ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN

Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, Bursa’da; çadırların Gaziantep’ten satın alınarak, Bursa’da logo basıldıktan sonra deprem bölgesine götürüldüğünün iddia edilmesi ile ilgili açıklama yaptı. Sarıyer, "Halka yalan söylemek, on binlerce insanımızın hayatına mal olmuş bir felaketi kendi reklamı için kullanmak, deprem bölgesindeki insanlara birkaç gün önce çadır yollayabilecekken bu sevkiyatı reklam için geciktirmek ve onlar gece üşürken hatta soğuktan donarak ölürken sıcak yatağında uyuyabilmek bu kadar kolay olmamalı, olmayacak” dedi. 

Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, Gaziantep’ten satın alınan çadırların deprem bölgesine gönderilmeden önce logo basılmak üzere Bursa’ya götürüldüğü yönündeki iddiaları değerlendirdi. Sendikanın Bursa Şubesi’nde açıklama yapan Sarıyer, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından paylaşılan reklam filminde; Bursa Şehit Ömer Halisdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde atölyeler kurulduğuna, metal aksamlarının üretiminin bu okuldaki atölyelerde, kumaş malzemesinin ise Osmangazi Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin atölyelerinde dikildiğine, AFAD standartlarında üretilen çadırların tırlara yüklenerek Bursa’dan deprem bölgesine gönderildiğine dair görüntülerin yer aldığını söyledi. Sarıyer, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Oysa Bursa Şubemiz ortaya koydu ki bu reklam filmleri, Hitler’in meşhur propaganda bakanı Goebbels’e parmak ısırtacak kadar yalan ve çarpıtmalarla doluydu. Çünkü Bursa’da üretildiği söylenen o çadırlar aslında Bursa’da üretilmemişti. Ne Şehit Ömer Halisdemir Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’nde metal aksamı üretilmiş, ne de Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kumaşları dikilmişti

Milli Eğitim Bakanlığı deprem bölgesinden satın aldığı çadırları Gaziantep’ten Bursa’ya göndermiş, satın alınan bu çadırlar Şehit Ömer Halisdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açılarak üzerlerine MEB logoları yapıştırılmış ve yeniden paketlenerek tırlarla deprem bölgesine gönderilmişti.”

"OLAY AYDINLATILMAK DEĞİL PERDELENMEK İSTENİYOR"

Sarıyer, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e şu soruları yöneltti:

  • İsimlerini verdiğimiz okullar Bakanlığınızca mı tespit edilmiştir?
  • Bizim üstüne basa basa dile getirdiğimiz bu iddialar sizin iddia ettiğiniz şekilde doğru değilse, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü’nü bizim ifşaatlarımızın hemen sonrasında neden görevden aldınız?
  • Bakanlığınızca tespit edilmişse, bu okullara çadır üretimi için ne kadar ödenek gönderilmiş, makine, teçhizat alımları yapılmış mıdır?
  • Bu il ve okulların dışında başkaca İl ve okullar var mıdır?
  • Bu okullarımızın hangisinde ve varsa başka okullarda 6 Şubat’tan bugüne kadar kaç tane çadır üretilmiş ve bölgeye sevk edilmiştir?
  • Çadır meselesi sadece deprem sürecinde Bakanlığın kendi reklamını yapması ile sınırlı bir süreç midir?
  • Çadır üretimi yapıldığını iddia ettiğiniz bu okullardaki kamera kayıtları güvenceli biçimde korunmakta mıdır? Başka bir deyişle skandallar dizinine bir de delil karartmayı eklemeyi düşünüyor musunuz?
  • Her şeyden önce, Milli Eğitim Bakanlığı görevine devam etmeyi düşünüyor musunuz? Bu skandalları önce aydınlatmayı, sonra gereğini yapmayı, kamuoyundan içtenlikle özür dilemeyi düşünüyor musunuz? Yoksa erdem, ders kitaplarına öylesine koyduğunuz bir kavram mıdır?

"HALK SOĞUKTAN DONARKEN SICAK YATAKTA UYUYABİLMEK KOLAY OLMAYACAK"

Deprem bölgesindeki yurttaşlara gönderilecek çadırların reklam için geciktirilmesine tepki gösteren Sarıyer, konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Sarıyer sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bilinsin ki bu skandalın da bu soruların cevaplarının da peşindeyiz. Halka yalan söylemek, on binlerce insanımızın hayatına mal olmuş bir felaketi kendi reklamı için kullanmak, deprem bölgesindeki insanlara birkaç gün önce çadır yollayabilecekken bu sevkiyatı reklam için geciktirmek ve onlar gece üşürken hatta soğuktan donarak ölürken sıcak yatağında uyuyabilmek bu kadar kolay olmamalı, olmayacak. Eğitim-İş olarak bu skandalın takipçisi olmaya devam edeceğimize söz veriyoruz."

 

Kaynak: anka