Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rami Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya geldi. Erdoğan, “Eskinin o köhne düzenini değiştirerek, biz farklı, modern bir Türkiye'yi inşa etmenin altyapısını oluşturduk. Mutlu, müreffeh ve güçlü yarınlarımızı da yine sizlerle el ele, omuz omuza inşa edeceğiz. Bunun için sizlerden hayallerinize sıkı sıkıya sarılmanızı özellikle istiyorum. Kimsenin sizinle hedefleriniz arasına girmesine, sizi ideallerinizden koparmasına müsaade etmeyin. Çeşitli mecralardan kasıtlı olarak yayılan umutsuzluk dalgalarına asla prim vermeyin” diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında Rami Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya geldi. Gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

“ÇEŞİTLİ MECRALARDAN KASITLI OLARAK YAYILAN UMUTSUZLUK DALGALARINA ASLA PRİM VERMEYİN” 

“Eskinin o köhne düzenini değiştirerek, biz farklı, modern bir Türkiye'yi inşa etmenin altyapısını oluşturduk. Mutlu, müreffeh ve güçlü yarınlarımızı da yine sizlerle el ele, omuz omuza inşa edeceğiz. Bunun için sizlerden hayallerinize sıkı sıkıya sarılmanızı özellikle istiyorum. Kimsenin sizinle hedefleriniz arasına girmesine, sizi ideallerinizden koparmasına müsaade etmeyin. Çeşitli mecralardan kasıtlı olarak yayılan umutsuzluk dalgalarına asla prim vermeyin. Özellikle geçmişinde ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmamış kişilerin, sizleri kendi dipsiz karanlıklarına çekme çabalarına karşı uyanık olun. Bunlar koltuklarını korumaktan, siyasi ömürlerini biraz daha uzatmaktan başka hiçbir gayesi olmayan kifayetsiz muhterislerdir.  

Pazar günü seçimin sonuçlarına göre 28. dönemde Meclis’e giren en genç beş milletvekilinin dördünün bizim partimizden olması bunun ispatıdır. Meclis’te 30 yaş altı en çok milletvekili bulunan grup yaş ortalaması en düşük olan parti de yine biziz. 

Türkiye'nin eski Türkiye, bugünkü Türkiye olarak mukayesesini yapabilmek için eski Türkiye'yi tanımak lazım. Eski Türkiye'yi tanımadığınız zaman bugünle mukayesesini yapamazsınız. Şimdi biz tabi eski Türkiye'yi biliyoruz. Ben İstanbul'un Belediye Başkanlığı’nı yaptım. İstanbul susuzdu, çöp, çukur, çamurdu. İstanbul'u o susuzluktan başkanınız kurtardı.  

“BU ŞAHIS, GENÇLERİ KENDİSİNE EN BÜYÜK RAKİP OLARAK GÖRÜYOR”

Gençler özellikle seçilme ihtimali olmayan yerlerden ve sıralardan CHP adayı gösterdi. Peki neden? Çünkü bu zat gençlere güvenmiyor. Bu zat gençlerin Meclis’te olmasını, tecrübe kazanmasını, ülkeye ve millete hizmet etmesini istemiyor. Gençlerimizin özgüven sahibi olmasından rahatsızlık duyuyor. Aslında bu şahıs, gençleri kendisine en büyük rakip olarak görüyor.  

İlk defa oy kullanan 5 milyonu aşkın genci yok sayan aynı zat, gitti, toplam oyları yüzde biri bile bulmayan partilere 40’a yakın vekil hediye etti ya. Bir de ne diyor? ‘Ben hesap uzmanıyım’ diyor. Bunun ben hesap uzmanlığına şaştım. Onun için gençler sizin üzerinizde önemli bir görev daha var. Ne biliyor musunuz? Bunu siyasette mezara gömmek için işte 28 Mayıs'ta kararı ona göre verin. 

“SİYASİ ÖMÜRLERİNİ ÜÇ BEŞ GÜN DAHA UZATMAK İÇİN MİLLETİN SİNİR UÇLARI İLE OYNAYANLARI SİYASETTEN EMEKLİ EDECEĞİZ” 

28 Mayıs'ta aynı zamanda ben gençlerimizin kendi başarısızlıklarına ortak etmeye çalışanlara da esaslı bir ders vereceklerine inanıyorum. Siyasi ömürlerini üç beş gün daha uzatmak için milletin sinir uçları ile oynayanları sizlerin desteğiyle siyasetten emekli edeceğiz. 

Koltuklarını koruyabilmek için sizi korkutmaya çalışanlara, sizi karamsarlığa sürmek isteyenlere, hayallerinizi elinizden alma peşinde koşanlara, yani kendi ikballeri uğruna sizleri kullanmak isteyenlere gençlerimizin artık ‘yeter’ diyeceğinden şüphe duymuyorum. 

“BİZ ÖNDE OLDUĞUMUZ HÂLDE HALKI ALDATMAYA ÇALIŞTILAR” 

Biz çok çok önde olduğumuz hâlde halkı aldatmaya ve kendi tabanlarını da tatmin etmeye çalıştılar. E sonra ne oldu? 5 puan farkla biz işi önce bitirdik. Yani yarım puan daha alabilseydik, biz o akşam işi bitiriyorduk ve düşünün yine 2 milyon yaklaşık 600 bin oy farkla biz öndeyiz. 

Benim iki kızım, imam hatip öğrencisiydi. Düşünün, imam hatip öğrencisi oldukları hâlde başörtülü olarak okuma şansları yoktu. Mecburen, ben kızlarımdan bir tanesini oradan alarak, benim bir sınıf arkadaşımın müdür olduğu okula göndermek durumunda kaldım. Dedim ‘Göndereyim mi, ne yaparsın?'. Dedi, ‘Endişe etme, gönder.’ Kızımı oradan aldım ve Trabzon'a gönderdim. Orada bitirdi. İmam hatipte başörtülü okumanın adeta yasaklandığı bir dönem. 

“EĞER YALAN ARIYORSANIZ, SOSYAL MEDYAYA BAKIN” 

Sosyal medya benim hiç inanmadığım bir medya grubudur. Eğer yalan arıyorsanız, sosyal medyaya bakın. Halbuki biz hiç de sosyal medyanın ifade ettiği şekilde bir seçim görmedik. Benim gittiğim illerdeki hava çok çok farklıydı. Çok çok güzeldi. Hatta her gittiğim yerde, resmi rakamları alırım, benim öyle bir huyum var. Ne demek o? Yani emniyetten, valilikten resmi rakamları. Bakıyorum ki resmi rakamlar da biz gümbür gümbür geliyoruz. 

Onlar isteseler de istemeseler de Erdoğan iş başında olduğu süre içerisinde biz AFAD’ımız ile, her şeyimizle depremzede kardeşlerimize bütün desteğimizi vermeye devam edeceğiz. Bu süreci aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Bunu mümkün olduğunca daha da üst seviyelere çıkarmanın gayretindeyiz. Köy evlerini dağıtmaya başladık. Bunun yanında, bir taraftan da söz verdiğim gibi, şimdi TOKİ olarak konutlarımızı hızla yapıyoruz. Çünkü bir yıl içerisinde TOKİ olarak zemin artı 3, zemin artı 4 kat olmak üzere bu binalarımızı da yapıp teslim etmenin gayreti içerisinde olacağız. Buralardan taviz vermek yok, hızla devam edeceğiz.” 

 

Kaynak: anka