ÜNSAL KASIRGAOĞLU

CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Orman Genel Müdürlüğü’ne bu yıl 60 milyon liralık makam aracı alındığını belirterek, “Orman Bölge Müdürlüğüne, tanesi 2 milyon liradan fazla olan toplam 60 milyon değerinde 28 tane 4x4 lüks makam araçları alındı. Toplam değeri 60 milyon lira olan lüks makam araçlarının alındığı Bakanlığın envanterinde yangın söndürme uçağı yok” dedi.

Hasan Baltacı, günlerdir söndürülemeyen orman yangınlarıyla bir açıklama yaptı. İktidarın orman yangınlarıyla politikasını eleştiren Baltacı, şöyle konuştu:

“Türkiye bugün orman krizini tartışıyor ama aslında orman yangını ile birlikte biz, Türkiye’deki iktidar krizini ve rejim krizini de tartışmak zorundayız. Bundan kaçma şansımız yok. Çünkü tartışma başlıklarından bir tanesi, bu orman yangınları niye çıktı? Bir tanesi, bu yangınlar önlenemez miydi? Bir tanesi de bu yangınlarla mücadele etmek konusundaki sorumluluk kime aittir? Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim. Bu yangınlarla mücadele etmek sorumluluğu siyasi iktidara aittir.

“TÜRKİYE’NİN BİNLERCE HEKTAR ORMANI YANIYOR VE İKTİDAR SADECE SEYREDİYOR”

Bugün yaşadığımız kriz, siyasi iktidarın ‘yönetememe’ krizidir. Bugün yaşadığımız kriz, aslında siyasi iktidarın Türkiye’nin ormanlarına, Türkiye’nin doğasına, çevresine karşı ne kadar sorumsuz olduğunun krizidir. Bu gerçeği görmeden tartışılacak herhangi bir konunun bizi doğru yere götüreceğine inanmıyorum.

Çünkü bu yangınlar aslında göz göre göre geldi. Bu yangınlar ister iklim krizi sebebi ile çıksın ister bir sabotaj olsun ister kundaklama olsun ister bir terör eylemi olsun her şeyden önce bu yangınları önleme ve mücadele etme görevi, siyasi iktidara aittir. Bunlar demediler mi; tek adam rejimi ile -onların ifadesi ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra- Türkiye’de bütün sorunlarla hızlı bir şekilde mücadele edeceğimizi. Ama geldiğimiz aşamada bakıyoruz ki Türkiye’nin binlerce hektar ormanı yanıyor ve iktidar sadece seyrediyor.

Orman yangınlarını seyretmenin dışında yaptıkları açıklamaları da Türkiye dehşetle seyrediyor. Bir taraftan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, Türk Hava Kurumu’nun (THK) uçakları ile ilgili ‘Uçak muçak yok’ diyor, ‘Teknolojileri eski’ diyor. Bir taraftan Tarım Bakanı çıkmış, ‘Onların motorlarına kuşlar yuva yapmış’ diyor. Orman Bakanlığı bu ülkedeki en fazla gelire sahip olan bakanlık olmasına rağmen ‘Bizim envanterimizde uçak yok’ diyor. Bir taraftan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu çıkıp dünyaya yardım çağrısı yapıyor. Diğer tarafta iktidarın İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dünyaya yardım çağrısı yapmanın Türkiye’yi aciz göstereceği ile ilgili açıklamalar yapıyor. Türkiye bu açıklamaları da dehşetle izliyor.

“5’Lİ YANDAŞ ÇETEYE GELİNCE İHALELERE KAYNAK VAR”

Tarım ve Orman Bakanlığı, bu ülkede en fazla gelire sahip bakanlıklardan bir tanesi. Daha bu yıl, Orman Bölge Müdürlüğüne, tanesi 2 milyon liradan fazla olan toplam 60 milyon değerinde 28 tane 4x4 lüks makam araçları alındı. Toplam değeri 60 milyon lira olan lüks makam araçlarının alındığı Bakanlığın envanterinde yangın söndürme uçağı yok. Yangın söndürme helikopteri yok. Şimdi Türkiye aslında bunu konuşmalı. Makam araçlarına gelince kaynak var. 5’li yandaş çeteye gelince, yandaş müteahhitlere gelince ihalelere kaynak var. Yandaşlara üç beş yerden maaş ödeyecek kadar kaynak var. Ama bu ülkenin en temel varlıklarından ormanları söndürmek için yangın söndürme uçaklarına kaynak yok.

Aslında bu bir iktidar krizidir. Aslında bu bir rejim krizidir. Çünkü iktidarın tercihi Türkiye’nin doğasından ve çevresinden yana değildir. İktidarın tercihi lüks makam araçlarıdır. İktidarın tercihi milletvekillerinin çocuklarına, eski bakanların, eski milletvekillerinin çocuklarına, yandaşların, eşin, dostun çocuklarına üç yerden, beş yerden maaş bağlamaktır. Türkiye’nin yaşadığı kriz budur.

“BUGÜN YAŞADIĞIMIZ KRİZİN TEMELİNDE CUMHURİYETİN KURUMLARININ TASFİYE EDİLMİŞ OLMASI VAR”

Türkiye THK’daki uçakları tartışıyor. Evet, THK’daki uçakları tartışmalıyız. THK’da bugün dokuz tane uçak neden aktif şekilde kullanılmıyor? Bunu tartışmalıyız ama temelinde THK’daki örnekle baktığımızda Cumhuriyetin kurumlarının tasfiye edilmiş olması var, bugün yaşadığımız krizin temelinde. Bugün yaşadığımız krizin temelinde aslında cumhuriyetin bütün kurumlarının tasfiye edilmiş olması ve yerine tek adam rejimiyle birlikte bir kayyum rejiminin inşa edilmiş olması vardır. Şimdi bu kayyum rejimini eleştirmeden ve bu kayyum rejimi ile mücadele etmeden orman yangınları sebeplerini konuşmamız mümkün değil ve sonuçlarını tartışmamız mümkün değildir. THK’nın elindeki dokuz uçak atıl durumda bekliyorken aslında bu ülkenin kaynaklarının da nerelere harcandığını sorgulamadan bugün ki orman yangınlarından doğru sonuçlar çıkartamayız.

“YANGIN SÖNDÜRME HELİKOPTERİNİN HAZIR TUTULMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİŞTİK”

Bir hatırlatma yapmak istiyorum. Geçen sene Türkiye’nin en fazla orman varlığına sahip olan Kastamonu’da 2 Eylül 2020’de Taşköprü ilçesinde bir orman yangını çıktı. Bizim bildiğimiz Kastamonu tarihinde çıkmış en büyük orman yangını ile karşılaştık. 44 saatte kontrol altına alındı. Eğer yağmur yağmasaydı, belki daha uzun sürebilecek orman yangınında geçen sene Kastamonu’da bin 396 hektar ormanımızı kaybettik.

Bu yangında sahaya gittik. Arkadaşlarımızla incelemelerde bulunduk ve bir rapor hazırladık. Bu raporu da 11 Eylül 2020 kamuoyuna sunduk. Bu rapor birkaç başlık altında, bu yangınların sebeplerini 10 madde halinde sıraladık ve bu yangınlarla nasıl mücadele edeceğimiz ile ilgili 19 maddedeki önerilerimizi kamuoyu ile paylaştık. Bu önerilerimizden en önemlisi şuydu. Kastamonu gibi orman varlığı fazla olan -Bolu olur, Düzce olur, Antalya olur, Mersin olur, Adana olur- illerin özellikle yaz aylarında, sıcaklığın ve kuraklığın arttığı aylarda bir tane Orman Bakanlığı’nın bünyesinde yangın söndürme helikopterinin hazır tutulması gerektiğini söylemiştik.

Eğer bir tane yangın söndürme helikopteri Kastamonu’da bulunmuş olsaydı, 2020’de çıkan yangın bu kadar büyümezdi. Bin 396 hektar alanımızı kaybetmezdik, demiştik. Bu konuyla ilgili çeşitli vesilelerle açıklama yaptık. Hem de Tarım ve Orman Bakanı ile görüşme yaptık. Orman Bölge Müdürü ile görüşmeler yaptık. Çok şükür ki Kastamonu’ya bir tane yangın söndürme helikopterinin tahsis edilmesini sağlamış olduk.

Bu konuda mutlu olmakla birlikte Akdeniz ve Ege’de çıkan yangınlarla birlikte aslında şunu görmüş oluyoruz. Orman Bakanlığı’nın envanterinde yangın söndürme helikopteri ve uçaklarının olması lazım. Kuraklığın giderek arttığı Türkiye’de, sıcaklığın arttığı bölgelerde, ormanın bulunduğu bölgelerde bu helikopterler 24 saat orman yangınlarına müdahale edebilecek şekilde etkin ve hazır bir şekilde bulundurulmak zorunda. Vermiş olduğumuz mücadelenin Kastamonu için karşılığını bulmuş olmayı seviniyoruz ama aynı şekilde bu uçakların ve helikopterlerin Akdeniz ve Ege’de de bundan sonra hazır bir şekilde bulunması gerektiğini buradan bir kez daha yenilemiş olalım.”

Kaynak: anka