Almanya Türk Toplumu ve Hessen Türk Toplumu; Soma maden faciasını protesto eden bir vatandaşı tekmeleyen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel'in Frankfurt’a Ticaret Ateşesi olarak atanmasına “Bu talihsiz atama, Almanya‘daki Türk vatandaşlarına, Almanya-Türkiye ticari ilişkilerine attığı bir ‘tekme’ olarak değerlendirilecektir” tepkisini gösterdi.

Çatı kuruluş Almanya Türk Toplumu ve eyalet kuruluşu olan Hessen Türk Toplumu, Frankfurt’a Ticaret Ataşesi olarak atanan Yusuf Yerkel ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, “Soma’daki maden faciasına karşı demokratik hakkını kullanan emekçi bir vatandaşı yerdeyken tekmeleyerek fiziki şiddet uygulayan, hoşgörü ve demokratik kültürden yoksun, militan ruhlu bir şahsın ticaret ataşesi olarak atanarak ödüllendiriliyor olması, toplum vicdanındaki henüz kapanmamış bir yaraya tuz biber ekecektir” değerlendirmesi yapıldı. Açıklama şöyle:

"ALMANYA-TÜRKİYE TİCARETİ İLİŞKİLERİNE ‘TEKME’ OLARAK DEĞERLENDİRİLECEKTİR: Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığının Almanya’nın en önemli ticaret merkezlerinden olan Frankfurt’a yaptığı bu talihsiz atama, başta Frankfurt ve Hessenli Türkler olmak üzere tüm Almanya’daki Türk vatandaşlarına, fakat maalesef aynı zamanda Almanya-Türkiye ticari ilişkilerine attığı bir ‘tekme’ olarak değerlendirilecektir. Bu atama aynı zamanda sadece Soma’da hak arayan vatandaşa değil, burada yaşayan Türklerin anavatanla ilişkilerine ve yurt dışı temsilciliklerinde dürüstçe ve özveriyle hizmet veren değişik kademelerde görev yapan bürokratlara da atılan bir ‘tekme’ olarak görülecektir.

BAŞARILI ÇALIŞMALARI SEKTEYE UĞRATACAK…: Bu atamanın pratikte gerçekleşmesi önümüzdeki dönemde Türk sivil toplum kuruluşlarının, başta Türk Dışişlerinde önemli bir misyon şefliği olan Frankfurt Başkonsolosluğu olmak üzere Almanya’daki diğer tüm Türkiye temsilcilikleri ve misyonları ile farklı alanlarda yapılan başarılı çalışmaları sekteye uğratacak, toplumsal ilişkileri gölgeleyecek, geniş toplumsal kesimler ile var olan sıcak ve kucaklayıcı iletişimi bozacak niteliğe sahip olduğunun altının çizilmesi gerekir. Oysa, ülkemizin ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuştuğu bu son dönemlerde ekonomik, sosyal, eğitim ve ticari alanlarda liyakat sahibi bürokratlara çok daha büyük ihtiyaç duymaktadır. Almanya’daki Türk toplumu, pandeminin yanı sıra, ayrışma ve çatışmanın hüküm sürdüğü bir dönemde huzura, toplumsal ve siyasal barışa her zamankinden çok daha büyük ihtiyaç duymaktadır.

ATAMA KARARI BİR AN ÖNCE GERİ ALINMALI: Yukarıda ortaya koymaya çalıştığımız ahlaki, sosyal, ticari ve siyasi nedenler çerçevesinde Türkiye’deki siyasi otoritenin konuyu ivedilikle değerlendirmesi gerekmektedir. Sonuçları açısından Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışındaki tüm kurum ve kuruluşlarının saygınlığını büyük oranda zedeleyecek ve güven kaybına yol açacak, devlet kurumlarının tarafsızlığına daha fazla gölge düşürecek olan bu liyakatten yoksun, kabul edilemez ve son derece yanlış atama kararının bir an önce geri almasının ve kamuoyuna konu hakkında bilgi verilmesinin elzem bir tutum olduğunu düşünmekteyiz.”

 

Kaynak: anka