CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 88. yıl dönümü dolayısıyla Samsunlu kadınlarla buluştu. Karaca, “Siyasette mücadeleyle ancak bir yere gelebiliriz. Hiç kimsenin bizi keşfetmesini, ‘Gel sen burada ol’ demesini beklemeyeceğiz. Biz kadınlar, tıpkı bize yol gösteren Satı Kadınlar ve bağımsızlık için mücadele eden kadınlar gibi, ‘Biz buradayız, varız; bizi yok sayamazsınız’ diyeceğiz” dedi.

CHP Samsun İl Kadın Kolları’nın Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 88. yıl dönümü olan 5 Aralık dolayısıyla bugün Atakum Belediyesi Düğün Salonu’nda düzenlenen etkinliğine, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Samsun İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Yurttutan Güneysu, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik, Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci ve Gülay Deveci, Samsun Barosu Başkanı Pınar Gürsel Yıldıran, Samsunspor Kulübü’nün kadın yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve Samsunlu kadınlar katıldı. 

Programın açış konuşmasını yapan CHP Samsun İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Yurttutan Güneysu, “Atatürk, çok sayıda Avrupa ülkesinden önce kadınlara bu demokratik hakkın verilmesini sağladı. 1934 yılından günümüze kadar kadınlar, eğitimden sağlığa; yasama, yürütme ve yargıdan iş dünyasına, siyasetten ekonomiye, sanattan spora kadar hayatın her alanında başarıyla görev aldılar ve almaya devam edecekler. Konuşmamı, ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muhteşem sözlerinden biriyle bitirmek istiyorum; ‘Kadınlarını geri bırakan bir toplum, geride kalmaya mahkumdur’” dedi. 

KILIÇDAROĞLU’NDAN SAMSUNLU KADINLARA MESAJ 

Cumhuriyet öncesinde ve Cumhuriyet kurulduktan sonra kadınların verdiği hak mücadelesinin altını çizen CHP Genel Başkan Yardımcısı Karaca ise şöyle konuştu:

“Önceki gün genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm ve buradaki programa geleceğimi söyledim. Sizlere bir mesajı var. Genel Başkan’ımız ‘Samsun’dan, yeniden kurtuluşun, kuruluşun meşalesini onlarla birlikte yak. Onlara bu notumu ve selamlarımı ilet’ dedi. Mustafa Kemal Atatürk, kadınların bu hakkı almasının bilinciyle daha Cumhuriyet’i ilan eder etmez kadının eşit birey ve yurttaş olma hedefini aklına koymuş, kadınlara bu konuda ciddi anlamda destek ve manevi güç vermişti. Hani derler ya dünyada kadınlar bu mücadelede can verdiler. Bizim kız kardeşlerimiz, sadece siyasette var olmak için değil, özgür ve bağımsız vatan toprağı, o toprakta dalgalanan bayrak için de can verdiler. Sadece kendileri için değil, bu ülkenin kurtuluşu ve kuruluşu için de mücadele ettiler. Çağdaş bir Türkiye için, Cumhuriyet’in demokrasiyle buluşması için kadınların da erkeklerle birlikte eşit mücadelede, eşit yurttaşlıkta var olması, Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli hedeflerinden biriydi. Bugün o mücadele sayesinde, 1919’da meydanlarda, 1920’de cephelerde, 1923’te de ekonomik savaşta ‘Biz de varız’ diyen ve yetinmeyip ‘Parlamentoda, temsiliyette biz de olacağız’ diyen o kadınların mücadelesi, yol açıcılığı ile bugün bu ülkenin bir milletvekili olarak sizlerin karşısındayım. Onları minnet ve saygıyla anıyorum.”

İlk kadın milletvekillerinin arasında Samsun’dan da bir vekil bulunduğunu hatırlatan Karaca, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“BİZ BURADAYIZ, VARIZ; BİZİ YOK SAYAMAZSINIZ”

“Erzurum’dan, Diyarbakır’dan, Sivas’tan, Trabzon’dan çıkan kadın milletvekillerimiz yol göstericiliği yaptı. ‘Avukat olacağım’ dediğimde 10 yaşındaydım. Pamuk işçisi olarak tarlada pamuk topluyordum. Ablalarım, teyzelerim bana güldüler. Ben, köyümüzde üniversiteye giden ilk genç kızım. Ticaret lisesi mezunuyum, köyden geldiğim için beni düz liseye almadılar ve ben, bu Cumhuriyet’in sağladığı olanaklarla hukuk fakültesini kazandım. 10 yaşında pamuk tarlasında kurduğum hayale ulaştım. Ben, buna Cumhuriyet ve tabii ki Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kavuştum. Siyasette mücadeleyle ancak bir yere gelebiliriz. Hiç kimsenin bizi keşfetmesini, ‘Gel sen burada ol’ demesini beklemeyeceğiz. Biz kadınlar, tıpkı bize yol gösteren Satı Kadınlar gibi, o mitinglerde özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi veren kadınlar gibi, ‘Biz buradayız, varız; bizi yok sayamazsınız’ diyeceğiz.”

5 Aralık’ın önemli bir gün olduğunu kaydeden Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci de şunları söyledi:

“KADIN ÖRGÜTLENMEZSE DEMOKRASİ KURULAMAZ”

“Sadece Türk kadını için değil, bizim olduğumuz coğrafyaya öncülük edecek olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde, Avrupa’da demokratik bir ülke olmakla övünen pek çok ülkeden daha önce Türk kadınını bağımsızlaştıran, özgürleştiren, onu toplumsal hayatta var eden Türk Medeni Kanunu kabul edildi. Peşinden de seçme ve seçilme hakkı… Ama ondan önce de Türk kadını, Cumhuriyet Halk Partisi kurulmadan Türk Kadınlar Birliği’ni kurdu. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı, Medeni Kanun’da bağımsızlık ve özgürlük hakkı ne Cumhuriyet ne de Atatürk tarafından verildi. Atatürk’le birlikte Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde Türk kadını yol arkadaşlığı yaptı ve hak etti. Atatürk, kadın olmadan ulusal bağımsızlık savaşının kazanılamayacağını ve Cumhuriyet’in kurulamayacağını biliyordu. Bu süreç böyle tamamlandı. Kendinizi böyle bir yere koyun. ‘Biz hak ettik, aldık. Orta Doğu’nun, Avrupa’nın hiçbir ülkesinden daha geri değil ama içinde sorunları olan bir toplumuz; en çok bedeli de kadınlar ödüyor. Daha çok çalışacağız, daha çok mücadele edeceğiz ve toplumda hak ettiğimiz yeri alacağız’ deyin. O nedenle ben, yıllardır sürekli ‘kadın’ diyorum. Kadın örgütlenmezse, toplumdaki yerine sahip çıkmazsa demokrasi kurulamaz.”

CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu ise Anadolu kadınının mücadeleyle, emekle adalet ve eşitlik için yıllarca çalıştığını aktararak şunları söyledi:

İKİNCİ YÜZYILDA DA CUMHURİYET’E SAHİP ÇIKACAĞIZ”

“Cumhuriyet, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği değerle birlikte kadınları onurlandırdı. Cumhuriyet, sadece hepimiz için değil, bir kadın devrimi olmasıyla bizim için çok kıymetli. Bugün, Samsun Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi olarak karşınızdayım. Ama o kimliğimi bir kenara bırakarak, daha dün sokak sokak broşür dağıtırken nereden nasıl buralara geldiğimi anlatmak istiyorum. Hepinize vefa ve teşekkür borcum var. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına giriyoruz. Maalesef kadını sosyal hayattan, siyasetten, ekonomiden soyutlanmış bir varlık olarak gören bir düşüncenin altındayız. Kadına önem verilmiyor. Kadınlara bir nebze olsun güven veren İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyorlar. Birinci yüzyılında Cumhuriyet’e nasıl sahip çıktıysak, nasıl Kurtuluş Savaşı’nı verdiysek bu ikinci yüzyılda da yapacağız ve başaracağız. Biz, kimsenin önünde yürümek istemiyoruz, arkasında da kalmak istemiyoruz. Biz, erkek arkadaşlarımızla beraber yol yürümek istiyoruz.”

Kaynak: anka