UĞUR İSTANBULLU

Türkiye’nin Orta Asya’ya açılan Sarp Sınır Kapısında nakliyecilerin Kazakistan’ın çıkardığı zorluklar karşısında destek çağrısına CHP’den yanıt geldi. Artvin’e giden CHP Ekonomi Masası üyeleri Uşak Milletvekili Özkan Yalım ve Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, nakliyecilerle görüştü. Bir nakliyeci, “Duruyor arabam 11-12. gün. Bak üstüme başıma bak, bir de yabancı TIR’ların haline bakın. Ne hale düştük? Büyük devletmişik? Buyur abi aha büyük devlet” dedi.

Yalım ve Güzelmansur; önce CHP İlçe Başkanlığı’nda konuyla ilgili açıklama yaptı ardından sorunu yerinde görmek için Sarp Sınır Kapısı yakınındaki TIR parkına gitti. Özkan Yalım, sorunun; Kazakistan Hükümeti'nin vermiş olduğu “dozvola” yani geçiş belgesinin tükenmesinden kaynaklığına dikkat çekti ve şunları söyledi:

“Hopa’dayız. Sarp Sınır Kapısındayız. Bir TIR parkındayız. Burada meslektaşlarımız ülkenin ürettiği, fabrikalarımızın sanayimizin ürettiği malları, Türki cumhuriyetlerine götürmek için emek veren, direksiyon sallayan değerli kaptan arkadaşlarımızla, TIR parkındayız.

Birçok arkadaşımız günlerdir burada yatıyor. Gerçekten çok zor şartlar altındalar; duş yok, banyo yok, tuvalet bile çok uzakta var. Yani sonuçta gerçekten zor durumdalar. Peki neden bu zorluğu çekiyorlar? Neden bu ülkenin ürettiği malları, Türki cumhuriyetlerine çok geç sürede ulaştırmak için burada bekliyorlar?

“DOĞRU DÜZGÜN BİR ANLAŞMA YOK”

İşte mesele Kazakistan geçiş belgesi yani bunun adı ‘dozvola.’ Maalesef, Ulaştırma Bakanlığı’nın, Ticaret Bakanlığı’nın ve de Dışişleri Bakanlığı’nın görevlerini tam olarak yerine getirmediğinden, Kazakistan hükümetiyle doğru düzgün bir anlaşma yapmadığından senelik ortalama 36 bin, aylık 3 bin civarında ‘dozvola’, yani direkt geçiş belgesi, bunun yanında bir de gemiye bağlantılı ikili geçiş transit belgesi, buna ‘dozvola’ deniyor; bu ikinci belge. Maalesef bu belge ile götürmek istiyorlar. Peki bu belge ne yapıyor? Türkiye Cumhuriyeti’ndeki tescilli olan Türk plakalı araçlar, gemiye bağlantılı gönderildiğinde gönderici firmadan yaklaşık 2 bin 500 dolar daha fazla maliyet çıkması gerekiyor. Bu sebepten dolayı da bir defa yükünü yükletiyor aynı firma, Türk plakalı aracımıza Türki cumhuriyetlerine giderken; Kazakistan'ın yapmış olduğu bu mecburi dayatmadan dolayı 2 bin 500 dolar daha fazlayı bir defa ödüyor. İkinci seferinde maalesef o üretici firma, o sanayici Türk plakalı araca değil bu sefer yabancı plakalı araçları tercih ediyor. Çünkü bu sefer bu geçiş tek taraflı geçiş belgesi kullanılacağından dolayı yabancı plakaları tercih ediyor.

İşte Türkiye plakalı, Türkiye Cumhuriyeti'nin yaklaşık 4 buçuk milyon ağır vasıtasına yapılan bu zulmüne Sayın Ulaştırma Bakanı'ndan Sayın Ticaret Bakanı'ndan özellikle de Dışişleri Bakanı’ndan Kazakistan hükümetiyle doğru bir şekilde kalıcı bir çözüm getirip aylık 3 bin transit belgesi, tek taraflı yani gemiye bağlı değil, sadece kara yolunda gidip gelebilecek şekilde ‘dozvola’nın alınması ve de yapılacak olan ihracatımıza ket vurulmamasıyla alakalı. Ülkenin ekonomisine ve de ülkenin ekonomisine katkı sağlarken bizim kaptan arkadaşlarımızın emeğine, üreten, fabrikadan üreten bütün çıkan malların doğru şekilde Türkiye Cumhuriyetlerine ulaşması adına ‘dozvola’ probleminin Kazakistan hükümetiyle bir an önce çok sağlam kriterlerle anlaşma sağlanıp önümüzdeki süreç içerisinde işte ‘2 bin ‘dozvola’ verildi, bir ay gitti, 3 bin ‘dozvola’ verildi bir ay gitti’ deyip burada günlerce, haftalarca 20 kilometreyi bulan kuyrukları görmek istemiyoruz.”

“ÇİLEDEN BIKMIŞ DURUMDALAR”

Bizim nakliyeci arkadaşlarımız ihracat yapmak istiyor, ülke ekonomisine katkı sağlamak istiyorlar. Ama bunun yanında da Kazakistan hükümetinin vermiş olduğu çileden de ciddi anlamda bıkmış durumdalar. Onun için tekrar bu üç bakanlığı göreve davet ediyoruz.

İkinci bir problem daha var; bu şu an Azerbaycan Meclisinde bekliyor. Azerbaycan Devleti'ne girişte geçiş ücretinin, giriş ücretinin kaldırılmasıyla alakalı bir kanun teklifi var, tasarısı var. Azerbaycan Meclisinde bunun da bir an önce sayın Ulaştırma Bakanı, sayın Dışişleri Bakanı, sayın Ticaret Bakanı ve sayın Cumhurbaşkanı'nı göreve davet ediyorum, sayın Cumhurbaşkanı bir telefonla bunu çözebilecek şekildedir. Eğer Azerbaycan hükümeti, Sayın Aliyev'le gerekli görüşme yaparsa bizim nakliyatçılarımızın oraya giriş ücretleri kaldırılır ve de Türkiye’den giden araçlarımız, en sağlam bir şekilde gidecek oldukları adrese ürünlerini götürebilirler.”

GÜZELMANSUR: NAKLİYECİLERE ZULÜM ÇEKTİRİLİYOR

Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur da “Buraya baktığım zaman plakalara bakıyorum; 34 plaka İstanbul, 31 plaka Hatay, 06 Ankara, 47 Plaka Mardin, 33 Plaka Mersin. Türkiye’nin her tarafında burada tırlar ve bu tırlar şu an kuyrukta” diyerek şu açıklamayı yaptı:

“Nedeni az önce sayın vekilimin dediği gibi bu Kazakistan hükümetinin uyguladığı bu yanlış ‘dozlova’ politikasından dolayı. Ben burada yetkililere sesleniyorum; ‘ihracat yapalım’ diyorsunuz, ‘ihracatı artıralım’ diyorsunuz, ‘fabrikalara bir sürü teşvik verelim’ diyorsunuz. Bu yaptığımız ihracatın nakliyesini yapmak için buradaki şoförlerimize zulüm çektiriyorsunuz. Bunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Eğer bu nakliye sektörü bir çözüme ulaşmazsa siz ne kadar teşvik verirseniz verin, siz ne kadar bu ihracatın arttırılması için çaba sarf edin hepsi boşu boşuna. Neden? Çünkü az önce sayın vekilimin dediği gibi burada geçiş belge sorunu çözülmediği sürece bu sıkıntılar çözülmeyecektir. Biz burada yetkililere sesleniyoruz, Sayın Dışişleri Bakanım Sayın, Ulaştırma Bakanım, Sayın Gümrük Başmüdürlüğü hepiniz lütfen bu konuya duyarlı olun. Buradaki şoför arkadaşlarımızı bakın görün tırları görün bunların lütfen sesine kulak verin. Lütfen ama lütfen buradaki insanlar artık son noktaya gelmiştir. Bu sadece yalnız Hopa’da değil bugün Samsun’a gittiğimiz zaman aynı sıkıntı. Kapıkule’ye gittiğimiz zaman aynı sıkıntı. Sanki Türkiye ötekileştirilmiş bir ülke halini almış oldu. Diyoruz ya Türkiye Cumhuriyetleri bunlar bizim kardeşlerimiz. Eğer bizim kardeşlerimiz bizim sorunlarımızı çözmeyecekse kim çözecek sorunumuzu?”

NAKLİYECİNİN İSYANI: “BÜYÜK DEVLETMİŞİK(!)”

Nakliyecilerden İrfan Dalkan, şöyle anlattı:

“Azeri kardeşlerimiz yabancı arabalardan bu paraları talep etse, ben derim ki mesela ‘ondan da alıyor benden de’ başım gözüm üstüne. ‘37 tonu geçtin’ ver 87 dolar.  Demiri şey etsen ‘yanıcı’ diyor. ‘Yanıcı 350 dolar’ diyor adam, ne yapabilirsiniz? Şamar oğlanı oldum. Türkmenistan, senelerdir çalıştık ‘Beş gün var abi çıkacaksın’, daha düne kadar Gürcistan dedi ki ‘Sana 48 saat ülkeyi terk edeceksin. Ya bizim ülkemiz akıl mı oldu? Bizim ülkemiz akıl mı oldu akıl?

Bana diyor ki ‘Yol açık neden gitmiyorsun’ diyor. ‘Nasıl yol açık’ dedim ya? ‘Hazar üzerinden gemiyle gideceksin’ dedi. Ben dedim ‘Onun maliyeti 3 bin dolar, bin dolar versene’ dedim, ‘Sen benimle dalga mı geçiyorsun’ dedim.

Özbek’in tüccarına ‘Yüz dolar fazla ver’ de hele verecek mi? Sana ihracatımız var, Özbek’in tüccarı senden yüz dolar eksiğine bir yerden mal bulsun vallahi sana yönünü dönmez.

Tamam ihracatımız gitsin, başım üstüne. O zaman biz ölek abi, ölek. Aha duruyor arabam 11-12. gün. Bin 600 SSK var, 7 buçuk milyar kaskom var, 7 buçuk milyar trafik sigortam var. Allah rızası için 750 milyon verin yahu. Bak üstüme başıma bak, bir de yabancı TIR’ların haline bakın. Ne hale düştük? Büyük devletmişik. Buyur abi aha büyük devlet, kimse artık gidiyorlar, takır takır çalışıyorlar abi.”

“ÜLKE TARAFINDAN EZİLİYORUZ”

Mehmet Ali Balinan da diğer ülkelerdeki uygulamalardan örnek vererek şunları söyledi:

“Rusya'da olsun veya Belarus’ta olsun yani otoban ücretleri dahil ülkelerde biz, otoban ücretini ödemediğimiz zaman, otobanda adam bizi durduruyor dört misli ceza kesiyor. Gürcistan'da transit kartı var. Arkadaşların hepsi bunun farkında transit kartını almadan siz çıkış gümrüğüne girseniz adam hiç lam cim etmiyor yani o ücreti almıyor, beş katı 480 dolar senden para alıyor ve bunu ödemek zorunda kalıyorsun. Ülkemizi Kırgızlar, Kazaklar, Bulgarlar bütün yabancı arabaların yüzde 80’i kaçak kullanıyor, ödeme yapmıyor. Hiçbiri otobanı ödemiyor. Şu anda ben size bir şey söyleyeyim ülkemiz, ülkemizde biz transportçular olsun, ihracatçılar olsun, firmalar olsun ülke tarafından eziliyoruz. Niye eziliyoruz? Şu anda ben otobanı üç kere kaçak kullanayım, evime haciz geliyor. Faizi ile benden alıyorlar ama yabancı araba ülkeyi boydan boya geçiyor, hiçbir ödeme yapmıyor. Köprüler hariç, bazıları özel oldu ya onları peşin ödüyor, onun haricinde hiçbir ödeme yapmıyor ülkeyi elini kolunu sallaya sallaya çıkıyor.  “

İbrahim Çelik de yaşadıkları sıkıntıları anlatabilmek için TIR parkındaki şelalenin altında duş aldı. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Video1:

* Uşak Milletvekili Özkan Yalım

* Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur

* Nakliyeci Mehmet Ali Balinan

* Nakliyeci İbrahim Çelik Şelale Parkında Yıkanması

* Nakliyeci İrfan Dalkan

 

 

 

Kaynak: anka