İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) AKP yönetimindeyken, İGDAŞ’ın 2018 yılında vatandaşlardan topladığı doğalgaz paralarını BOTAŞ’a ödemediği ve seçimlerden önce İBB’ye aktardığı ortaya çıktı. İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, vatandaşlardan alınan doğal gaz paralarının BOTAŞ’a ödenmemesi nedeniyle belediyenin İGDAŞ’a faizler dahil 2 milyar lira borcu olduğunu söyledi.

İBB Meclisi'nin mayıs ayı toplantılarının ilki yapıldı. Toplantıda, 2020 yılı denetim komisyonu raporunu sunan AKP’li Meclis üyesi Muhammet Kaynar, belediye şirketlerinin denetim dışında olmasını, şirketlerin borçlarını ve İBB’nin düzenlediği ihalelerle ile yeme-içme etkinliklerinin eleştirdi. 

“SÜT DAĞITIMI RENCİDE EDİCİ”

Sunumu sırasında İBB’nin “Halk Süt” projesi kapsamında sütü ihalesiz olarak kooperatiflerden almasını da eleştiren Kaynar “28 milyon liraya alınan sütün dağıtımı için 15 milyon lira harcandı. 61 araç kiralandı. Süt, fakir vatandaşlarımızın kartlarına yüklenseydi 2 katı süt dağıtırdı. Aynı zamanda sosyal yardımın ruhuna aykırı şekilde vatandaşlarımız da rencide edilmeyecekti. Giydirilmiş araçlar, bu vatandaşların kapısının önüne gittiğinde komşuları ve çevredekiler tarafından yardım aldığı ortaya çıkmış oluyor” dedi.

“İSTİYORSANIZ BİNALİ YILDIRIM’IN RESİMLERİNİ KOYALIM”

Denetim Komisyonu raporuna muhalefet şerhi koyan CHP'li İBB Meclis üyesi Ediz Zeyrek, 130 bin yoksul aile çocuğuna süt taşıdıklarını söyledi. Zeyrek “İBB'nin bütçesi 28.8 milyar. Bahsettiğiniz ihalede rakam 28 milyon 800 bin lira. İBB'nin binde bir bütçesi. 130 bin yoksul ailenin çocuğuna süt taşıyoruz. Sosyal hizmetin her tarafı zarar olsa ne olur? Siz ne zaman unuttunuz bu halkın yoksulluğunu? Eğer Halk Süt arabalarında Binali Yıldırım'ın resmini istiyorsanız onu koyalım. Eğer Reis-i Cumhur’un fotoğrafını istiyorsanız onu asalım. Yeter ki o mazlum çocuklara süt gitsin” dedi.

Zeyrek, İBB’nin dezenfektan alım ihalesindeki eleştirilere de “Eski Bakanınız Ruhsar Pekcan’ın şirketinden mi alsaydık” karşılığını verdi.

Daha sonra söz alan CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı da eleştirilere yanıt verdi. Balyalı söze “Bir usulsüzlük çıkarmaktan çok siyasi düşüncelerin ortaya konduğu bir çalışma olmuş” dedi.

Tarık Balyalı'nın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

“İKTİDAR 4 MASKEYİ DAĞITAMADI: Markete giriyorsunuz bütün sütlerin, peynirlerin fiyatı aynı mı? Hepsinin kendine göre özellikleri var, markası var, modeli var. Dezenfektan da maske de böyle. Kullanıldığı yere göre özellikleri var. Bunları hiç hesaba katmadan hepsi birbirinin kopyasıymış gibi ve hepsi aynı zamanda yapılmış gibi bakılıyor. Biz pandemi sürecinde maskeye ulaşmakta çok zorluk çektiğimiz zamanlar oldu. Merkezi iktidar 4 maskeyi aylarca nasıl dağıtacağını tartıştı, dağıtamadı. Biz bu süreçte İBB olarak İstanbul halkına ihtiyacı olan maskeyi ulaştırmak için olağanüstü çaba sarf etmişiz. Hiç objektif bir değerlendirme yapmadan, Muhammed Bey eleştiri yapıyor.

CHP'YE BİR TANE ARAÇ VERİLMİŞ Mİ?:  2018 yılında bin 512 tane kiralık binek aracımız varmış, bugün itibariyle binek araç sayısı 969 düşmüştür ki, sadece binek araç sayısında azalma bile son derece önemlidir. Azalmaların hepsi de makam araçlarına yapılmıştır, hizmet araçlarından yapılamamıştır. Arkadaşlar incelemişlerdir; CHP İl Başkanlığı'na, CHP'nin TBMM'deki Grup Başkanvekilliği'ne, CHP'nin genel başkan yardımcılarına, CHP'nin yandaş vakıflarına, yandaş derneklerine bir tane araç kiraladığımızı bulabilmişler mi? Bulamazlar. Bütün Türkiye biliyor, geçmiş dönemde, AKP İl Başkanlığı'na, AKP ilçe başkanlıklarına, AKP TBMM grup başkanvekilliklerine, AKP'nin genel başkan yardımcılıklarına, AKP'nin Gençlik Kolları'na, yandaş vakıflara, derneklere, spor kulüplerine, ne kadar binek araç, makam aracı, lüks araç, otobüs verildiğini, hepimiz biliyoruz.

BOTAŞ’A ÖDENMESİ GEREKEN PARA SEÇİM ÖNCESİNDE İBB’YE AKTARILDI: Hepimiz biliyoruz ki İBB’nin İGDAŞ’a borcu var? İBB’nin kendi iştirakine niye borcu var? 2018 sonunda faizler dahil 2 milyar borcu vardı. İGDAŞ’ın 2018 yılında ekim, kasım, aralık aylarında vatandaştan topladığı doğalgaz paraları ne oldu? İGDAŞ’a borcumuz olmasının tek bir sebebi var, 2018’in ekim-kasım-aralık aylarında vatandaştan toplanarak BOTAŞ’a ödenmesi gereken faturalar ödenmediği ve seçim öncesinde İBB’ye aktarıldığı için İGDAŞ’ın BOTAŞ’a borcu var. 2 milyar liradan daha fazla. Bu borcu şimdi biz ödüyoruz. Nasıl ödüyoruz? Faizi ile beraber ödüyoruz. Meclise geldi, İBB’nin borca kefil olması bile istendi. İGDAŞ’ın BOTAŞ’a borcunu ödeyebilsin diye borçlanma kararları çıkarttık. İGDAŞ, BOTAŞ'a olan borcunu bitirdiği zaman ne kadarlık bir faiz yükü üstlenmiş olacak ve İstanbul halkının cebinden ne kadarlık bir faiz çıkacak? En az 800 milyon lira, takdir ederseniz 2018 yılından alınan banka kredisinin faizi ile 2021 yılının mayıs ayında alınan banka faizi arasında dağlar kadar fark var. Şimdi bunları hiç düşünmeyeceksiniz İstanbul halkının fatura paralarını İBB’ye aktarıp onları harcayacaksınız, İGDAŞ’ı BOTAŞ’a milyarlarca lira dünyalar kadar borçlandıracaksınız bunun için faiz üstlendireceksiniz bu faizi İstanbullulara, İstanbul halkının vergilerinden oluşan bütçeden ödettireceksiniz sonra çıkacaksınız bize buradan borçlanma konusundan ders vereceksiniz.

İSKİ’NİN PARALARI NEREDE? Soralım yine bakalım büyükşehir belediyesi İSKİ’ye niye borcu var? 2018 yılında 3 milyar lira üstünde büyükşehir belediyesinin İSKİ’ye 4 milyara yakın borcu vardı. Seçim öncesinde İSKİ’nin kasasındaki paralar çekilip büyükşehir belediyesinde seçimlerde kullanılmıştı. KİPTAŞ’ta olanı da daha önce de söylemiştik aynı, benzer şeyler vardı. Bu ülkenin ekonomisini biz yönetmiyoruz, biz sadece büyükşehir belediyesinin aldığımız ekonomisini yönetmeye çalışıyoruz. Özellikle 2016-2017 civarında metro ihaleleri yapıldığında, Euro kaç paraydı, 3 lira 3,5 lira. Şimdi kaç para, bugün 10.30. Biz mi yaptık bunu, bu kur farkını biz mi yaşattık, bu faizi biz mi yaşattık? Gidin bakın bakalım 2015 – 2016’nın büyükşehir belediyesinin bütçesindeki faiz giderlerine kaç para? 150 – 160 milyon ya da 180 milyon lira. Şimdi ne ödüyoruz? Bir buçuk milyar lira. Peki bu bir buçuk milyar neye eş değer, neredeyse bir yıllık çalışan maaşımıza eş değer. Şimdi yapmış olduğunuz hatalı işlerle, ülkeyi kötü yönetmenizle, yaşattığınız döviz kriziyle biz üç kat dört kat kur farkı ödüyoruz bunun borçlanmaya etkisi oluyor. Şimdi çıkıp burada diyorsunuz ki 'Borçlanma limitleri doldu.' Siz doldurdunuz. Ülkenin ekonomisini doğru düzgün yönetseydiniz de o kurlar yine 3 lirada 3,5 lirada kalsaydı da biz bu kadar faizi dışarı ödemeseydik.

İMAMOĞLU’NUN İBB'YE MASKE YA DA DEZENFEKTAN SATTIĞINI GÖRMEDİK: Ekrem İmamoğlu’nun kendi şirketinden İBB'ye dezenfektan ya da maske sattığını görmedik. Kendi şirketinden kendi bakanlığına dezenfektan sattığı için Ticaret Bakanı istifa etti ya da görevden aldı arkadaşlardan tek kelime çıkmadı. Şimdi o farklı fiyatlardaki dezenfektana laf eden arkadaşların daha şundan bir ay önce istifa eden Ticaret Bakanı’na da o samimiyet içersin de iki kelime laf etmelerini isterdim. 

HANEDAN ÜYELERİNE 746 BİN LİRA ÖDENMİŞ: Yurt içinde ve yurt dışında bulunan hanedan üyelerini biz İBB olarak ağırlamışız. Üstelik öyle belediye tesislerinde yenilip içilmemiş. 5 yıldızlı otellerde yenilmiş içilmiş. Ne kadar ödenmiş Sultan 2. Abdülhamit Han’ın torunlarına 2018 yılında seçimlere 4 ya da 5 kala 764 bin 407 lira. Sultanın akrabaları için ödemişiz.

BENİM YEMEĞİMİ KİM YEDİ? 2018 yılında düzenlenen protokol iftarına İBB olarak 3 milyon 272 bin 111 lira ödenmiş. Ama burada ayrıcalıklı ve garip durumlar var. İkisi ayrı ayrı. Az önce ne demiştik; araçlarla ilgili olarak? 3 bin kişilik iftarlara katılan kişi sayısı bin 838. Bu kişilerden bir tanesi benim. Ama ben katılmadım yemeğe. Ama listede ismim var. Listede, Doğan Bey ve Mesut Kösedağı da var. Bir tanesi de Ekrem İmamoğlu. Biz hepimiz gelmişiz, ama gelmemişiz Sayın Başkan. Bizim gelmediğimiz yemeklere, bizim gelmediğimiz iftarlara gelmişiz gibi not tutularak ilgili firmalar tarafından. Ben şimdi soruyorum; benim yemeğimi kim yedi? Hemen söyleyeyim kimin yediğini. Mesela AK Parti’nin genel başkan yardımcıları. Ak Parti il yönetimi, gençlik ve kadın kolları, AK Parti ilçe başkanları, AK Parti ilçe kadın Kolları. Yine bazı vakıf, dernekler ve onların temsilcileri. Ama siz, AK Parti genel başkan yardımcılarının yanında diğer partilerin de başkan yardımcılarını, AK Parti 24. dönem milletvekilleri adaylarını davet ettiğiniz gibi CHP milletvekilleri adaylarını da davet etmiş olsaydınız bunun bir anlamı olurdu. Ama bunlar da yok. AK Partililer kendi aralarında iftar yapmışlar, bunu da İBB’ye ödetmişler.”

 

Kaynak: anka