Eğitim-İş, Çanakkale'de sendikalarına üye bir öğretmenin, içki içerken çekilen fotoğrafını sosyal medyadan paylaştığı için görevden alınmasını protesto etmek için eylem yaptı. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Hangi dayanakla açığa aldınız, siz de biliyorsunuz ki bu durum tamamen hukuksuz, keyfi ve göz dağı vermek amaçlıdır. Nereden talimat alırsanız alın, ne yaparsanız yapın, korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz, baskılara boyun eğmeyiz. Görevini kötüye kullanan herkesten de hesabını soracağız. Kamu görevlisine belli bir düşünceye, inanca veya siyasi görüşe yönelik yaşam tarzı dayatması, Türk Ceza Kanunu kapsamında ayrımcılık suçudur. Bu hukuksuz uygulamaya imza atan tüm ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunacak, bu haksız görevden alma iptal edilmedikçe tüm örgütlü gücümüzle eylemlilik süreci başlatarak karşı koyacağız" dedi.

Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde bir okul müdürünün sosyal medya hesabında alkollü içki içtiği fotoğrafın yer alması sebebiyle görevden uzaklaştırılmasına Eğitim-İş Sendikası Çanakkale Şubesi tepki gösterdi. Eğitim-İş üyeleri bugün Çanakkale’de Genel Başkan Kadem Özbay'ın da katıldığı bir eylemle olayı protesto etti.

ÖZGÜR ÖZEL, DİRENEN AGROBAY İŞÇİLERİNİ ZİYARET ETTİ: "AGROBAY İŞÇİSİ YALNIZ DEĞİLDİR, KADIN EMEKÇİLER YALNIZ DEĞİLDİR" ÖZGÜR ÖZEL, DİRENEN AGROBAY İŞÇİLERİNİ ZİYARET ETTİ: "AGROBAY İŞÇİSİ YALNIZ DEĞİLDİR, KADIN EMEKÇİLER YALNIZ DEĞİLDİR"

Eğitim İş Genel Başkan Özbay, hayat tarzına müdahalenin "vahim boyutlara" ulaştığını belirterek konuya ilişkin şunları söyledi:

"ÖZEL HAYATINA BEN KARAR VERİRİM DEMEKTİR: Çanakkale Lapseki’de okul müdürü olarak görev yapmakta olan bir sendika üyemiz, herkese açık olmayan sosyal medya hesabında, özel hayatında içki içerken bir fotoğrafını paylaştığı için görevinden uzaklaştırılmıştır. Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü de Valiliğe gönderdiği yazıda 'özel hayatındaki bazı hallerini içeren sosyal medya paylaşımları' vurgusu yapmıştır. Bu haksız ve hadsiz görevden almanın adını açıkça koymak gerekir. Bu, yaşam tarzına açıkça müdahaledir. Bu, kamu görevlisine 'Senin özel hayatında ne içeceğine ne yiyeceğine, ne giyeceğine, ne konuşacağına, ne okuyacağına kısacası senin adına her şeye ben karar veririm’ demektir. ‘Benim istediğim gibi yaşamaya mecbursun' demektir. Bu, Anayasa’nın 2. maddesinde ifade edildiği üzere demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde gericilik hamlelerinin çağ dışılığına akıl dışılığına evrildiğinin göstergesidir. Üstüne basa basa söylüyoruz ki bu asla ama asla kabul edilemez.

MİLLİ EĞİTİM, ANAYASA YERİNE DİNİ KURALLARI MI ESAS ALIYOR: Bakanlığa sormak istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Anayasa yerine dini kurallar mı esas alınmaya başlamıştır? Kamu çalışanlarına iş yeri sınırları dışında içki içme yasağı mı getirildi, yoksa ahlak polisi mi kesildiniz? Bunları takip etmek için özel birimler mi oluşturdunuz? Dolaplarımızı, çantalarımızı da kontrol edecek misiniz? Evimize, özel yaşamımıza, gazetemize kitabımıza da karışacak mısınız? İşe bakın ki; bu takiyecilerin hassas kalplerini, çocukların derslere aç girmesi, musluktan su içmesi değil, eğitim emekçisinin ay sonunu getirememesi değil, eğitim emekçisinin özel hayatında içki içmesi sarsmaktadır.

'Kız öğrenciler eşofman giymemeli' diyen beden eğitimi öğretmeni okul yöneticisi yapılabilir, kız ve erkekler ayrı okullarda okuyabilir diyen biri bakan yapılabilir, Anayasa’nın değişmez maddeleri arasında yer alan laiklik ilkesine açıkça saldıran vekiller olabilir, Cumhuriyet’e , Atatürk ve devrimlerine hakaret eden iktidar mensupları olabilir ancak bunları eleştiren, Cumhuriyet’i devrimlerini, kurucu önderi Atatürk’ü ve önemli yıl dönümlerini olması gerektiği gibi kutlayan eğitim emekçileri MEB’in radarına girer. Eğitim-İş olarak buradan kesin bir cevap veriyoruz, çok beklersiniz.

BU HUKUKSUZ UYGULAMAYA İMZA ATAN TÜM İLGİLİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ: Görevden uzaklaştırma neden yapılır? Güvenlik tehdidi oluşturuyordur, delil karartma şüphesi vardır. Soruşturmanın sağlıklı ilerlemesine engel oluşturuyordur. Hangi dayanakla açığa aldınız, siz de biliyorsunuz ki bu durum tamamen hukuksuz, keyfi ve göz dağı vermek içindir. Bir örnek oluşturması içindir. Açıkça görevi kötüye kullanmaktır. Talimat aldığınız kesin. Nereden talimat alırsanız alın, ne yaparsanız yapın, korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz, baskılara boyun eğmeyiz. Görevini kötüye kullanan herkesten de hesabını soracağız. Kamu görevlisine belli bir düşünceye, inanca veya siyasi görüşe yönelik yaşam tarzı dayatması, Türk Ceza Kanunu kapsamında ayrımcılık suçudur. Buna asla geçit vermeyeceğiz. Bu hukuksuz uygulamaya imza atan tüm ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunacak, bu haksız görevden alma iptal edilmedikçe tüm örgütlü gücümüzle eylemlilik süreci başlatarak karşı koyacağız."