Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ulus'taki Atıfbey-Hıdırlıktepe-İsmetpaşa Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje alanı için Melih Gökçek'in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde yapılan imar planı değişikliğinin iptali için açtığı davayı kazandı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Yargı, kentsel dönüşüm projesiyle Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin ranta ve yağmaya açılmasına izin vermemiştir" dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Atıfbey-Hıdırlıktepe-İsmetpaşa Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje alanına yönelik 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin 14 Mayıs 2018 tarihli ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kabulüne ilişkin 13 Haziran 2018 tarihli kararlarının iptali istemiyle dava açmıştı.

Dava, Ankara 10. İdare Mahkemesi’nce reddedilmiş; Mimarlar Odası Ankara Şubesi, davayı istinafa taşımıştı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin ret kararını kaldırarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin dava konu olan kararlarını iptal etti.

Kararı yazılı açıklama ile değerlendiren Tezcan Karakuş Candan, “Yargı, kentsel dönüşüm projesiyle Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin ranta ve yağmaya açılmasına izin vermemiştir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, bilim ve teknikten aldığımız güçle kamu yararını savunmaya devam ediyoruz. Yanlış kararlar da üst mahkemelerden geri dönüyor, haklılığımız tescil ediliyor” dedi.

"ULUS'UN TALAN EDİLMESİNE KARŞI MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK"

Candan, şöyle konuştu:

“Atıfbey ve İsmetpaşa mahallesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi ve Ankara Kalesi’yle birlikte bütüncül ele alınmalıdır. Kentsel ve arkeolojik sit alanlarının bulunduğu bölge, birlikte değerlendirilmelidir. Mahkeme de gerekçesinde; Ankara Kalesi, Hacıbayram Cami ve diğer tescilli binaların bulunduğu Ulus Tarihi Kent Merkezi Kentsel Sit Alanı’na komşu olması nedeniyle bu alanda kentsel değerlerin korunması ve geliştirilmesine yönelik özel bir planlama yaklaşımına ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Ayrıca mahkeme, ilave nüfus öngörüsünden dolayı yoğunluk arttırıcı bir plan değişikliği olması nedeniyle kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu ve analizi hazırlanmasının, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 26/7. maddesi gereğince zorunluluk olduğunu vurgulamış; bu kapsamda hazırlanmış böyle bir rapor ve analiz bulunmadığını ve söz konusu planlama işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu dile getirmiştir. Ulus’un talanı ve kimliksizleştirilmesi, değerlerimizin yok edilmesidir. Ulus'un talan edilmesine, içeriğinin boşaltılmasına, kimliksizleştirilmesine karşı mücadelemiz devam edecek.”

 

Kaynak: anka