SEYFETTİN UYGUN

CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Doç.Dr. Yunus Emre, Türkiye’nin demokratik standartlardan uzaklaşan bir ülke olduğunu söyledi. Emre “Türkiye bundan çıkacak. Peki biz bunu yapacağız. Seçimleri kazanacağız Türkiye'ye bu giydirilmiş olan deli gömleğini yırtıp atacağız” dedi.

Hatay Büyükşehir Belediyesi Hatmek Toplantı salonunda düzenlenen “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” panelinde konuşan CHP PM Üyesi Yunus Emre, şunları söyledi:

“TÜRKİYE’DE KUVVETLER AYRILIĞI YOK”

“Türkiye bütün mücadelelere rağmen bugün gelinen noktada demokrasiden uzaklaşmış bir ülke. Anayasası 2017'de, bütün evrensel demokratik standartların dışında birtakım maddelere gelerek değiştirilmiş bir ülke. Bugün ne yazık ki, meclis denetim işlerini yapamıyor. Kuvvetler ayrılığı Türkiye'de yok. Yargı bağımsızlığı, yok. Tek kişi tarafından kontrol edilen bir yasama organı var. Tek kişiden ibaret olan yürütme gücü var ve tek kişinin denetiminde kontrolünde bir yargı mekanizması Türkiye'de var.

Medyayı üniversitelerin durumunu falan söylemiyorum zaten. Bakın ben eski bir üniversite öğretim üyesiyim. Gerçekten Türkiye'deki akademik özgürlükler, Türkiye'deki üniversitelerin durumu utanılacak vaziyette. Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananları gördünüz. Örneklerimiz çok. Medyadaki durumu biliyorsunuz. Gazetecilerin, hapislerde yatan gazetecilerin halini biliyorsunuz. Türkiye'de gazetecilerin üzerindeki baskıları biliyorsunuz. Doğrudan iktidarın kontrolündeki medyayı görüyorsunuz. O medya mensuplarının sarayda ağırlanıp, nasıl ödüller aldıklarını bu hafta gördünüz.

“DELİ GÖMLEĞİNİ YIRTIP ATACAĞIZ”

Değerli arkadaşlar böylesi kara bir manzara var. Ve biz CHP olarak diyoruz ki Türkiye buna mahkum değil. Türkiye bundan çıkacak. Peki biz bunu yapacağız. Seçimleri kazanacağız Türkiye'ye bu giydirilmiş olan deli gömleği yırtıp atacağız. Türkiye'yi bir demokratik geçiş sürecini taşıyacağız diyoruz ve genel başkanımızın ifadesi ile bunu dostlarımızla yapacağız diyoruz. Çünkü biliyoruz ki böylesine büyük dönüşümler demokrasiye geçiş bakımından gerekli bu büyük adımlar çok geniş bir toplumsal destekle birlikte mümkün olacaktır.

“1982 ANAYASASIYLA TÜRKİYE'DE KURULMUŞ BULUNAN REJİMİ DE SAHİPLENMİYORUZ”

Şimdi değerli arkadaşlar peki bu nasıl bir şey olacak yani biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu gerçekleştirirken neler yapacağız. Burada tabii şunu da hatırlatmam lazım. Biz 2017'deki bu ucube sistemi eleştirirken ondan öncekini de sahiplenen bir konumda değiliz. Yani 1982 anayasasıyla Türkiye'de kurulmuş bulunan rejimi de sahiplenen bir konumda değiliz. Hatırlatmamız lazım 1982 Anayasası baskı koşullarında, darbe ortamında, meclis kapalıyken, bizim genel başkanımız o devirde hatırlayacaksınız Bülent Ecevit rahmetli, 12 Eylül koşullarında 3 defa hapse girdi partimiz kapatıldı. CHP'liler Türkiye’de demokrasiye inanan insanlar çok ağır koşullar ile karşı karşıya kaldılar. Ve şunu hatırlatmamız gerekiyor. 12 Eylül sadece 1982 Anayasası'ndan da ibaret değil. 1980 12 Eylül'de meclis kapatıldıktan sonra 1983 Kasım’ında yapılan seçimlere kadar meclisin kapalı olduğu üç yılı aşkın sürede, Türkiye'de askeri yönetim devrinde 600'den fazla kanun kabul edildi. Bu kanalların arasında birtakım seçim kanunları var, siyasi partiler kanunu var, YÖK kanunu var, toplantı, gösteri, yürüyüş kanunu var, sendikalar kanunu var, grev, toplu sözleşme kanunu var. Yani bir darbe hukuku Türkiye'de oluşturuldu, 12 Eylül döneminde.

“GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM”

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak güçlendirilmiş parlamenter sistem iddiasıyla ortaya çıktığımızda 12 Eylül'ün Türkiye'de oluşturduğu bu darbe hukukunu sahiplenmiyoruz. Aksine Türkiye'yi bu darbe hukukundan arındıracağımızı uluslararası standartlarda geçerli bir demokratik ortamı Türkiye'de yaratacağımızı söylüyoruz.”

 

 

Kaynak: anka