Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Aydın’da; “14 Mayıs 1950, Menderes’in ‘Yeter, söz milletin’ diyerek başladığı yolculuğu 27 Mayıs darbesiyle maalesef son buldu. 27 Mayıs sıradan bir darbe asla değildi. 27 Mayıs her şeyden önce, 14 Mayıs’ın bir rövanşıdır. Şimdi, pazar günü bu rövanşı alıyor muyuz? Öyleyse çok çalışacağız. 27 Mayıs, milletten asla yüz bulamayan CHP’yi tank namlusu ile iktidara getirme operasyonuydu. 27 Mayıs’ın senaristi CHP’dir. Yapımcısı CHP’nin bürokrasi, akademi ve medyadaki uzantılarıdır. Baş aktörü de CHP’nin Milli Şefi’dir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Aydın’da miting düzenledi. Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal’ın da katıldığı mitinge Erdoğan özetle şöyle konuştu:

“SANDIKLARI PATLATIYOR MUYUZ? BİRİLERİNİ DE SANDIĞA GÖMÜYOR MUYUZ?”

“Bugün yine çok güzel, yine kabına sığmayan, coşkun ırmaklar gibi akan bir Aydın görüyorum karşımda. Bu Aydın isterse bu defa sandıkları bir başka patlatır. Sokaklara, caddelere taşan sevdanız için her birinize teşekkür ediyorum.

Hazır mıyız? Sandıkları patlatıyor muyuz? Birilerini de sandığa gömüyor muyuz? Sizin bu heyecanınız var ya, bu aşkınız var ya, bu işin bittiğini haber veriyor. Önümüzde 4 gün kaldı. Pazar günü kendimizle birlikte evlatlarımızın geleceği adına çok önemli bir karar vereceğiz. Tavrımızı ya tüm terör örgütleriyle amansız bir mücadele yürütenlerden, ya da FETÖ’cü ve bölücülerle kol kola yürüyenlerden yana kullanacağız. Tercihimizi ya aile kurumuna sahip çıkanlardan ya da LGBT’yi başımıza musallat edeceklerden yana belirleyeceğiz. Kardeşlerim, bu CHP LGBT’ci mi? Bu İYİ Parti LGBT’ci mi? Bu HDP LGBT’ci mi? Diğer yavrucukları söylemeye gerek var mı? İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediyeleri onların Belediye Başkanı zaten LGBT’cilerin en büyük finansörü. AK Parti’ye LGBT girebilir mi? MHP’ye girebilir mi? Cumhur İttifakı’na girebilir mi? Çünkü biz ailenin kutsallığına inanırız. Ailemizi asla bunlara yedirmeyiz.

Bu bay bay Kemal var ya, torununu Sosyal Güvenlik Kurumu’na kaydediyor. Düşünebiliyor musunuz? Ya bunlar hırsız. Bunlardan bu ülkeye fayda olur mu? Seçimde oy kullanamamak dahil her türlü skandalın olduğu, defolu bir şahsa yetki verir miyiz? Ya ülkemiz ekonomisini kendi kaynaklarıyla güçlendirmeye, büyütmeye devam edeceğiz, ya da Londra tefecilerinin, IMF’in eli sopalı komiserlerinin ekonomimize çökmesine rıza göstereceğiz. Bunları kabul edebilir miyiz?

“YURT DIŞINDA REKOR BİR KATILIM SAYISINA ULAŞTIK”

Türkiye’nin her 3-5 ayda bir siyasetin krize girdiği eskinin kelebek ömürlü koalisyon günlerine dönmemesi için hepimize görev düşüyor. 21 yılda sabırla inşa ettiğimiz kazanımların sürmesi için her birimize çok önemli sorumluluklar düşüyor. Pazar’a kadar olan kısıtlı vakti çok iyi değerlendirmemiz lazım. Sizlerden, buraya gelemeyen her vatandaşımıza muhakkak ulaşmanızı istiyorum. Kendisine benim selamımı ilettikten sonra, oyuna talip olduğumuzu söylemenizi istiyorum. Kırgınlık varsa gönlünü alacağız. Kafa karışıklığı varsa gideceğiz. Kararsızsa tercihini şahsımızdan, Cumhur İttifakı’ndan yana kullanması için mutlaka ikna edeceğiz. Her gün en az bir kişiye ulaşırsak, Allah’ın izniyle bu iş bitmiş demektir. Buradan, yurt dışındaki vatandaşlarımıza da seslenmek istiyorum. Bugün itibariyle, yaşadığınız ülkelerde kurulan sandıklar kapanıyor. Hamdolsun bu seçimde yurt dışında rekor bir katılım sayısına ve oranına ulaştık. Engelleme çabalarına, bölücülerin saldırılarına rağmen özgür iradelerini sandığa yansıtan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Havalimanlarında ve gümrük kapılarındaki oy verme işlemleri ise 14 Mayıs’a kadar devam edecek. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımız seçim günü sandık kapanma saatine kadar buralarda kullanabilecekler. Milletimizin yurt içinde ve yurt dışında iradesine sahip çıkma kararlılığından aldığımız ilhamla şimdi isterseniz ahdimizi bir yenileyelim.

“MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ OLAN İMAM HATİP OKULLARI MENDERES DÖNEMİNDE AÇILDI. KÖYLÜ, AYAĞINDAKİ ÇARIĞI İLK KEZ ONUN DÖNEMİNDE ÇIKARABİLDİ”

Menderes’i idama götürenler kimlerdi? Kimlerdi? O günün CHP’si. Şu andakilerin ondan farkı var mı? Aynı. Bunlar sadece masanın etrafında fırıldak çeviriyorlar. Tek parti faşizminin camilerimizin kapısına vurduğu zincirler onunla kırıldı. Ama bunlarda tezgâh çok. Fırıldak çok. Onun için bakarsınız, türbe türbe dolaşırlar. Yalan çok. Milletimizin göz bebeği olan imam hatip okulları Allah rahmet etsin, Menderes döneminde açıldı. Köylü, ayağındaki çarığı ilk kez onun döneminde çıkarabildi. Çiftçimiz traktör ile sanayicimiz yol ile, elektrik ile, makine ile, vatandaşımız en temel hak ve hürriyetler ile ilk kez onun döneminde tanıştı. Cumhur ile Cumhuriyet arasındaki uçurumlar ilk kez onunla kapanmaya başladı. Milletimiz Menderes’te bizatihi kendini gördü. Ülkesi için çalışan, koşturan, samimi bir siyasetçi gördü. İnsanımız onda ilk defa milletin derdiyle dertlenen, gerçek manada bir halk adamı gördü. Böyle gördüğü için de Menderes ve arkadaşlarına girdiği tüm seçimlerde sahip çıktı, onları daima bağrına bastı.

“27 MAYIS, 14 MAYIS’IN BİR RÖVANŞIDIR. ŞİMDİ, PAZAR GÜNÜ BU RÖVANŞI ALIYOR MUYUZ?”

Şimdi, 14 Mayıs 1950, Menderes’in ‘Yeter, söz milletin’ diyerek başladığı yolculuğu 27 Mayıs darbesiyle maalesef son buldu. 27 Mayıs sıradan bir darbe asla değildi. 27 Mayıs her şeyden önce, 14 Mayıs’ın bir rövanşıdır. Şimdi, pazar günü bu rövanşı alıyor muyuz? Öyleyse çok çalışacağız. 27 Mayıs, milletten asla yüz bulamayan CHP’yi tank namlusu ile iktidara getirme operasyonuydu. 27 Mayıs’ın senaristi CHP’dir. Yapımcısı CHP’nin bürokrasi, akademi ve medyadaki uzantılarıdır. Baş aktörü de CHP’nin Milli Şefi’dir. Sandıktan çıkamayacağını anlayan CHP’nin Genel Başkanı, in in dolaşarak milleti kışkırtmış, müdahaleye ortam hazırlamıştır. CHP medyası da bu provokasyon siyasetine, o dönem çanak tutmuştu. ‘Üniversite öğrencilerinin kıyma yapıldığı’ iftirası, düşünebiliyor musunuz, ‘üniversite öğrencileri kıyma yapıldı’. Bu yalanı uydurdular. Menderes’in uçaklar dolusu altın kaçırdığı yalanına kadar her türlü kepazelik sergilenmiştir. Sandık dışı yollarla iktidar arayışı CHP için asla yeni bir durum değildir. Bu, milletten şamarı yedikleri 1950’den itibaren CHP’nin milli sporudur. Daha sonra da rahmetli Özal başta olmak üzere, birçok siyasetçimiz bu tarz yöntemlerle sindirilmek istenmiştir.

Kardeşlerim, bu süreçlerin aynısını biz de yaşadık. Tek parti faşizmi temsilcilerinin yalanlarının, iftiralarının hedefi olduk. Mahkeme kararlarıyla önümüzü kesmek istediler. Vesayet ile gözümüzü korkutmayı denediler. MİT kumpası ile müsteşarımız üzerinden bizi hedef aldılar. Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek bizi sindirmeye çalıştılar. 17-25 Aralık girişiminde şimdi bizzat, bay bay Kemal’in montaj olduğunu itiraf ettiği kayıtlar üzerinden milli iradeyi gasp etmeye yeltendiler. 15 Temmuz’da bu sefer FETÖ’cü ihanet çetesi eliyle canımıza kastettiler.

“CANIMIZ PAHASINA DEMOKRASİMİZE SAHİP ÇIKTIK”

Gerektiğinde canımız pahasına demokrasimize sahip çıktık. Ne azgın azınlığın baskılarına boyun eğdik, ne de sivil siyasetten başka kendimize yol aradık. Pek çok dava arkadaşımızı bölücü örgütün saldırılarında şehit verdik. Seçim bürolarımıza molotof bombaları atıldı. Seçim çalışması yapan nice kardeşlerimiz taciz edildi. Mağdur kaldığımız onca hakarete, kışkırtmaya, ahlaksızlığa rağmen hukuk ve adaletten sapmadık. Birileri gibi, Batılı güçlerin kulaklarımıza fısıldadığına değil, biz hep Anadolu irfanına inandık. Milletimize inandık. Allah’ımıza dayandık.

Hiçbir güce boyun eğmedik. Sandığın onuruna, sandığın şerefine asla ve asla halel getirmedik. Ne söyleyeceksek sandıkta söyledik, sandık aracılığıyla söyledik.

Fitne tüccarlarının aramıza nifak tohumları ekmesine izin vermeyeceğiz. Kaybedeceklerini anlayanların, sokaklarımızı karıştırmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

“SİYASİ İKBALLERİ UĞRUNA SİZİ GALEYANA GETİRMEYE ÇALIŞANLARA FIRSAT VERMEYİN”

Buradan, sizlerin vasıtasıyla tüm vatandaşlarıma çağrıda bulunuyorum. Biliyorum, son 2 aydır siyaset sahnesinde yaşanan rezillikler sizleri üzüyor. Bölücü örgütün giderek artan pervasızlıkları, biliyorum, sizi öfkelendiriyor. Ama gün, soğukkanlı olma, sabırla hareket etme günüdür. Siyasi ikballeri uğruna sizi galeyana getirmeye çalışanlara fırsat vermeyin. 14 Mayıs’ta sandık önünüze geldiğinde, tepkinizi orada gösterin. Kirli pazarlıkların hesabını sandıkta sorun.

Şu an itibarıyla alan giriş 55 bin. CHP 27 bin, Akşener 5 bin 500. HDP bin 700. Bu neyin işaretini veriyor?

“TOPLAMDA 79 MİLYAR LİRA KAMU YATIRIMI YAPTIK AYDIN’A”

Toplamda 79 milyar lira kamu yatırımı yaptık Aydın’a. Eğitimde, gençlik ve sporda, sosyal yardımlarda, sağlıkta çok ciddi adımlar attık. Toplamda 950 yataklı Aydın Şehir Hastanemizi yaptık mı? Nasıl, beğendiniz mi? Güzel mi? Biz buyuz. Biz, bay bay Kemal’in SSK’nın başında olduğu o rezilliği, o rezaleti biz milletimize layık göremeyiz.”

Kaynak: anka