CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlık yaptığı dönemde Hopa ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin sıktığı biber gazı sonucu yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu'nun Trabzon Adliyesi'nde süren davasına katıldı. Lokumcu Davası'nın önemine dikkat çeken Karaca, "Hem Metin Lokumcu hem Türkiye’de güvence altındaki barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, adil yargılanma hakkı ve birçok ihlale uğramış hakkın, bugün burada ihlalin ortadan kalkacağı bir adalet arayışı için bulunuyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde Artvin'in Hopa ilçesine 31 Mayıs 2011 tarihinde yaptığı ziyaret sırasında çıkan olaylarda öğretmen Metin Lokumcu, polisin sıktığı biber gazı sonucu yaşamını yitirdi. Lokumcu'nun vefatının üzerinden tam 9 yıl sonra dava açıldı. 

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, 24 Aralık 2020'deki duruşmaya saatler kala "kamu güvenliği" gerekçesiyle Trabzon Asliye Ceza Mahkemesi'ne taşındı. 21 Nisan 2021'de dava, Trabzon 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. İlk duruşmaya 13 sanık katılmazken avukatları beraat talep etti. Olayın tanıkları duruşmada dinlenirken, Metin Lokumcu'nun avukatları, reddi hakim talebinde bulundu. Bu talebin değerlendirilmesi için dosyanın nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderilmesini kararlaştıran mahkeme, duruşmayı bugüne erteledi. 

Trabzon'da Lokumcu Davası'nın ikinci duruşması başladı. Duruşmayı CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ve CHP Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu takip etti. CHP'li Karaca, 10 yıl önce yaşamını yitiren Lokumcu'nun anayasal hakkı olan barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanırken öldürüldüğünü söyledi.

"O GÜN HOPA'DA GÜNEŞİN DOĞMADIĞI GÜNDÜ"

Hopa'da olayların yaşandığı güne ilişkin Karaca, “O gün Hopa’da güneşin doğmadığı gündü. Çünkü o kadar yoğun biber gazı kullanılmıştı ki Hopa’ya güneş doğmamıştı o gün. Sadece Metin Hoca’mız değil, aslında toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmayan, evinde oturan vatandaşların dahi biber gazından etkilendikleri ve rahatsızlandıkları açık bir gerçek” dedi.

"MAHKEMENİN VERECEĞİ KARAR, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRACAK"

Karaca, Metin Lokumcu davasının önemine dikkat çekerek, “Biber gazı, kimyasal bir gaz olduğu, tüm delillerce ortaya dökülmüş, bu gazın orantısız güçle kullanılması sonrasında yaşamını kaybetmiş, yaşam hakkı elinden alınmış Metin Hoca’mızın davasında adalet arayışımız, sadece Metin Hoca için değil toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullananlara, güvenlik güçlerinin kullandığı orantısız gücün ve aynı zamanda biber gazının bundan sonraki süreçte kimyasal silah olarak kullanılıp, kullanılamayacağı veya kimyasal silah olarak sayılıp sayılamayacağı. Bu mahkemenin vereceği karar Türkiye’de demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasındaki büyük sınırlamaların ve kısıtlamaların önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracaktır” diye konuştu.

"OLASI KASITTAN DOLAYI MUTLAKA CEZALANDIRILACAĞI BİR SONUÇ VERİLMESİ TEMEL TEMENNİMİZ"

Adalet arayışlarını sürdüreceklerini belirten CHP’li Karaca, “Hem Metin Lokumcu için hem Türkiye’de güvence altındaki barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını, adil yargılanma hakkı ve birçok ihlale uğramış hakkın bugün burada ihlalin oradan kalkacağı bir adalet arayışı için bulunuyoruz. Tüm adalet arayışı içinde olanların bu davayı takip etmeleri, davanın Türkiye demokrasisi açısından vereceği kararın mutlaka Metin Lokumcu Hoca’mıza yönelik uygulamayı gerçekleştiren güvenlik güçlerinin, orantısız kullandıkları güç ve biber gazının kimyasal silah olmasından, olası kasıttan dolayı mutlaka cezalandırılacağı bir sonuç verilmesi temel temennimizdir” dedi.

 

Kaynak: anka