İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erzurum’da mitingde yaşanılan taşlı provokasyona ilişkin, “Elinde Türk bayraklarıyla ve milli duyguları en üst seviyede olmuş insanları taşlatan bir anlayış, bu memleketi bölme anlayışının sahibi olan bir anlayıştır. Buna karşı mücadelemiz devam edecektir… Allah bu memleketi ve bu 86 milyon insanı, başta Erzurum olmak üzere, bütün illerimizi bu kafadan, bu zihniyetten ve bu anlayışın esir olmuş olan bürokrasisinden, mülki amirine kadar hepsinden Allah bu memleketi korusun” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erzurum’da düzenlediği mitinge yönelik taşlı provokasyona ilişkin açıklama yaptı. İmamoğlu, saldırı sonrasında Erzurum’da şunları söyledi:

“Öncelikle şunu söyleyeyim: Türkiye’nin her yerine gittiğimiz gibi en kuzeyinden en güneyine, en batısından en doğusuna… Bugün de dadaş diyarı Erzurum’dayız. Erzurum’da bizi gayet güzel folklor ekibiyle karşılayan kıymetli hemşehrilerimize teşekkür ederiz. Bizi yol boyunca selamlayan insanlarımız oldu. Öpücüklerle, kucak sallayanlarla, elleriyle bize kalplerini ifade eden vatandaşlarımızla…

“BİR SELAMLAMA ŞEKLİNDE KABUL EDECEKLERİNİ, BUNA İZİN VEREBİLECEKLERİNİ İFADE ETMİŞLER”

Daha önce il başkanlarının yaptığı görüşmelerle öncelikli belirlenen miting alanının bize tahsisi konusunda görüşmelerine rağmen bu alanın bize verilmeyeceğini il başkanlarımıza ifade ettiler. Daha sonra buranın uygun olduğunu ifade ettiler. Bir selamlama şeklinde kabul edeceklerini, buna izin verebileceklerini ifade etmişler. İl başkanlarımızın aldığı bu izin doğrultusunda bugün netleşti. İki gün öncesinden itibaren çağrılar yapıldı.

“VALİ’NİN AYNEN İFADESİNİ SÖYLÜYORUM: ‘5 BİNE YAKIN POLİSİMİZLE ERZURUM’DA GEREKLİ TEDBİRLER ALINMIŞTIR. HİÇBİR SORUN YOK”

Malumunuz gün içerisinde biz, gayet güzel hem yiğidolar diyarı Sivas’ta hem medeniyet beşiği Çorum’da mitingimizi yaptık. Üçüncü durak olarak Erzurum’a geldik. Erzurum’a gelmeden Çorum-Sivas arasında oraya büyükşehir belediyesi, büyük bir nezaketsizlik göstererek 40-50 tane otobüsünü yığarak bir tanıtım yapacağı şeklinde bir duyum alındı. Bu arada kendisini tanıyorum. Bu nezaketsizliğini deneyimli bir belediye başkanı olarak da kendisine hiç yakıştırmadığımı ifade ediyorum. Dadaş diyarı Erzurum’a yakışmayan bir hamlede bulunmuştur. Sonra, Vali ile irtibat kuruldu arkadaşlarım tarafından Vali’nin aynen ifadesini söylüyorum: ‘5 bine yakın polisimizle Erzurum’da gerekli tedbirler alınmıştır. Hiçbir sorun yok. Problem yok. Endişe etmeyin. Zaten otobüslerde yerinden çekiliyor’ diye ifadelerde bulunmuştur.

“POLİSLERİN HİÇBİRİSİ KILINI KIPIRDATMADI. BU BİR TALİMATTIR. BUNUN ADI BAŞKA BİR ŞEY OLAMAZ. MÜDAHALE ETMEYİN TALİMATIDIR”

Akabinde biz, havalimanından karşılamayla beraber konuşmayı yapacağımız alana vardık. Tabii bu esnada biz, orada biriken bir kalabalığın olduğunu tabii bütün meydan bizim vatandaşlarımız tarafından doluydu. Çocuk, kadın, genç, yaşlısı Türk Bayraklarıyla o güzelim meydanı gelincik tarlasına çevirmişler ve biz Erzurum’da her yerde olduğu gibi vatandaşımıza seslenecektik. Tabii bir baktık ki her yerden taş… Her türlü taş yağıyor. Polislerin hiçbirisi kılını kıpırdatmadı. Bu bir talimattır. Bunun adı başka bir şey olamaz. Müdahale etmeyin talimatıdır. Orada TOMA var. Taşlar atılıyor milletin kafasına ve biz otobüsün üstüne çıktık; bize taşlar atılıyor.

“KIŞKIRTICI PROPAGANDADAN DOLAYI DA BELEDİYE BAŞKANINI DA O SİLSİLEYE KATIYORUM”

Yapılan müdahale ile beraber ben, konuşmamın beşinci dakikasında konuşmamı kestim. Çünkü, bize atılan taşlar bizim üstümüzden insanların kafasına… Çünkü, benim gözümün önünde 10-15 insan yaralandı. Böyle olunca ben vatandaşlarıma dedim ki ‘Bizim yüzümüzden size de taş geliyor. Lütfen arabadan uzaklaşın ben de arabanın içine giriyorum’ dedim ve arabanın içine girdim. Arabanın içine girdikten sonra yine orada bekleyeyim diye düşündüm ama o taş trafiği devam edince ve vatandaşlar da geri çekilmeyince oradan seslendim: Lütfen siz cevap vermeyin bunlara uymayın. Burada sizi korumakla yükümlü polis vardır. Polis sizi uyarıyorum: Müdahale etmezseniz buradaki yetkili amirleriniz hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Emniyet Müdürü başta olmak üzere Valisine varıncaya kadar bugün yaptığı kışkırtıcı propagandadan dolayı da belediye başkanını da o silsileye katıyorum. Akabinde ben arabayla oradan ayrıldım. Arabamızın malum camları, işte korumaları vesairesi, olduğu kadarıyla burada müdahaleyi görüyorsunuz araca karşı. Allah'a şükür arabanın içine giren arkadaşlarımı hiçbir şey yok. Zaten olay tamamen orada.

“NE ONLAR AK PARTİLİ NE ONLAR ÜLKÜCÜ NE DE ONLAR ERZURUMLU”

“Bakın tekrar söylüyorum. Bir tarafta 200 kişi geçmez…. Ben kalabalık bilirim. Benim hayatım tribünlerde geçti. Kaç kişi vardır bilirim. Siyasetten önce bilirim, siyasette daha iyi bilirim. Bir tarafta da öbür uç tarafta da yaklaşık 200-300 tane de sözüm ona AK Partili olduğu söylenen insanlar vardı. Ne onlar AK Partili ne onlar ülkücü. Öyle bir şeyi kabul etmiyorum. Ne de onlar Erzurumlu. Az önce Vali Bey'e mesaj attım. Kendisinin Erzurum'a yakışmadığını, gerekeni yapması gerektiğini, istifa etmesi gerektiğini yazdım. O da kendisi beni aradı. Bilgilendirme için aradığını söyledi. Aramasında söylediği şey, ‘Efendim biz sadece esnaf ziyaretini biliyorduk. Sabah öyle bir şey söylenmedi.’ İl başkanları burada. Kesinlikle öyle bir şey yok. Ki sabah öğleden sonra bize söylediği, ‘5 bine yakın polisle burada görevimin başındayım. Hiçbir sorun yok’ diye teminat veren vali, şimdi, ‘Orası size verilmedi. Biz, miting olduğu için tedbirleri o anlamda almadık. Yoksa miting olsa kuş uçurtmazdık’ diyor. Kardeşim, oraya 10-15 bine insan toplanmış. 300-400 tane provokatörü, 300-400 tane ısmarlama gelmiş insana siz müdahale edemiyorsunuz.

“BU İRADENİN TEPESİNDE KİM VARSA, İÇİŞLERİ BAKANI'NINDAN CUMHURBAŞKANI'NA KADAR SORUMLUDURLAR. GEREĞİNİ ACİLEN YAPMALIDIRLAR”

Valiye söylüyorum buradan: Erzurum'a, bu güzel memlekete, bu canım memlekete, ama şu anda Türkiye'de ekonomik olarak 81 il arasında 62. sıraya düşmüş Erzurum'a yakışmayan bir valisiniz. Bu Erzurum'a, dadaş diyarına, Nene Hatun'un torunlarına yakışmayan bir valisiniz. Yakışmayan bir emniyet müdürlüğü vardır burada. Yakışmayan bir irade vardır. Bu iradenin tepesinde kim varsa, İçişleri Bakanı'nından Cumhurbaşkanı'na kadar sorumludurlar. Gereğini acilen yapmalıdırlar. Seçime giderken ortaya konan bu davranış biçimi asla kabul edilemez. Kabul etmemiz mümkün değil. Vali Bey'e şunu söyledim: En geç 20 dakika içinde, ‘Oradaki insanların can güvenliğini sağladık’ diye bir açıklama yapana kadar burada bekleyeceğim. Yaralılarla ilgili açıklama bekliyorum. Yaralılarla ilgili yapılan açıklamayla beraber, yaralıları gerekirse ziyaret edeceğim. Ama evde ama hastanede. Onlarla ilgili bilgi almadan da Erzurum'u terk etmiyorum.

“ELİNDE TÜRK BAYRAKLARIYLA VE MİLLİ DUYGULARI EN ÜST SEVİYEDE OLMUŞ İNSANLARI TAŞLATAN BİR ANLAYIŞ, BU MEMLEKETİ BÖLME ANLAYIŞININ SAHİBİ OLAN BİR ANLAYIŞTIR”

Erzurumluya yakışmayan bir vali, yakışmayan bir yönetim, yüz binlerce Erzurumluya Erzurum'da yakışmıyor. Milyonlarca Erzurum dışındaki Erzurumluya hiç yakışmıyor. Bu kadar net. Bugün yaşanan, demokrasi adına utanç verici bir durumdur. Elinde Türk bayraklarıyla ve milli duyguları en üst seviyede olmuş insanları taşlatan bir anlayış, bu memleketi bölme anlayışının sahibi olan bir anlayıştır. Buna karşı mücadelemiz devam edecektir. Biz yine milletimizi barışa, huzura davet etmeye devam edeceğiz. 86 milyon insanımızın kardeşliği için, birliği, beraberliği için mücadele etmeye devam edeceğiz. Allah bu memleketi ve bu 86 milyon insanı, başta Erzurum olmak üzere, bütün illerimizi bu kafadan, bu zihniyetten ve bu anlayışın esir olmuş olan bürokrasisinden, mülki amirine kadar hepsinden Allah bu memleketi korusun.”

 

Kaynak: anka