CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, Giresun Şebinkarahisar’da Nesko Madencilik’in işlettiği maden ocaklarında kullanılan siyanür gibi zehirli atıkların depolandığı havuzların patlamasına ilişkin, “Doğaya ve insana karşı işlenen bu suçun müsebbibi şirket, arsızca projenin kapasitesini 3 kat artırmak için Bakanlığa başvuruda bulunmuş. Belli ki çevreye, insana, doğaya verdiği zarar yetmemiş, kapasitesini üç kat artırmak istemiş” açıklamasını yaptı.

CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, Giresun Şebinkarahisar’da Nesko Madencilik’in işlettiği maden ocaklarında kullanılan siyanür ve diğer zehirli atıkların depolandığı flotasyon tesislerinde havuzların patlamasına ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Tığlı’nın açıklaması şöyle:

“Geçtiğimiz günlerde, Giresun Şebinkarahisar ilçesinde Nesko Madenciliğin işlettiği maden ocaklarında kullanılan siyanür ve diğer zehirli atıklarının depolandığı flotasyon tesislerinde havuzların patlaması sonucu tesisin çevresinde bulunan dereye karışan atıklar, derenin devamında bulunan Kılıçkaya Barajı'na ulaşmıştır.

Öncelikle yakınındaki köylerimizden Yedikardeş Köyü ve diğer yerleşim birimlerinin doğasına, toprağına, suyuna zehir karıştı. Ardından atıkların tamamı tesisin altında bulunan dereye, oranın devamında bulunan Kılıçkaya Barajına ulaştı. Daha bu patlama yaşanmadan ağaçlarının kuruduğunu, sularının kirlendiğini ifade ediyor vatandaşlarımız, bir aydır üretim faaliyetlerinin arttığını belirtiyorlar; fakat denetim yok, tedbir yok. Bakanlığa kapasite artırımı başvurusu yapmış ama onay gelmeden kapasitesini artırmış zaten, anlaşılan ‘sen başla izinler arkadan gelir’ denilmiş.  Vatandaşlar, patlama ardından büyük bir gürültü duyduklarını ve deprem olduğunu düşündüklerini ifade ediyor. Ama iktidar ne vatandaşın sesini ne şikayetini ne de patlamayı duymamış olacak ki henüz gelen giden olmadığını ifade ediyor. Facianın korkunç boyutunu ortaya koyan diğer bir durum ise, söz konusu sahanın sadece Şebinkarahisar İlçemizden değil diğer ilçelerinden gelen tüm zehirli maden atıklarının depolandığı bir tesis olması.

Giresun Valiliği tarafından maden şirketinin faaliyeti durduruldu. Biz bunun yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Her şey kontrol altındaymış gibi yapmayın. Doğaya ve insana karşı işlenen bu suçun müsebbibi şirket, arsızca projenin kapasitesini 3 kat artırmak için Bakanlığa başvuruda bulunmuş. Belli ki çevreye, insana, doğaya verdiği zarar yetmemiş, kapasitesini üç kat artırmak istemiş.

“ÇED GEREKLİ DEĞİL DİYENLER DENETİM YAPAMAZ”

Siyanür ve zehirli atık karışan Kılıçkaya Barajı ne olacak? Şirketin, ölçüsüz kontrolsüz faaliyetlerinin bir faciayı beraberinde getirdiğini görmüyor musunuz? Şimdi burada kimi göreve çağırmalıyız? Kaç sefer sorumluluklarını yerine getirmeye davet ettik ne yapıldı?  ÇED gerekli değildir raporuyla bu faaliyetlere göz yumanlar sorunu çözebilir mi? Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise şirketin kapasitesini üç katına çıkardı mı? Şirket zaten kapasitesini artırarak çalışmaya başlamış bile. Belki de Bakanlık kapasite artışı onaylamadan bu felaket yaşandı, en az rezaletle atlattık diye memnun bile olmuş olabilir.

İnsanlar siyanürlü su mu içecek yetkililer hemen bir açıklama yapmalılar. Kılıçkaya Barajı Kelkit Vadisinde nerelere içme suyu ve tarımsal faaliyetler için su temin ediyor asıl cevap bekleyen soru budur diye sözlerine devan eden CHP’li Tığlı, içme suyunun temin edildiği baraja başta siyanür olmak üzere karışan zehirli atıklar ne olacak, şirketin faaliyetlerinin durdurulması yeterli olacak mı? Yapılacak analiz ve çıkacak sonuçlar ardından vatandaşlarımıza siyanürlü suyu rahat rahat için bir sıkıntı yok mu diyeceksiniz?

Şirket 2007’de Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararıyla işe başlamış, 2011 ve 2015 tekrar ÇED Gerekli Değildir kararı almış ve bölgede devasa siyanür havuzları oluşturmuş. 2018 yılında da zehirli atıklardan kaynaklı benzer bir patlama sonucu 8 milyona yakın balık öldüğü söyleniyor. Peki o günden bugüne hangi denetimi yaptınız, hangi tedbirleri aldınız da kapasitesini üç katına çıkarmaya karar verdiniz sormak isterim. Çernobil nükleer santrali faciası ardından radyasyonlu çayları içmeye davet eden bir yaklaşımdan bugüne hiç mi ders çıkarmayacağız.

“DURUM ACİL KARARLAR ALMAYI GEREKTİRİYOR”

Bu zehirli atıklar suyumuza toprağımıza karıştı burada doğrudan ya da dolaylı olarak kaç ilçe kaç il zehirli atık soluyacak yutacak bunun için felaketin yerel değil ulusal ölçekte bir teyakkuz hali gerektirdiğini belirtmek istiyorum. Siyanür yüklenmiş içme suyu temin edilen baraj için ne yapılacağını şu anda insanların hangi tedbirleri almaları gerektiğini açıklayacak bir iradeye ihtiyacı var. Durum acil kararlar almayı gerektiriyor. Bu şirketin faaliyetlerinin durdurulup adli ve idari soruşturma başlatılmasıyla olacak iş değil. Bir ay önce Kızılkaya maden ocağından kaynaklı çevre felaketine ilişkin ‘hem doğa katliamına kapıyı açıp hem denetim yapamazsınız’ demiştim. Şimdi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, DSİ 22. Bölge Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı 12. Bölge Müdürlüğü Giresun Şube Müdürlüğü, Giresun İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Giresun İl Özel İdaresi ve İmar ve Planlamadan Sorumlu Şube Müdürlüğünün olumlu görüşleriyle yapılan değerlendirme sonucu verilen “ÇED Gerekli Değildir” belgesiyle yapılan bu faaliyetlerin tümünün durdurularak tümü için gerekli denetimler yapılarak faaliyet yürütmeleri için bir karar bekliyoruz. Bu konu Giresun’un İl, İlçe Mülki İdare Amirleri tarafından çözüme kavuşturulacak bir konu değildir. Bu talimat en tepeden geliyor. Konunun ulusal bir teyakkuzla acilen kararlar almayı gerektirdiğini düşünüyorum.”

 

Kaynak: anka