İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis ve siyasi yasak cezasına ilişkin, “Sayın İmamoğlu için alınan kararın arkasında, demokrasiye ve millet iradesine karşı duyulan büyük bir korku vardır. Korku çoğaldıkça zulüm artar, ceza artar, haksızlık artar. Siz korkuyor olabilirsiniz ama biz korkmuyoruz. Siz muhalefet ve millet üzerinde korku iklimi yaratmaya çalıştıkça biz, daha gür sesle ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diye haykırmaya devam ediyoruz” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu’nda bugün yaptığı konuşmada, Ekrem İmamoğlu’na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezasını eleştirdi. Usta, şunları söyledi:

“BİZİM AÇIMIZDAN BU KARAR HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ SAİKLERLE ALINMIŞ BİR GARABETTİR”

“Bizim açımızdan bu karar hukuki değil, siyasi saiklerle alınmış bir garabettir. Mahkeme kararı Türk milletinin vicdanında kabul görmemiştir. Yargının bağımsız karar alamadığı, yürütmenin baskı ve egemenliği altında kaldığı tekraren kanıtlanmıştır. 16 milyon İstanbullunun iradesi gasp edilmiş, demokrasi bir kez daha ayaklar altına alınmıştır.

Yıllar önce okuduğu bir şiirle mahkum olan o günün mağdurları, yıllar sonra bugün gücü eli geçirince mağrurlaşıyorsa 20 yıllık iktidarınızda bir arpa boyu yol alamamışsınız demektir. Yarından korkan iktidar sahipleri, bugün yasak koyarak yaklaşan millet iradesini engelleyeceğini zannediyorsa çırpınışları nafiledir. Sayın İmamoğlu için alınan kararın arkasında, demokrasiye ve millet iradesine karşı duyulan büyük bir korku vardır. Korku çoğaldıkça zulüm artar, ceza artar, haksızlık artar. Siz korkuyor olabilirsiniz ama biz korkmuyoruz. Siz muhalefet ve millet üzerinde korku iklimi yaratmaya çalıştıkça biz, daha gür sesle ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diye haykırmaya devam ediyoruz.

“MİLLETLE İNATLAŞARAK İKTİDARLARINI DEVAM ETTİRECEKLERİNİ SANANLARIN HÜSRANA UĞRAYACAKLARI O KUTLU GÜNE ÇOK AZ KALDI”

Göreceksiniz ki korkunun ecele faydası olmayacak. Yarattığınız yoksulluğu, normalleştirdiğiniz yolsuzluğu ve keyfileştirdiğiniz yasakları da sizinle birlikte sandığın derinliklerine mahkum edeceğiz. Başta İstanbul halkı olmak üzere, adalete susamış, demokrasiye inancı tam büyük Türk milleti, her zaman olduğu gibi yine haksızlığa karşı dimdik duracak, zulme gereken cevabı ilk sandıkta verecektir.

Toplumun her kesimi tarafından hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı tepki, Türkiye’nin geleceğine dair olan tüm umutlarımızı katlayarak büyütmüştür. Şatafatlı hayatlarını devam ettirmek için istibdat düzeni kurmaktan çekinmeyenler için sandıkta demokrasinin gücünü hatırlatacağımız o güne çok az kaldı. Milletle inatlaşarak iktidarlarını devam ettireceklerini sananların hüsrana uğrayacakları o kutlu güne çok az kaldı. Yüz yılı devirmiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde hukuka ve demokrasiye karşı gelinemeyeceğini, millet iradesine karşı mücadele edilemeyeceğini anlayacağınız o güne çok az kaldı. Bu şarkı burada bitmeyecek. Güzel günler gelecek, memleketin dört yanına sirayet edecek. Güneş doğacak, refah artacak. İktidarımızla birlikte Cumhuriyet’imizin ikinci yüz yılında Türk devleti hak ettiği yeri alacaktır.”