükük dönen öğrenci sayımız da üzülerek söylüyorum, artıyor” diye konuştu.

“1 LİRA İLE BİLE GELEMEYEN VAR”

Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1 lira ile gelemeyen binlerce çocuk var. Ama 1 lira ile gelen çocuk da ne alabiliyor. Yanına meyve suyu, ayran bile alamaz. Bir çubuk kraker alabilir. Ama burada çok büyük bir sıkıntı da şundan kaynaklanıyor. Okul kantinine okul sağlığı bilim kurulunun getirdiği kriterler var ve birçok ürün yasaklandı. Adeta zengin menüsü oluşturuldu. Bu menüyü o çocuklara uygulamamız olanaksız. Uygulanabilirliği olmayan bir logo tebliği var. Bununla ilgili başvurularımız yaptık. Bununla ilgili de uygulanabilir bir düzenlemeye ihtiyaç var.”

Şahin, kantinlerin fiyat düşürmesi için girdi maliyetlerinin azalması gerektiğini kaydederek, götürü vergi alınması ve kiralarda indirim yapılmasıyla kantindeki fiyatların düşebileceğini belirtti.

Şahin, kantincilerin boynu bükük dönen çocuklara yardım ettiğini söyleyerek, “Biz bunlara öğrenci demiyoruz, kantincilerin ikinci çocukları var” dedi.

Şahin, okul aile birliklerinin kantin kiralarına zam yapmaya çalıştığını belirterek, “Yüksek kira değil, düşük kira ile ucuza ve kaliteli ürünleri çocuklarımıza sunabilmek için velilerin de desteğine ihtiyacımız var” diye çağrıda bulundu.

“FİYATLAR ARMIŞ DURUMDA”

Öğrenci- Veli Derneği Ankara Şube Başkanı Hülya Daran Deveci, çocukları kantinden su almakta bile zorlandığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Çocuklar kantine gittiklerinde sınırlı şekilde alışveriş yapabiliyorlar. Fiyatlar artmış durumda. Dolayısıyla çocukların da harçlığı sınırlı olduğu için rahat alışveriş yapamıyor. İhtiyaçlarını karşılayamıyorlar. 500 ml. Su dışarıda 1 lirayken, kantinlerde 1,5 liraya satılıyor. Çocukları düşünerek bu kantin ihalelerini yapmaları gerekiyor. Kantincilerin fiyat düşürmesi gerekiyor. Devlet okullarında ekonomik durumu iyi olmayan çocuklar eğitim ve öğretim görüyorlar. Maddi durumları olmadığı için karınlarını doyuramıyorlar.

“20-25 LİRAYA KARNINI DOYURABİLİR”

Yemekhane olmadığı sürece 20-25 liradan aşığı kurtarmaz bir çocuğun doyması için. Bu parayı çocuklar alamıyor. Yarı aç, yarı tok kalıyorlar. Bir su dahi alamıyorlar. Bir çocuğun ortalama 2,5 litre su içeceğini düşündüğümüzde 1,5 liradan, 5 lirayı suya veriyor. Tostun, ayranın fiyatı yüksek olunca, 20-25 lirayı günlük veremiyor. 3 çocuğu olduğunu düşündüğümüzde, günlük 20 lira verse bile 60 lira ediyor. Asgari ücreti düşündüğünüz zaman yüksek bir meblağ.

“OKULDA ÜCRETSİZ YEMEK VERİLMELİ”

Korkunç bir duygu. Veli-Der’e aktarılan duygu. Hırpalanıyor insanlar. Çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamamak bir ebeveyn için en ağır şeydir. Ebeveynler zaman zaman evden bir şeyler hazırlayıp koyuyor çantalarına. Sıcak bir şey veremiyor. Çantada soğuyor. Onu çocuk yemek istemiyor, sürekli aynı şeyi de yemek istemiyor. Bütün okullarda ücretsiz yemek verilmeli.

“ÖĞLE YEMEĞİ YİYEMEYEN BİR ÇOCUK”

Sabah 8’de gidiyor, akşam 4’e kadar çocuklar okulda. Gün içerisinde öğlen yemeğini bile yemeyen bir çocuk, algı düzeyi de düşecektir. Yapılması gereken basit, bütün okullarda bütün öğrencilere öğlen yemeği ücretsiz verilmeli. Su ihtiyacı karşılanmalı. Sebiller konulabilir. Su ihtiyacını çocuğa ücretsiz verilmeli. Bu kadar da sosyal devlet olunmalı. Maddi açıdan yemek ve su problemi. Evden taşıdıkları zaman çocukların çantalarında yük ve ağır oluyor. Kantinden alındığı zaman çok pahalı. Günlük 5 lira suya verilir mi?”

Kaynak: anka