Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Tekirdağ’da; “Gelin, bu işi ilk turda açık ara bitirerek ülkemizi terör örgütlerinin ve tefecilerin eline bırakmama irademizi beraberce ortaya koyalım” dedi. Erdoğan, “Baharın en güzeli ayı mayıstayız. Malum bir de yalancı bahar vardır. Hava ısınmış gibi olur. Toprak uyanır. Ağaçlar çiçek açar. Sonra birden soğuk, kar bastırır. Bütün emekler boşa gider. İşte bunların vaat ettiği bahar, yalancı bahar. Arkasından ülkemizi tüm kazanımlarından, tüm iddialarından mahrum ederek yeniden eski koalisyonlu, kavgalı, krizli günlere döndürecekler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Tekirdağ Çerkezköy’de miting yaptı. Erdoğan, özetle şunları kaydetti:

“TELEFON REHBERİNİZİ KARIŞTIRIP NAZINIZIN GEÇECEĞİ KİM VARSA ARAYIP GÖNLÜNÜ KAZANMANIZ GEREKİYOR”

“Şimdi aldığım rakam 75 bin. Bu ne demektir? Pazar gününe gümbür gümbür.

Ya şöyle Tekirdağ bu seçimlerde sandıkları bir patladın da bay bay Kemal nereye gideceğini bir öğrensin.

Dün İstanbul’u takip ettiniz mi? Nasıldı? 1 milyon 700 bin. Dile kolay. İstanbul kükrerse dünya kükrer. Bu Batı alışacak. Öyle dergilerle, mergilerle Erdoğan’a saldırmak, işi çözmez. İşte burası, işi burası çözer. Seçime artık günler kaldı. Tekirdağ’dan şöyle tarihi bir netice bekliyorum. Bunun sözünü şimdi sizlerden almak istiyorum.

Sadece kendinizin sandık başına gidip oyunu kullanması yeterli değil. Çevremizdeki akrabalarımızdan, arkadaşlarımızdan, eşimizden, dostumuzdan hâlâ kafası karışık en az bir kişiyi daha ikna edip, desteğini almanız şart. Ayrıca, telefon rehberinizi karıştırıp nazınızın geçeceği kim varsa arayıp 14 Mayıs’ın önemini anlatmanız ve gönlünü kazanmanız gerekiyor. Sadece şu meydandaki sizler bunu yaptığınızda emin olun Tekirdağ’da eşine benzerine rastlanmadık bir neticeye ulaşırız. Aynı şekilde, 81 vilayetimizin tamamındaki vatandaşlarımızdan önümüzdeki günleri en iyi şekilde değerlendirmelerini bekliyorum.

“HAYATTAKİ HER HATANIN BEDELİ VAR. AMA SANDIKTAKİ HATANIN BEDELİNİ KENDİMİZLE BİRLİKTE ÇOCUKLARIMIZIN DA ÖDEYECEĞİNİ UNUTMAMALIYIZ”

Değerli kardeşlerim, hayattaki her hatanın bedeli var. Ama sandıktaki hatanın bedelini kendimizle birlikte çocuklarımızın da ödeyeceğini unutmamalıyız. Karşımızda kurulan kendi deyimleriyle kumar masasının hâlini görüyorsunuz. ‘Cumhuriyet ile yaşıtım’ diyen CHP, Cumhuriyet ile hesaplaşma naraları atanlara devleti teslim etmeye çalışıyor. Gazi Mustafa Kemal’i ağızlarından düşürmeyenler, kendilerine en ağır hakaretleri savunanları baş tacı ediyorlar.

Bunlar da artık yedisi mi, dokuzu mu, 11’i mi, kaç tane iseler, bir araya gelmişler, ülkenin ve milletin kaderi üzerine kumar oynuyorlar. Kendileri söylüyor. ‘Ben kumar masasında olmam.’ Ee, niye duruyorsun orada? Madem kumar masası, niye duruyorsun? ‘Biz noter masasında değiliz.’ E niye oradasın? Ne oldu? Tekrar döndü dolaştı aynı masaya geldi. Oynasınlar bakalım. Milletim de bunlara 14 Mayıs’ta sandıkta kendi oyununu oynayacak.

Kardeşlerim, 15 Temmuz gecesi, bunlar beni ve ailemi öldürmeye geldi. Gece saat 11’de Kılıçdaroğlu havalimanına iniyor. Oradan Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gidiyor. Biz ondan 1,5 saat sonra geliyoruz. Eşim, kızım, damadım, hep birlikte havaalanına gidiyoruz. Bu da Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinden kahvesini yudumlayarak bizim ölüm saatimizi bekliyor. Bay bay Kemal, Allah’ın hükmü gerçekleşmeden hiçbir şeye adım atamazsın. Hüküm nedir? ‘Ve mekeru ve mekerallah, vallahü hayrul makiri.’ ‘Bütün tuzakların üstünde en büyük tuzak, Allah’ın tuzağıdır.’ O saat gelmeden bir an ne ileri, bir an ne geri. Ama bunu bilmiyor, cahil. Ondan sonra diyor, ‘Haberim olsaydı ben de beklerdim.’ Ya on binlerce insan orada bekliyor da, bütün onları gördün, tankların arasından sıyrılarak Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gitti. Bunlar böyle hain. İşte onun için 14 Mayıs, tüm Türkiye’de dönüm noktası.

“BU İŞİ İLK TURDA BİTEREK ÜLKEMİZİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN VE TEFECİLERİN ELİNE BIRAKMAMA İRADEMİZİ ORTAYA KOYALIM”

Buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Ey CHP’ye gönül vermiş kardeşlerim, sizlerin yıllarca destek vererek yaşattığınız partinizin, emperyalistlerin koçbaşı hâline getirilmesine göz mü yumacaksınız? Ey İYİ Parti’ye gönül vermiş kardeşlerim, sizi milliyetçi söylemlerle çatısına altına bağıranların, çağıranların, PKK’sından FETÖ’suna, siz terör örgütlerinin ülkemiz üzerindeki hain emellerinin perdesi hâline getirilmesine rıza mı göstereceksiniz? Ey HDP’ye oy veren vatandaşlarım, bu partinin yöneticilerinin Kürt kardeşlerimizin iradesini küresel sapkınlık ve ihanet pazarında açık arttırmaya çıkarmasına razı mı olacaksınız? Koalisyon masasındaki diğer partileri saymıyorum bile. Çünkü onların Genel Merkezleri’ndeki bir avuç muhteris yöneticisi dışında zaten tabanı kalmadı. Buradan aynı zamanda bay bay Kemal dışındaki Cumhurbaşkanı adaylarına oy vermeyi düşünen kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Sizlerin, ülkenin kaderini bay bay Kemal’in temsilcisi olduğu kumar masasına teslim etmek istemediğinizi biliyorum. Gelin, bu işi ilk turda açık ara biterek ülkemizi terör örgütlerinin ve tefecilerin eline bırakmama irademizi beraberce ortaya koyalım.

“BUNLARIN VAAT ETTİĞİ BAHAR, YALANCI BAHAR”

Baharın en güzeli ayı Mayıs’tayız. Malum bir de yalancı bahar vardır. Hava ısınmış gibi olur. Toprak uyanır. Ağaçlar çiçek açar. Sonra birden soğuk, kar bastırır. Bütün emekler boşa gider. İşte bunların vaat ettiği bahar, yalancı bahar. Arkasından ülkemizi tüm kazanımlarından, tüm iddialarından mahrum ederek yeniden eski koalisyonlu, kavgalı, krizli günlere döndürecekler. Bizim 21 yıldır ülkemizde istikrar ve güven iklimini tesis etmek için ne mücadeleler verdiğimizin en yakın şahidi sizlersiniz.

“DİĞER PEK ÇOK PROJEMİZ GİBİ TÜRKİYE’DEN ÇİN’E GİDEN YÜK TRENLERİNİ DE RAHAT RAHAT SEYREDERLER ARTIK”

Bay bay Kemal ve arkadaşlarını, seçimden sonra milletimiz kendilerini mevcut yüklerinden kurtaracağı için salim kafayla ve geniş vakitte ülkeyi dolaşıp yapılan işleri görmeye davet ediyorum. Diğer pek çok projemiz gibi yıllardır Türkiye’den Çin’e giden yük trenlerini de rahat rahat seyrederler artık. Hatta kendilerine yardımcı olmak için şimdiden 21 yılda yaptıklarımızı şöyle kısaca bir hatırlatalım ki, şaşkınlıktan ayakları dolaşmasın.

Tekirdağ’a son 21 yılda ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Bunları tabii bay bay Kemal’in avenesine de söyleyin. Son 21 yılda, 62 milyar lirayı aşkın kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 4 bin 125 adet yeni derslik inşa ettik. Namık Kemal Üniversitesi’ni şehrimize biz kazandırdık. Yaklaşık 4 bin yatak kapasiteli, yükseköğrenim yurt binaları açtık.

İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 2,5 milyar lira kaynakla destek verdik. Sağlıkta bin 546 yataklı 15 hastane ile birlikte 32 sağlık tesisi inşa ettik. Tekirdağ Şehir Hastanemizi tamamlayıp, hizmetinize sunduk mu? Nasıl, memnun musunuz? Bay bay Kemal’in hastanesi nasıldı? Ve bunlar, ölenleri rehine olarak alıyorlardı ve bu şekilde onlara işkence ediyorlardı.

TOKİ vasıtasıyla 4 bin 405 konut projesini hayata geçirdik. Şimdi de İlk Evim ile 3 bin 100 konut inşa edecek, İlk İşyerim ile 250 esnafımıza işyeri yapacak, İlk Arsam ile 17 bin alt yapısı hazır arsa vereceğiz.

“BUGÜNE KADAR MİLLETE VERDİĞİ HİÇBİR SÖZÜ TUTMAMIŞ OLANLARIN ESTİRMEYE ÇALIŞTIKLARI HAVA ANCAK BALKANLAR’DAN GELEN SOĞUK HAVA DALGASI OLUR”

Hiç kimse kusura bakmasın. Eser ve hizmet konusunda biz rakip tanımıyoruz. Bu iş öyle, mutfak masasında aklına geleni söylemeye benzemez. Her şeyden önce aşk ister, adanmışlık ister, çalışma ister, hazırlık ister, milletle hemhâl olmak ister, ülkeyi tanımak ister, dünyayı bilmek ister. Tek bürokratik kariyeri SSK’yı batırmak, tek siyasi başarısı kaset kumpasıyla iş başına gelmek, oradaki tek özelliği de girdiği her seçimi kaybetmek olan birisiyle bu işler olmaz. Bugüne kadar millete verdiği hiçbir sözü tutmamış olanların estirmeye çalıştıkları hava ancak Balkanlar’dan gelen soğuk hava dalgası olur. O da milletimizi üşütür. Gerçi biz ona da çözüm bulduk. Biliyorsunuz, Karadeniz gazını konutlarda bu ay tamamen ücretsiz yaptık. 1 yıl boyunca da mutfak ve sıcak su tüketimi kadarını faturadan düşüyoruz, 25 metreküp. Bak biz, ‘Londra’dan 300 milyar dolar getireceğim’ diye yalan yanlış laflar eden bu adama, inşallah Pazar günü hesabını soruyor muyuz? Gabar’da bulduğumuz petrolü, yeni keşiflerle zenginleştirerek, bu alanda da kendi ihtiyacımızı giderecek daha yüksek oranda karşılar hâle geleceğiz. Ya biz çalışıyoruz, üretiyoruz.

İstihdamı 31,5 milyona, ihracatı 255 milyar dolara çıkardık. Amacımız önümüzdeki dönemde istihdama 6 milyon ilave yapmak, ihracatımızı 400 milyar dolara yükseltmektir.

“HAYAT PAHALILIĞININ CANIMIZI YAKTIĞINI BİLİYORUZ”

Son yıllarda ardı ardına yaşadığımız sıkıntılar sebebiyle ortaya çıkan hayat pahalılığının canımızı yaktığını biliyoruz. Bu konuda asgari ücretten, memur ve emekli maaşlarına kadar pek çok adım attık. Yarın inşallah işçi sendikaları ile Çalışma Bakanlığımız olarak bir araya gelecek ve son durumu açıklayacağız.”

 

Kaynak: anka